>

KÖŞE YAZILARI | BURÇİN ÇOBANOĞLU

Değişime Karşılık Değişim

Bazen yapılacak çok iş olduğunda yazacak hiç bir şeyim olmuyor. (Burçin Çobanoğlu)
 
   
 
 
     

Bazen yapılacak çok iş olduğunda yazacak hiç bir şeyim olmuyor. Aslında burada yazmaya başladığımda sadece aşkı anlatan yazılar yazacaktım. Ve hepsi de iyi ya da kötü edebi bir değer taşıyacaktı. Fakat özlü sözler yazmak için temiz bir zihne sahip olmak gerekiyor.

Bu güzel portaldan ayrı kalmayı istemediğim için ben de biraz olsun yazılarıma farklı bir yön vermeye, en azından kapsamını genişletmeye karar verdim.

Portalin yeni görüntüsüyle beraber benim köşemde de farklılar olması güzel bir tesadüf oldu.

Günlük hayatta öfkelendiğimiz, sevindiğimiz ya da şaşırdığımız şeyleri kadın zihni nasıl değerlendiriyorsa iyi kötü anlatmaya çalışacağım. Belki bir başka komşum ( köşe yazarı arkadaşım ) da bir erkeğin penceresinden değerlendirir tüm bu olan biteni.

***

Mesleğim gereği en çok muhattap olduğum kişiler yine kadınlar oluyor. Hem de kadınların tüm hormonlarının en yüksek seviyede olanları yani hamilelerle çalışıyorum çoğu zaman.

Bazen susmak ve “hayır” demek istediğim şeylere sadece gülümsemek o kadar zor geliyor ki ben de bir kadın olmama rağmen bu kadar karmaşık olan yanımızı çözmekte bir hayli zorlanıyorum.

Yine de okurların bir parça da olsa işine yarayacak güzel, samimi ve eğlenceli bir dilde bizi yani kadınları anlatmaya çalışacağım.

***

Konu no :1 Bir Kadın Kuaförde Neden Bütün Gününü Geçirir?

Bakımlı olmak artık kadınlar kadar erkeklerin de önemsediği bir konu son yıllarda. Fakat kadın her işte olduğu gibi bu olayıda abartmakta zorlanmayan bir canlıdır.

Saç bakımı, manikür pedikür, masaj... bunlar olması gereken normal şeyler gibi gözükse de işin aslı tam da böyle değildir aslında..

Kadının kuaföre girişi bir olay çıkışı farklı bir olaydır. Sadece bakım için orada olduğunu düşünen erkeklere ciddi bir sır! Kadınların yüzde doksanı kuaförleriyle en yakın arkadaşlarından bile daha çok dedikodu yapar.

Bu sebepledir ki uzayan muhabbetin sonu bir türlü gelmez. Bu muhabbete en çok yakışanı da her zamanki gibi köpüklü bir türk kahvesidir. Kahve sonrası fallar da cabası..

Bir kadın asla ve asla ojeleri kurumadan o kuaförden ayrılmaz!

Asla ilk sürüşte o günkü ojenin rengine karar verilmez!

Ve asla saçların arkasına bir başka aynayla bakılmadan koltuktan kalkılmaz!

Erkeklerin tavuk misali kafalarını eğerek yıkanan saçları bayanlar için tam bir rahatlama aşamasıdır. Saç yıkayan hiçbir kalfaya masaj yapmazsa bahşiş bırakılmaz.

Kadınların büyük bir çoğunluğu ( buna ben de dahilim ) başka bir kadının yaptığı saçı kolay kolay beğenmez. ( bu sebepledir ki en iyi kuaförler yine erkeklerdir. )

Farklı bir rengin farklı bir kesimin beğenilmesi en azından beğenildiğinin belli edilmesi ( eğer sabırlı bir kadından bahsediyorsak ) kuaföre bir sonraki gelişinde ve tüm eş dosttan beğeni toplandıktan sonra olur.

Asla hiç bir kadın yüzde yüz tatmin olmuş bir şekilde kaförün ayrılmaz ve asla hiç bir kadın kuaförü saçlarını yakıp kül etmediği sürece ne kadar yakınsa da ondan vazgeçemez.

Kadın karmaşıktır. Kadın memnuniyetsizdir. Kadın genel olarak huzursuzdur. Fakat her kadın bakımlı görüldüğüne inandığı sürece mutludur...

http://www.burcincobanoglu.com/blog


BURÇİN ÇOBANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>