Hayatı dışarıdan bir gözle seyretmek nasıldır hiç düşündünüz mü? Şimdi o da nedir diyorsunuz belki de... İnsanların kim olduklarını bilerek yaşamak insana çok acı veren bir duygudur. Tepkileri, eylemleri ve düşünceleri hep aynı olan kişiler ile yaşıyorsanız nabzınızı kontrol edin. Çünkü robotlaştırılmaya başladınız mı, sistemin ya da insanların kölesi olmuşsunuz demektir. Yıllarca hiyerarşik düzene sahip insan yaşamında en alttaki kişiler köle olarak kullanılmışlardır. E Peki neden? Ses çıkarmadıkları için olabilir mi?
Zamanında kukla yaratıcısı Gepetto güzel bir eser olarak Pinokyo’yu yaratmış. Ama yaratırken eksilerini ve artılarını düşünememiş. Yani, bir kuklanın bile eksikleri olabileceği hiç aklına gelmemiş. Hepimizin bildiği üzere kuklalar insan emeğiyle yapılan oyuncaklardır. Tabi şu gerçeği de unutmamak gerekiyor, zavallı Gepetto ustamız bunu yaparken yüreğinde en ufak bire kötülük dahi yokmuş. Ama milenyum insanları diğer insanları kukla gibi oynatıp adeta yönetmeye çalışıyorlar. Sanki kuklaların sağır ve dilsiz olduklarını zannederek...
Tabi sessiz kalmayı akıl karı sanan kuklalarımız da esaretlerinin sınırlarını çizmiş oluyorlar. Siz kukla oynatıcısı mı, yoksa kukla kisvesine bürünmüş biri mi olmak isterdiniz? Ya da haysiyet ve onurunu yitirmiş biri mi? Bana kalırsa; özünü korumayı bilmek her zaman geçerli bir çözüm yoludur. Her şeye evet diyerek başarıyı ilke edinenler kendilerine saygısı olmayanlardır. Bu devirde en çok insanların dediği cümle şudur: “Ya kaybedersem...” zaten bunu düşündükleri için beyinlerine negatif cümleyi göndermiş olurlar ve bu yüzden bu olay aynen gerçekleşir. Çünkü korku ve şüphe hayata perde çeken duyguların en zararlılarıdır. Bu duygular aynı kene gibidir. Bir kere üzerinize yapıştılar mı, sizden ayrılmaları zor olur. Siz siz olun kenelerden uzak durun!
Strateji geliştirmek için akıl ve mantık bir arada işlemelidir. Kuzu misali her şeye boyun eğen biri olduğunuzu düşünüyorsanız şimdi değişimin tam sırası! İstenilen ve aranan biri olmak aslında çok basit... Tek yapmanız gereken yaşadığınız hayatı yokuşa sürmemek. Hayat komplike olmayan bir döngüden ibarettir. Onu zorlaştıran sadece insanlardır. Hâlbuki bumerang etkisi (evrene ne gönderirsen o şekilde geri döner) yaratılırsa “karmaşa” sadeliğe dönüşür. Çok sıkıldığınız zamanlar kendinize hayali bir dünya inşa edin ve oraya istediklerinizi koyun.
Ama her zaman öncelikleriniz ön planda olsun ki, daha az üzülün. Yüreğinizin götürdüğü yer her zaman doğru adrestir. O zaman bir kukla olmak yerine özünüz olursunuz. Hadi diyelim ki hayatta başarıyı yakaladınız ama dostlarınızı ihmal ettiniz işte o zaman sınıfta kalıp koca bir sıfır notu çaktınız! Çünkü önemli olan iki işi bir arada yürütebilme esnekliğidir. O zaman başarınız ne işe yaradı? Yoksa onunla egonuzu mu tatmin ettiniz? Bekleten mi bekleyen mi sorusu size sorulduğunda cevabını iyi düşünün. İstediğiniz kadar başarılı olun ama asıl başarının kalbinizdeki iyilik olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın. Şunu bilin ki, bilinçaltının tuzakları çok acımasızdır. O tuzaklardan kurtulmanın yolu sevginin gerçek anlamını bilebilmekten geçer.
SEVGİ X ÖZÜNÜZ = BAŞARILI İNSAN
Arzu Çevikalp
Facebook: arzu.film
Mail: arzucevikalp@cosmoturk.com
Twitter: arzu_film
ARZU ÇEVİKALP
YAZARA E-POSTA GÖNDER