Çamurun Hayat Bulduğu Şehir: Karacasu (Aydın)

Karacasu, Aydın İlinin bir ilçesi olup, tarihle iç içe yaşayan ve içinde Aphrodisias (Afrodisias) gibi Roma çağında Afrodit ile ünlenmiş, günümüzde ise çok iyi korunmuş anıt yapıtları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biri…

Antik Kenti barındıran, tarihi ile efsaneleşen ve halen ibadete açık olan Hacı Ali Ağa Camii (1590), Dandalaz Çayı boyunca zeytin, narenciye, elma bahçeleri ve çam ağaçlarıyla ilçeye değer kazandıran, Karıncalıdağın eteklerinde yerleşen bir ilçe olarak ve eski adı ‘’Yenişehir’’ olup, çamurun hayat bulduğu çömlekçilik sanatının devam ettiği ve yöreye özgü kırmızı toprağın koyu kırmızı olması nedeniyle yapılan toprak güveç, testi, bardak ve fırında sütlaç için yapılan toprak kapların yapıldığı, çömlekçilik sanatı ile çalışmalarını heyecanla yapmakta olan ustalarımızın gayretleri ile çamura hayat veren, ayrıca benim de anne tarafımdan yakınlığım olan Fidan ve Kunak ailelerinin misafirperverliği ve rehberliğinde gezip görebildiğim şirin bir ilçemizdir.

Lezzetleriyle ve sanatlarıyla yarışan ustalarımız, pidecilikte hamurun ve pişirme şeklinin farklı olmasıyla ustalaşan ve pidecilik sanatının yöreye ekonomik katkı sağlamasına yardımcı olmakta ve hamurun lezzet bulduğu pidecilik sanatını da ilçe dışına taşımaktadırlar.

İlçede deriyi işleyen tabakhanecilik, demircilik ve mermerin hayat bulduğu meslekler de yapılmakta olup, sanat eserleri ortaya çıkarılmaktadır.

Karacasu’da, Karıncalıdağ ile Babadağ arasında rakımı 650 mt. olan ve Kültür Bakanlığı tarafından tescillenmiş 250 yıllık ağaçların altında serinlemek ve doğal klima etkisi olan yayla evleriyle bütünleşen Kahvederesi, Karacasu’nun cazip yerleşim yerlerinden birisidir.

Karacasu ilçesi Geyre Köyünde bulunan ve Karia (Karya) Kenti olarak bilinen Aphrodisias (Afrodisias ), mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkezlerinden biri olup adını aşk, güzellik, doğa ve bolluk tanrıçası Aphrodit (Afrodit)’ten alan antik bir kent olup, Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir. Antik Kentte bugün ayakta kalan Aphrodite (Afrodit) Tapınağı, şehrin yerel yönetimini sağlayan meclisin toplanma yeri ve meclis binası olan Bouleuterion, Tetrapylon (Tören Kapısı), Sebasteion (İmparatorlara ait kutsal alan), Antik dünyanın en iyi korunmuş 270 metre uzunluğunda ve 30000 kişiyi alabilecek otuz sıralık oturma bölümü olan Antik Stadyumu, Antik çağdan günümüze kadar çok iyi korunmuş olan Hadrian Hamamı ve Odeon Sarayı, 7000 kişilik bir oturma kapasitesine sahip Antik Tiyatro ve halka açık ana meydan olan Agora gibi tarihi bir kenti barındırmaktadır. Aphrodisias (Afrodisias) Antik Kenti içinde bulunan müzede Aphrodisias (Afrodisias) kazılarında elde edilen eserler sergilenmekte ve eserlerin çoğunluğunu heykeller oluşturmaktadır.

Aphrodisias (Afrodisias)’ta çağdaş araştırmalarıyla işe başlayan Prof.Dr.Kenan Tevfik Erim, Aphrodisias (Afrodisias) kazılarını ölümüne kadar 30 yıl sürdürmüş, Aphrodisias (Afrodisias)’ın dünya çapında üne kavuşmasında şahsi çabalarıyla katkı sağlamış ve 1990 yılında vefat ederek kendi deyimiyle ‘’Sevgilisinin Koynunda’’ yatmakta olup mezarı Bakanlar Kurulu kararıyla Tetrapylon’un bulunduğu yerdedir.

Karacasu’nun tabiat güzellikleri seyredilmeden, tarihi ile efsaneleşen Antik Kent Aphrodit (Afrodit) gezilmeden, yöresel lezzetlerden olan pidesi yenilmeden, çamurun Karacasu’lu ustaların ellerinde hayat bulan çömleklerinden alınmadan, Dandalaz Çayında ve tescillenmiş ağaçlarıyla doğal klima etkisi olan Kahvederesi’nde çay içmeden dönülmesi bir kayıp olur.

CENGİZ BABAEREN
cengizbabaeren@cosmoturk.com