50 yıl öncesine kadar Amerikalıların arası şarapla pek de iyi değildi. Genellikle viski ve bira vazgeçilmezleriydi. Buzlu çay ve kolayı da unutmamak gerekir. Şarap içenler de vardı tabii hatta onlara “wino” denilirdi. En ucuzundan şarap içen winolar…
Aslında bilindik hikâye şimdi anlatacaklarım. 70’li yılların sonu 80’lerin başında Amerika’da şarap tüketimini artırmak için muazzam kampanyalar düzenleniyordu. Şarap önce barlara sokuldu ki gençler arasında tüketimi artsın. Çok geçmedi üniversitelerin kampüslerine girdi. Nihayetinde de evlere…
90’lı yıllarda Amerika’da şarap tüketimi tavan yaptı. Artık televizyonlarda şarabın sağlığa olumlu etkileri tartışılır olmuştu. Amerikalılar ellerinde şarap kadehleri evlerinde şaraba yönelik hazırlanan TV şovlarını izliyordu. Bunların hepsi bilinç oluşturmak ve tüketimi artırmak için yapılıyordu.
Beklenen oldu. 90’lı yıllarda şarap Amerikalılar için statü simgesine dönüştü. Ve bu olumlu tablodan en büyük payı Napa Vadisi aldı. Yeni dünya şaraplarının beşiği bu yer San Francisco’nun otomobille bir saat kuzeyinde yer alan bir şarap diyarı. İşte burası, ünlü şarap bağları, otelleri ve restoranlarıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.
Napa Vadisi’ndeki yaratıcı uygulamaların da turist sayısındaki artışa katkısı büyük. Bunlardan biri Napa Valley Wine Train yani, Napa Vadisi Şarap Treni… Amerika’nın bu şarap bölgesindeki en değerli bağları, şarap evlerini ve tabii ki yeşilin binlerce tonunu keşfedebileceğiniz bölgesini tarihi bir trenle turlamak ister miydiniz? Yanıtınız evetse bu treni kaçırmamalısınız bence. Halihazırda seferlere çıkan tren 1952 yılında Vista Dome adıyla sefer yapan trenin ta kendisi. Unutmadan Napa Vadisi Şarap Treni aynı zamanda bir restoran… İçerisinde de üç tane mutfak bulunuyor. Sunulan yiyecekler yöresel tatlardan oluşuyor.
Biri öğlen, diğeri akşam olmak üzere günde iki sefer yapan bu trenin vagonları farklı. Dolayısıyla vagonların içindeki restoranların da konseptleri farklı. Örneğin Silverdo Car isimli vagon rustik dekorasyonlu ve trenin pencereleri orijinal bırakılmış. Mönü ise a la carte. Gourmet Express’te ise lezzet her daim ön planda tutuluyor. Dört farklı mönünün sunulduğu Gourmet Express’in lounge bölümünde tatlı ikramı yapılıyor.
Trenin en özel vagonu Vista Dome’un tavana kadar uzanan kavisli pencereleri ve VIP mönüsü göz dolduruyor.
Napa Vadisi Şarap Treni’nde Napa’ya özgü lezzetli şaraplar ikram ediliyor. Bu trenin en büyük özelliği yeme içme değil. Birbirinden ilginç aktiviteleri de görülmeye değer. Trenin en yeni etkinliği “Murder Mystery Dinner Theater”. Buna göre Julius Fox’un Detektifler Kulübü isimli romanı trende sahnelenmeye başlanacak. Lezzetli Napa yemekleri ve şarapları, enfes Napa Vadisi manzarası ve tam karşınızda canlı tiyatro performansı…
21 Ağustos’ta ise trende özel bir Frank Sinatra gecesi düzenlenecek. Yolcuları bu kez unutulmaz Sinatra ezgileri, onun sevdiği lezzetler ve Sinatra Ailesi’nin ödüllü şarabı Sinatra Family Estates Cabernet Sauvignon bekliyor.
Amerika’da şarap son 20-30 yılda işte böylesine markalaştırılmış, tüm dünyaya Napa Vadisi ve şarapları kazınmış. Darısı şarabın hayat kaynağı olan Anadolu topraklarının markalaştırılmasına!
GÜLAY KOÇ
YAZARA E-POSTA GÖNDER