Öyle bir an gelir ki; tercih ettiğiniz yollardan dönüş ve yapılan hataların özrü olmuyor.
Dolayısıyla da bazı insanların anlamı kalmıyor. Altını - üstünü çizip, bye bye diyor, hükümsüz kılıyorsunuz.
Kalbinizden PAT diye yere düşüyor.
Size artık bir şey ifade etmiyor. Kıymetini yitiriyor.
Allah haklının yanında olacağı için, sizin adınıza da hesabı kesiyor.
İsterseniz kısas yapabilirsiniz.
Ama, Allah'a havale etmişseniz, karşı taraf yandı.
Zira, ilahi adaletin ne zaman hangi boyutta tecelli edeceğini de bir tek Allah bilir.
İnancım odur ki her iki alemde de insan yaptıklarının bedelini ödüyor.
Hatalarının bedeli hatan kadar, sevaplarının mükafatı da kat be kat olarak sana dönüyor.
Ne yazık ki, ahiretin yolu Dünya'dan geçerken, dünya için kendimizden geçiyoruz.
Elbette Allah"ın kuluna vereceği mükafata ve cezaya kimse karışamaz.
Yaradan ister af eder, ister af etmez. Belki de mühlet verir, kimse bilemez.
Insanın, insan hakkındaki kararına gelince, işte o zaman helalleşme devreye giriyor. Ve yaradan kul Hakkı'yla gelmeyin buyuruyor.
Bu Yüzden Ey insan; karşındakinin Hakk'ını yeme, zulmetme, kalbini kırma.
Allah'ın, birbirinize yapmayın diye öğütlediklerini yapma!...
Unutulmamalıdır ki, insan bir defa yolundan şaşarsa, herşeyi şaşar. Maalesef, bir türlü de göremez.
Çünkü gözleri kör, kulakları sağır ve kalpleri mühürlüdür.
İnsan bazen, olur mu ya, diyor. Oluyor işte. Çünkü, burası Dünya.
Daima doğru hakim olsa, haksız olan, yanlış olan, hakir görülüp, aşağılansa, en tepede hak, en dipte batıl olsa, nerede kaldı imtihan dünyası..?
Cennet - Cehennem
Bu dünya imtihan dünyası…
Ona göre !!!
Hikmet Suner
HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
