>

KÖŞE YAZILARI | BURÇİN ÇOBANOĞLU

Zor Olan Vazgeçmek Değil Kabullenmektir

"Çok bildiğim bir tenin hangi kıvrımından vazgeçmeli ilk?..." Burçin Çobanoğlu'nun yeni yazısı...
 
   
 
 
     


ZOR OLAN VAZGEÇMEK DEĞİL KABULLENMEKTİR

Yazmaya nereden başlamalı seni?
Hangi mimiğini anlatmalı önce?

Çok bildiğim bir tenin hangi kıvrımından vazgeçmeli ilk?
Uzun zaman oldu parfüm kokunu duymayalı. Gecenin bir vakti kollarında uyanıp boynuna sımsıkı sarılmayalı.

Uykusunda konuşan bir bedeni sakinleştirmeyeli.
Çok uzun zaman oldu kaçamak kaçamak ellerine dokunmayalı.
Çok bilinen bir yerde bilinmedik bir ruh haliyle gezmeyeli.
Gittin mi benden sevdiğim?

Her şey bitti mi?
Kime sormalı seni?

Siliniyor yüzün. Panikliyorum. Ellerim titriyor bazen. Canım çekiyor seni. Tiryakisi olduğum alışkanlıkların son nefesini çekmek gibi seni özlemek.

Bazen yudum yudum içtiğim içkinin en tatlı sarhoşluğu. Durmak ya da devam etmek.

Bırakmak bazen ve tek bir nefesle yeniden başlamak. Acı bir kahvenin yanında muhabbetine doyum olmadan tüttürmek.
Ansızın susamak kana kana içmek.

Kimlerlesin şimdi? Hangi acil işlerlere koşuyorsun?

Her sabah uyanıp yine beni mi düşünüyorsun?

Delirmek üzereyken ezbere bildiğin numaramı arayıp son anda vazmıgeçiyorsun?

Seni düşünmeden geçen bir günüm yok benim.
Sen kimi düşünüyorsun?

Normal bi günün normal bir saatinde bir meltem esintisiyle geliyor kokun açık penceremden. Artık unuttum derken tüm bedenimi sarıyor. Hareketlerim yavaşlıyor sonra bakışlarım sabitleniyor.

Sen gittiğinden beri tüm tepkilerim donuk. Şaşırıyormuş gibi yapıyorum bazen. Oysa en büyük şaşkınlığımı gidişinle yaşadım ben.

Her günüm dönüşünü bekliyor. Her sabahım kollarına uyanıyor.
Sen bittikçe daha çok büyüyor sevdan.

Bazen korkutuyor.
Gerçek hayale karışıyor.

Omuz omuza çarpıştığımız bir film karesi canlanıyor gözlerimde.

Aynı gözlere farklı anlamlar yükleyerek bakan gözlerin geliyor gözlerimin önüne.

Ne çok büyüttün içinde bu aşkı diyor.

Sıradan bir hayatın sıradan bir adamısın oysa. Herkes gibi başlıyor sabahların. Kalabalığın içinde kendini ispatlamak isteyen bir ruh halini giyiyorsun üstüne çoğu zaman. Bazı akşamlar tesadüfen aynı yemekleri yiyoruz.

Geç bir saatte etten ve kemikten olan her beden gibi yığılıyor vücudun soğuk bir yatağa.Bazen de soğuk bir bedenle uyanıyorsun sarhoş geçen bir gecenin sabahına.

Koyu bir kahveye ayılıyorsun. İşte o an da belki ben oluyorum aklında. Bu anı unutma dediğin zamanları benim yerime sen hatırlıyorsun. Her hatırlayışında biraz daha harcıyorsun bizi. Biraz daha tükeniyorsun. Manasız sevişmelerin sabahları biriktikçe bitiyorum sende. Düşündükçe ve yaşadıkça siliniyorum.

Bilerek ve belki de isteyerek gidiyorum...

Burçin Çobanoğlu
info@burcincobanoglu.com
www.burcincobanoglu.com

BURÇİN ÇOBANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>