Hmm. Nasıl olabilir acaba bu baloncuklar?.. Şöyle beyaz renkte insanların kafalarının üzerinde dolaşırlar. Çok kıymetlidirler. Çünkü düşünce sahibinden başka kimse göremez, okuyamaz da ondan. Herkesin düşüncesi farklıdır neticede, öyle pek söylemek isteyen de olmaz. Zaten o yüzden düşünce baloncukları çıkmıştır ortaya. Gitmelerine izin verilene kadar bir yerde saklanmak zorundadırlar çünkü. Kolay kolay da düşüncelerin sahipleri gitmelerine izin vermezler. Belki giderlerse kötü şeyler olabilir diye korkarlar ama bilmezler ki belki iyi olucak..

Peki bu kimse tarafından görülmeyen baloncukların bir gün herkes tarafından görünüp, düşüncelerimizin okunduğunu hayal edin. Ne fena olurdu. Evet öyle olabilirdi. Mesela en basiti; size kıyafetinin nasıl olduğunu soran bir arkadaşınıza harika göründüğünü söylediğiniz halde aslında o kadar da iyi olmadığını düşündüğünüz anda düşünce baloncuğunuzu arkadaşınız okuyabilecek, size kırılacak, aranız bozulacak vs..

İşte bunları yaşamak istemiyorsanız, düşünce baloncuklarının başkaları tarafından okunmasını engellemeyi değil o an aklınızdan geçeni söylemeyi deneyin. Söylemek istediklerinizi açıkça söyleyin, söyleyemediklerinizi de düşünce baloncuğunuzla karşıya iletin. Yani sizi hissetmelerini sağlayın, ipuçları verin, düşüncelerinizi tahmin etsinler. Ama yok bu şekilde yapamam diyorsanız kırıcı kelimeler kullanmadan söylemeye çalışın. Nasıl söylerseniz söyleyin ama her zaman doğruyu söyleyin, insanları doğruyla besleyin. Yalanla beslenen insanlar yalanlarla yaşalarlar, yalanla da beslenirler. E herkesin doğruyu istediği şu dünyada da daha çok aç kalırlar..

GAMZE KÜP
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >