Mağazalarda alışveriş yaparken gözüm kasa bölümüne takılır. Soymayı düşündüğümden değil, bankaların insanları nasıl sömürdüğüne göz atmak için…
Alışveriş yapanların %90’ı kredi kartlarını kullanmayı tercih ediyor. Tabi bedava verilen puanların, taksitlerin büyüsüne de kapılarak.
Belki siz de aynı yöntemi kullanıyorsunuz. Kızmayın bana ama delisiniz :)
Gırtlağa kadar bankanın esareti altına girmişsiniz.
Çok değil beş altı sene önce ben de aynı durumdaydım. Gırtlağa kadar borç batağına girdiğim halde hala alışveriş yapmak için çabalıyordum..
Sonrası hüsrannnnn…
Çok geç öğrendim cebimdeki param kadar harcama yapmayı.
Kısaca cebimde nakit param varsa harcama yaparım yoksa yapmam…
İnsan güzel şeyleri görünce hemen sahip olmak istiyor. Magazinlerde gördüğü ünlülerin aldıklarını almak istiyor. Peki ya o ünlüler aslında o malları almıyorlarsa, ya bizi devamlı kandırıyorlarsa. İşin Gerçeği: Almış oldukları ürünlerin reklamı yapılsın diye kendilerine bedava veriliyor. (İstisnalar kaideyi bozmaz.)
Ben bunları ne kadar yazarsam yazayım insan bildiğini okuyor. Yazdıklarım bir şeyleri değiştirmeyecek biliyorum ama içinizden birkaç kişi dikkate alıp düşünür diye yazıyorum.
Lütfen cebinizdeki para kadar harcama yapın. Türkiye’nin geçirdiği şu zor ekonomik şartlarda temkinli olmakta yarar var. Kriz bitti diyenlere kanmayın. Kriz daha yeni başlıyor. Türkiye daha “Mortgage” krizini yaşamadı. Ama yaşayacak. Ve bu çok yakın bir zamanda olacak. Bundan dolayı nakitte durmak şu an için en doğrusu.
Şu sıra insanlar "hesap kitap yapmadan" ev taksitlerine giriyorlar. Düşünmüyorlar aldıkları evin aylık aidatları ne kadar? Ev kirası kadar aidatla karşı karşıya kaldıklarında o zaman dank ediyor.
Neyse dostlar ben yine içimden geçenleri yazdım. Bundan sonrası size kalmış.
Gökten üç elma düşmüş,
Biri size, biri bana, diğeri bankaya. Yalnız düşen elmalar hep bankaların kasasına gidiyor.