Bir kaç gündür düşünüyorum.
Bu kelimeye yakışabilecek en değerli adamı yazmayı.
Bu kadar zor olan neydi...
***
İlk erkeğini ailesinde tanıyan ve hayranlığını tamamen bu erkek modeli üzerinde kuran kadınlardan olamadım hiç bir zaman.
Bir kaç küçük çocukluk anısı dışında aklımdaki kocaman dünyanın merkezin de bir tek annem oldu.
Ben kendimi bildim bileli (bu zaman ilkokuldan sonraki yıllara tekabül eder)baba demek yine anne demekti.
Anne çalışır, anne pişirir, anne tamir eder, anne şevkat gösterirdi.
İşte bu yüzdendir her babalar gününde de babamı aramak yerine annemi arayışım.
Çünkü onun kolları bu dünyanın sahteliğini bir an olsun görmezden gelebildiğim tek yer oldu her zaman.
Yıllar sonra anladım ki şekerden yapılan evler gibi gerçek babalar ya da sonradan hayata dahil olan sahte babalar da bir fırtınada eriyip sele kapılır. Onlar kendi vaadlerinin girdabında boğulurken geriye bir tek anne yüreği kalır.
Gerçeği bile bu kadar sahteyken, gerçek olmayana fazla kafa yormaya gerek var mı?
***
Biliyorum bir çok kişi eleştirecek bu yazıyı.
Fakat bu benim yazım benim dünyam. Benimle aynı hissi paylaşan bir çok okurum da var.
Ben her babalar gününde olduğu giibi yine annemi arayacağım.
Ve..
Bizlere tüm enerjisiyle iki duyguyuda yaşatabilmek için emek sarfettiği için.
Tüm okul toplantılarında beni hatalı da olsam savunduğu için
İlk gerçek aşkıma saygı gösterediği için
Odamda bozulan akan tamir edilmeyi bekleyen herşeyi ilk O farkedip dokunduğu için
Umudun tükenmemesi gerektiğini bana öğrettiği için
Küçücük yüreğine kocaman iki tane evlat sığdırıp hep dimdik kaldığı için.
Aşı işi sevgiyi hepsini laikiyle yapabildiği için.
Ayakları üzerinde hiçbir desteğe ihtiyaç duymadan durabildiği için
Her zaman süper kahramın olmayı becerebildiği için.
Öpeceğim tatlı yanaklarından.
Her zaman umutlarıma ışık tutman dileğiyle...
Tüm süper kahraman annelerin “babalar günü” kutlu olsun..
BURÇİN ÇOBANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER