Sebep ne olursa olsun çoğumuzun yolu bir şekilde bir falcıyla kesişmiştir. Hatta çoğumuz için bu kaçınılmazdır. Canımız sıkıldığında ya da derdimize çare bulalım diye gittiğimiz tek kişidir. E şimdi bu haksızlık değil mi en yakın dostlarınıza, ailenize? Onlar sizi dinlemezler mi, hatta sizi falcıdan daha iyi tanımazlar mı? Soru mu canım şimdi bu?! Hiç şüphesiz ki çok daha iyisini bilirler!

İster inanın ister inanmayın anneniz de size falcıyla aynı nasihatlarda bulunmuştur ama bu çocuğumuzun bir kulağından girip diğerinden çıkarken falcıda durum çok farklıdır. Ne dediğini tek tek kazırız beynimize. Verdiği tarihleri, söylediğin harfleri.. Ve sonra hayatta daha önemli işimiz yokmuş gibi kendimizi o tarihe, o isme odaklarız. Yani kendimiz bu kadar çok düşünerek aslında onu çağırırız. Sonra kabul olunca “Falım çıktı!” heyecanıyla diğer randevu için gün ayarlarız.

Yok canlarım bu işte bilmediğiniz başka bir iş var. Sizi üzmek istemem ama maalesef böyle.
Aslında falcı bizim dileğimizin gerçekleşmesi için bize yardımcı olan bir aracı. Nasıl yani? Şöyle yani: Eğer siz konuşma sırasında ufak tefek bilgiler verirseniz (işsizim, bekarım vs.) bu sahip olamadıklarınızın çaresi için kendisine geldiğinizi adı gibi bilen falcı da biraz hayal gücü varsa bu konuda sizi rahatlatacak şeyler söyleyecektir. Onun söylediklerini de adı üstünde falcı bilir diye, kendimize görev edinip o kadar çok düşünüyoruz ki farkında olmadan evrene mesajımızı yolluyoruz. Ve evren mesajımıza gün geliyor yanıt veriyor.

Bunları yazsam da ben de bir fal manyağıyım. Eğlence olsun diye çok fincan kapattığım olmuştur. Hatta o kapıdan çıkana kadar söylenen her şeyi unuttuğum da.. Ama artık evrene kendi mesajımı kendim yollamaya karar verdim. Daha doğrusu annem sayesinde uyandım da diyebilirim. O yüzden inanmayın diyorum kısaca, annenizden başkasına! ;)

GAMZE KÜP
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >