>

KÖŞE YAZILARI | FERHAN PETEK

Avcının Mumu

Yalancıların yatsıya kadar yanan mumu gibidir sevgi dışında bir temele bağlı başlayan ilişkiler ve evlilikler… (Ferhan Petek)
 
   
 
 
     

Yalancıların yatsıya kadar yanan mumu gibidir sevgi dışında bir temele bağlı başlayan ilişkiler ve evlilikler… Hani pirinçsiz sütlaç, sütsüz muhallebi, beneksiz uğur böceği gibi…

Ne kadar sürdürebilirsiniz ki bir yalanı? Ne kadar havada kalabilir pilotsuz bir uçak?

İnsanın tutamayacağı ya da tutmaya niyeti olmadığı sözleri vermemesi gereken yerlerden biri değil mi nikâh masası?

Özellikle son yıllarda evliliklerin bu kadar çok artıp sürelerinin de aynı hızla kısalması bir tesadüf olurdu belki tabi tesadüf diye bir şey olsaydı. Hani ilişkiye başlarken olduğundan farklı biri gibi gösterir ya insan kendini. Bazıları ve bazı durumlarda yani. Erkekler daha nazik kadınlar olduğundan daha az geveze ve zarif görünmek için elinden geleni yapar. Kadının ilk yemekte dikkat ettiği küçük porsiyonlar, bir kadeh bitmeden çakır keyif olduğunu karşı tarafa hissettirme çabası, erkeğin “ilk buluşmada öküz ruhumu anlamasın” çabası ile aşırı abartılı nezaketi derken iki tarafta aslında gerçekleri bilir ama bilmiyormuş ve de diğerine inanıyormuş gibi yapmayı tercih eder. Bütün bu küçük ve sevimli görünen numaralar başlangıçta zararsız olabilir ama iş ciddiye bindiğinde, ilişkiye zorlama da olsa bir isim koyulduğunda ve hatta evlilikle sonuçlanacak noktaya gelindiğinde bütün sempati yok olur gider. Hele ki kadın ya da erkek tarafında bulunan niyet nakte ve de banka hesaplarına dayanıyorsa…

Ne acı insanın başka bir insana sırtını yaslamak zorunda hissetmesi. Daha da fenası bunu hiç fark etmemesi. Çıkar ilişkilerinin kol gezdiği bir dünyada, gerçekten sevgiyi arayanların hiç şansının kalmaması… İçlerinde biraz da olsa sevgiyle yola çıkanlar da kısa süre sonra sevgisizlik içinde debelenmekten vazgeçip sözde dünya düzenine uyuyorlar. İlişkiler gecelerde başlıyor, gün doğmadan sona eriyor. Hedef büyükse aylar sürüyor ama hedefteki kadın ya da erkek duruma uyanınca veya uyandırılınca büyü bozuluyor. Alan alacağını almış oluyor belki ama iş işten geçiyor, sevgi unutulduğu yerde boynu bükük çürüyüp gidiyor.

Ne kadar sürebilir ki zaten al gülüm ver gülüm ilişkileri? Bir yalancı en fazla ne kadar dayanabilir aynı yalanı sürdürmeye? Ya yalanı yutan ne kadar zamanda hazmedebilir ki yediğini? Bir de bile bile yutan ama yan etkisinden kurtulamayanlar vardır hani. Yalana boy pos vermeye, renk katmaya çalışan zavallılar olduğu sürece, gerçek sevgiye olan ihtiyacının farkındalığındakiler ezilip büzülmeye ve her attığı adımın hüsranla sonuçlanmasına katlanmak zorunda kalacak anlaşılan.

Oysa yalanın karanlığı ve çirkinliği yerine, gerçeğin masumiyetini ve özgürlüğünü neden tercih edilmiyor ki? Yalan en fazla birkaç yıl sürer ama gerçek, sonsuzluğa uzanan gücüyle insanoğluna yol gösteren en görkemli rehberdir.

Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931
https://twitter.com/#!/Fername


FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>