‘Diyet’e Girmeyin Beslenme Düzenini Değiştirin

Öncelikle hayatınızda bugüne kadar neleri başardığınızı bi düşünün. Yoksa tek başa saran sürekli iniş çıkış yaşadığınız konu sonu gelmeyen diyetler mi? İşte o zaman bu yazı tam size göre…

Diyet bir gün içerisinde tüketilenleri ifade eden beslenmemizi gösteren bir deyimdir ancak günümüzde zayıflama ile eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kelime karşıtı olarak daha sempatik olur mu bilmiyorum ama ‘beslenme programı, zayıflama programı’ gibi açıklayıcı ifadelerin kullanılması daha doğru olacaktır inancındayım.

Çevrenizde herkes mutlaka en az 1 kez diyet yapmıştır. Bu kadar yaygın ama bu kadar da sonu gelmeyen hızlı ve kolayca zayıflama isteği günümüz insanının sorunu haline geldi. Oysa ki bugüne kadar dersler, iş hayatının stresi, üniversiteye girme uğraşları, yuva kurma, çocuk büyütme, mevcut düzeni koruma gayretleri gibi bir dolu yük taşıyoruz. Bunların üstüne bir yük olarak da zayıflama gerginliği yüklenmemelidir. Bunun da bir disiplin kazanımı olması gereği kabul edilip yemekle daha doğru bir iletişim kurarsak aslında hiç sorun kalmayacaktır. Mesele diyetin kısa vadeli gelir geçer olarak görülmesidir işte bu fikri yıkarsanız hayatınızda diğer kontrollü davrandığınız hususlar gibi bunda da başarılı olursunuz.

KİLO PROBLEMİ YAŞAYAN İNSANLARA DİYETTEN ÖNCE NEYİ ÖNERELİM….

Kilo problemi olan herkesin hikayesi farklıdır bunun için öncelikle o kilolara nasıl ve ne sürede ulaştıklarını irdelemelerini, zayıflamayı gerçekten isteyip istemediklerini kendilerine sormalarını ve mutlaka bir uzman desteği almalarını öneririm. Diyete başlamadan önceki karar aşaması çok önemlidir, kesin kararlılarda başarı oranının çok daha yüksek olduğunu, bu süreçte diyet partnerleri olanlarında yine güzel sonuçlar aldıklarını bildiğimiz için bunlara dikkat etmelerini öneririm. Diyete başlayacak kişiler psikolojik olarak da kendilerini arındırmalı, stres katsayılarını azaltmalı ve sporu hayatlarına katmaya da mantık olarak kendilerini hazırlamalılardır.

MEVSİME YA DA KİŞİSEL DURUMUMUZA GÖRE BESLENME DÜZENİ DEĞİŞİR Mİ?

Sevdiğim bir Çin atasözü der ki ‘Mutluluk arıyorsan düşüncelerinde katı ve sert olma. Zaman içinde, zamanla beraber, değişikliklerle yoluna devam et’…

Günde 3 ana, 3 ara olmak üzere 6 öğün beslenmek, kahvaltısız güne başlamamak, yemeklerimizi yavaş, güzelce çiğneyerek tüketmek gibi temel beslenme kuralları zamana göre değişmezken bazı beslenme alışkanlıklarımız tabii ki mevsimsel olarak değişiklik gösterebilir. Sağlıklı beslenme 'yeterli ve dengeli' beslenmedir. Sağlıklı diyet; yaş, boy, kilonuz, cinsiyetiniz, beslenme ve yaşam alışkanlıklarınız, fiziksel aktivite durumunuz, tahlil sonuçlarınız gibi detaylı pek çok incelemeler sonucu oluşturulacak sadece size özel geliştirilecek yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile örtüşen mönülerdir. Vücudumuzun yapı taşları olan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için temel besin öğelerinden ihtiyacımız kadar almalıyız.

Mesela su tüketimi kışa oranla yazın özellikle sıcak iklimlerde yaşayanlar için daha fazla önerilir, ya da bağışıklık sisteminin zayıfladığı kış aylarında C vitamininden daha zengin beslenmek gerekir gibi kurallar değişmektedir. Bunlar dışında teknoloji ilerledikçe, beslenme bilimi için daha fazla araştırma yapılmaya başlandıkça da tabii ki araştırmalar sonucu beslenme kuralarında da değişiklikler olabilmektedir. Yıllarca karalanan yumurtanın aklanması, şeker içeriği yüksek olarak bilinen havucun aslında çok fazla miktarlarda tüketildiğinde yağlandırıcı olabileceği ya da yıllardır atalarımızın bile beslenmesinde olan kefirin zayıflama diyetlerinde de başarıları ispatlandığı gibi.