Erkek arkadaşınız sizi terk etti ya da onun kötü davranışları yüzünden siz onu terk etmek zorunda kaldınız. Sanki dünyanın sonuymuş gibi hissediyorsunuz. Eliniz sürekli telefonda, numarayı çevirmemek için kendinize zor engel oluyorsunuz. Dostlarınızın “Unutursun yakında, ondan çok daha iyisini bulursun” sözleriyse size hiç gerçekçi gelmiyor. Ondan başkasını sevemeyeceğinizi düşünüyorsunuz... Artık suçlamalardan vazgeçmenin ve gerçek hayata dönmenin zamanı geldi. Bu sancılı dönemi atlatmanın aslında hiç de kolay olmadığını iyi biliyoruz. Sizi teselli edecek dostlarınız da her zaman yanınızda olmayacaktır.

Böyle bir dönemde size destek olabilmesi için bir arkadaşı aratmayacak kadar iyi tavsiyerlerde bulunan bir kitap seçtik size raflardan, Dekolte Yayıncılık’tan “Ayrılığın El Kitabı”. Kitabın yazarı olan Delphine Hirsh, arkadaşlarının ve kendisinin yaşadığı ayrılık dönemlerinde birlikte geçen yüzlerce saatin birikimini kitabına yansıtmış. Yani pek çok kanının öğütlerini bu kitapta toplamış. Ayrılık anından kendinizi toparlamış olacağınız altı ay sonrasına kadar yapacağınız her şey, sizin için önceden planlanmış.

Evet, her ayrılık acı verir ama ileride bütün bu yaşananları unutacaksınız. Ve belki de sizi çok daha mutlu edecek gerçek “ruh eşinizi” bulacaksınız.

Ayrılık günlüğü

Bir deftere ayrılık hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi yazmak için kullanın. Yazarak rahatladığınızı göreceksiniz.

İlk birkaç gün: Nefes almaya devam

Büyük olasılıkla ayrılık pek de beklediğiniz bir durum değildi. Yaşadığınız şoku atlatabilmek için ilk günler olabildiğince az şey yapmaya çalışın. Kesinlikle yatağınıza yönelmeyin. Çünkü yatakta ağlayarak ne kendinizi iyi hissedersiniz ne de ayrılığınıza bir çözüm bulmuş olursunuz. Eski sevgilinizle aynı ortamlarda bulunmamaya özen gösterebilirsiniz. Ayrılıktan sonra bir kaç kadeh içki iyi gelse de, bunu çok abartmamalısınız. Alkollüyken onu daha zor unutursunuz. Son yirmi dört saattir hiçbir şey yemediyseniz, bunun için kendinizi zorlayın. Ne yediğiniz çok önemli değil ama mutlaka bir şeyler yemeye çalışın. Sizi oyalayacak küçük aktiviteler de moralinize çok iyi gelecektir. Örneğin, yürüyüşe çıkmak, DVD izlemek veya sinemaya gitmek...

Bir ay sonra: Yavaş yavaş toparlanma

Kendinizi iyi hissetmiyor olabilirsiniz ama tamamen kontrolsüz de değilsiniz. Sizi zor günler beklese de, en kötülerini arkanızda bıraktınız. Öncelikle onun hayatınızın aşkı olduğunu fikrini aklınızdan çıkarmalısınız. Sadece ve sadece sizi üzmesi bile, onun hayatınızın aşkı olmadığını gösteriyor. O yüzden saatlerinizi onu düşünerek harcamamalısınız. Eski sevgiliniz özellikle gece saatlerinde aklınıza gelecektir. Bunun için de kitabın yazarı Delphine Hirsh, “gece yapılması ve yapılmaması gerekenler” listesi hazırlamış.

Bunları yapmayın!

• Ona telefon açmayın.
• Mektup ya da e-mail göndermeyin.
• Evine gitmeyin.
• Gece yürüyüşe çıkmayın.

Bunları yapın!

• En yakın arkadaşınızı arayın
• Bir arkadaşınızın evine gidin.
• Eski sevginize bir mektup yazın ama göndermeyin.
• Sıcak bir banyo yaptıktan sonra uykuya dalın.

Hayat bütün güzelliğiyle devam ediyor

Kendinizi suçlamaktan vazgeçip yaşama yeniden bir hedef çizmeye ve her zamankinden daha mutlu olmaya ne dersiniz?

İki-üç ay sonra: Hayata minik adımlarla dönüş

Yalnız olmayı uzun vadede istemiyor olsanız bile, aslında yalnızlık harika bir durum haline dönüşebilir. O yüzden özgürlüğün tadını çıkarmaya bakın. Çift olmanın kötü taraflarını düşünmekle işe başlayabilirsiniz. Örneğin, birisi için kendi isteklerinizden fedakarlıkta bulunmak zorunda değilsiniz. Kendi programınızı kendi istediğiniz gibi yapabilirsiniz. Hemen bütün davetleri kabul edecek olmasanız bile, en azından arkadaşlarınızla iyi vakit geçirebileceğiniz birkaç tanesine katılın. Eski sevgilinizle gittiğiniz mekanlar yerine, yeni yerler keşfetmeye çalışın. Büyük olasılıkla arkadaşlarınız zamanın sizin düşündüğünüzden daha hızlı geçtiğine inanacak ve artık yeni biriyle çıkmaya başlamanızı isteyeceklerdir. Yeni bir ilişkiye başlama fikri size iyi gelmiyorsa biraz erteleyebilirsiniz. Ayrıca şu sıralar kendinizi iyi hissetmiyor olsanız da, ihtiyacı olan insanlara yardım etmeyi denemelisiniz. Onların mutluluğu, hiç tahmin etmediğiniz kadar çok size de yansıyacaktır.

Eğer eski sevgiliniz size geri dönmek isterse...

Onun kollarına atılmadan önce onunla ilişkiniz üzerine karşılıklı konuşun. Eğer ilişkiniz konusunda size hala güven vermiyorsa, bu ilişkiye yeniden başlamaya hazır değilsiniz demektir. Ne söylediğini iyi dinlemeye çalışın. Zor olsa da kendinizi ağırdan satın.

Dört- altı ay sonra: Hayata dönüş

Büyük bir olasılıkla çevrenizdeki dünyanın ayrımına varmaya başladınız, güzel çiçekler, trafik, metrodaki yakışıklı... Kendinizi uzun süre su altında kaldıktan sonra yüzeye çıkmış gibi hissedeceksiniz. Asla bitmeyecek sandığınız acı büyük olasılıkla bitti. Peki, şimdi ne olacak?

Ya karşılaşırsanız...

Eğer eski sevgiliniz sizi günün birinde ararsa şaşırmayın. Direkt olarak ona neden aradığını sorun. Bırakın kıvranan taraf o olsun, hemen yumuşamayın. Ya da hiç ummadığınız bir anda karşılaşırsanız heyecanlanmayın. Onu görmemezlikten gelip uzaklaşmak yerine, önce onun selam vermesini bekleyin. Elinizden geldiğince az konuşun.

Biraz romantizm

Hayatınıza biraz daha romantizm katın. Romantizmin mutlaka iki kişi arasında yaşanması gerekiyor. Örneğin evdeyken ruj sürün, parfüm sıkın, en sevdiğiniz iç çamaşırlarınızı giyin, mum ışığında banyo yapın veya ayın doğuşunu izleyin. Siz farkında olsanız da olmasanız da, yepyeni, güzel bir hayata başlıyorsunuz. Önünüzde güzel bir gelecek var. Hayattan istediğiniz her şeyi gerçekleştirebilecek, çok daha güzel deneyimler yaşayacaksınız.