İnsanoğlunun bitmek tükenmek bilmeyen zamanı ölçme arzusu ve varoluşundan bu yana geliştirdiği “zaman makineleri”. Neler denenmedi ki… Güneşin gökyüzündeki hareketleri, gölgeler, kum saatleri, hatta mumlar… Tüm bu çabalar zamanı ölçmek içindi. Modern teknolojilerin kullanılmaya başlanması beraberinde geleceğin mekanik saatlerde olduğu gerçeğini de su yüzüne çıkardı. Bu kez sahne quartz kristalli saatlerindi. İş dakikliğe gelince geç kalsalar da “quartz”lar hâlâ popülerliklerini koruyor.
1600-1675 yılları arasında basit yuvarlak formlardan silindir şekillere geçilmiş, bsaatlerin üzerlerine değerli taşlardan mücevherler yerleştirilmeye başlanmıştı. Dikkate değer özellikleriyse metal ve altından üretilmeleriydi.
Saati basit bir mekanizmadan öteye taşıyan bu form, günümüzde Kanadalı ünlü taş oymacısı Andreas von Zadora-Gerlof tarafından yaşatılıyor. Zadora Timepieces’ın kurucusu Gerlof’un koleksiyonunda yer alan saatlere bu yüzden “saat” demek büyük bir haksızlık olur. Zaten ilk bakışta saat olduklarını anlayamıyorsunuz bile. Her biri pahalı mücevherler gibi görünüyor. Işıltılarıyla da en çok biz kadınları cezbediyor.
Gerlof’un tasarımlarına geçmeden önce onun ilginç hayat hikâyesini anlatmakta fayda var. Çünkü yaptığı iş kelimenin tam anlamıyla “tutkunun hikâyesi”. Gerlof’un Haida Kızılderileri’nin ustalıklarına olan tutkusunun… Çocukluk yıllarını Kanada’nın vahşi Queen Charlotte Adası’nda geçiren Gerlof, bölgede yaşayan Haida yerlilerinden totemlerin nasıl oyularak ilginç “eserler”e dönüştürüldüklerini öğrenmiş. Bu bilgi sayesinde ileride farklı saat tasarımlarına imza atacağından tabii ki habersizmiş. 20 yaşındayken geçirdiği bir kaza, sol kolunu kullanamaz hale getirse de azminden hiçbir şey kaybetmemiş. Kendisine en büyük desteği ise Gerlof gibi Haida kültürüne merak salan Gordon Cross vermiş. Haida yerlilerinin mistik ve ruhani yaşamlarına büyük bir tutkuyla bağlanan ikili, metal ve altın oymacılığında kendilerini geliştirmeyi başarmışlar. Gerlof, edindiği bu bilgi birikimini saatler üzerinde denemeye karar vererek Kaliforniya’da bir saat atölyesi açmış.
Gerlof ve maharetli el işçilerinin geliştirdiği sıra dışı tasarımlar bugün milyarderler, aristokratlar ve çok ünlü koleksiyonerlerin çekim alanında bulunuyor. Üstelik Zadora Timepieces’ın koleksiyonunda yer alan motiflere her yıl rastlamak mümkün olabiliyor. Çünkü koleksiyonda yer alan 12 saat modeli, her yıl yeniden üretiliyor. Ve sadece 50 adet…
Saatlerin teknik özelliklerine gelince… Normal bir saatte rakamlar kadranın içinde yer alırken Zadora Timepieces’ın modellerinde durum böyle değil. Roma rakamı formundaki rakamlar Gerlof’un koleksiyonunda kadranın yanında yer alıyor. Hâl böyle olunca da kadranın üzerine büyük bir zevkle mücevherleri yerleştirebiliyor Gerlof.
Koleksiyonun tümü “silindir saat” özelliği taşıdığından bu saatlerin kadranlarının iki aşamalı olduğunu söylemek mümkün. Kadranın en üstünde bulunan bir platformda değerli taşlarla bezeli mücevherler, bu platformun hemen altında yer alan yuvarlak formda da rakamlar yer alıyor. Daha rahat anlayabilmeniz için hayal gücünüzü çalıştırabilirsiniz. Etrafı rakamlarla dolu yuvarlak bir daire düşünün. Hemen arkasından da saat kayışının kadrana monte edildiği iki noktada akrep ve yelkovanın sabit bir şekilde durduğunu hayal edin. Bildiğiniz üzere genellikle akrep ve yelkovan kadranın içinde yer alır. İşte Gerlof’un saatlerinin alametifarikası burada. Çünkü akrep ve yelkovan kadranın içinde değil dışında. Saat kayışının kadrana monte edildiği noktada sabit bir şekilde konumlandırılıyorlar. Hareket eden ise kadran.
Anlayacağınız Zadora Timepieces, saat ekipmanlarının rollerini tamamen ters yüz etmiş. Ortaya alışılmadık tasarımlar çıkmış. Ne kadar ilginç ve estetik değil mi? Bir de bu mekanizmanın üzerine ışıltılı bir mücevher eklendiğini düşünün. Böyle bir saati bileğinize takmaya kıyabilir miydiniz?
Gerlof’a göre altın ve elmastan taç taşıyan kurbağa figürlü saat fazlasıyla rağbet görüyor. Ama siz yine de homurdanan bir ayı figürünü sevimli bulabilir ya da oldukça zehirli bir akrebin yer aldığı modelden etkilenebilirsiniz. Tercih size kalmış!
GÜLAY KOÇ
YAZARA E-POSTA GÖNDER