Nedense bu aralar geçmiş yıllardan kalan hatıralarım ve sevgi kırıntılarının dansı var gözlerimin önünde.
Çocukluğumun hayalleri, sevinçleri….
Kar taneleri minik pamuklardı gökyüzünden bize atılan.
Mutluluk dediğimiz de pamuklar kadar narin ve akça değil mi?
Sevgilerimizi, azca yakaladığımız sevinçlerimizi pamuklarda saklamıyor muyuz ?
Kuşlar kışın inadına ötüyor, küçük bir çocuk ıslık çalıyor.
Dinliyorum,..
Yıllardır duymaya hasret kaldığım ıslığın tınısı değil ama. Sana özeldi, senden kalan kulaklarımdan silinmeyen en güzel melodi…Birde hep zorlu kışlarda çalınıyor kulağıma, tatlı rüzgarla dans ederek geliyor, yumuşacık okşuyor şefkatle …
Ne çok şey sende kaldı be koca adam... pamuk yürekli babam.
İlk çocuğun değildim ama ilk sırtında taşıdığın bendim değil mi,çaydanlıkla kendimi yaktığımda.
Onca acıya rağmen,daha da tutkal misali sırtına yapıştığım için mutluydım bile.Biliyormusun şimdi ben seni sırtımda, yüreğimde, elimde, dilimde taşıyorum heryere.
Çok sevdiğim bir film geliyor aklıma ellerim cebimde yürüyorum yağan kara doğru.
Söz ver ;
Dönersen ıslık çal ….
Sevinç Çakmaz
09 Mart 2011
sevinc@cosmoturk.com
SEVİNÇ ÇAKMAZ - KEDİ GÖZÜ
YAZARA E-POSTA GÖNDER