Bayram ziyaretleri ile rutin alışkanlıkların dışına çıkıldığını belirten uzmanlar, sevilen kişilerle beraber zaman geçirmenin ruh sağlığına iyi geldiğini kaydediyor. Uzmanlara göre bayramlar insanlardaki duygu, düşünce, sevinç, söylem ve eylem birliğinin oluşmasına yardımcı oluyor. Bayramlar, bencilliği, çıkarcılığı, bölücülüğü, fitneyi azaltıp sevgi, saygı, barış, kardeşlik, mutluluk ve paylaşım duygusunu yükseltiyor.

Aile kavramı zayıflıyor, birey yalnızlaşıyor

Bireyin her geçen gün yalnızlaştığı bir dönemde bayramlara daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirten Uzman Psikolog İhsan Öztekin, “Ülkemizde ve dünyada toplumsal değişimlerin baş döndürücü bir şekilde devam ettiği, teknolojik gelişmeleri takip etmenin zorlaştığı bir dönemde, bayramların ve bayramlaşma kavramının da değişim içinde olduğunu görüyoruz. İnsani değerleri yok eden acımasız savaşların, adaletsizliğin, ilkel ve insanlık dışı davranışların giderek yayıldığı, güçlülerin güçsüzleri sınır tanımaz bir vahşilikle ezdiği bir dönemdeyiz. Diğer taraftan bireyselleşmenin ön plana çıkarak bireyselliğin arttığı, aile kavramının giderek zayıfladığı ve insanların giderek yalnızlaştığı bir dönemdeyiz” dedi.

Bayramların birleştirici özelliğine ihtiyacımız var

Uzman Psikolog İhsan Öztekin, şöyle devam etti: “Geleneksel bayramların insani değerleri ve yardımlaşmayı ön plana çıkardığını geçmişte yaşayan ve bilen orta yaş ve öncesi nesiller, bayramların bu birleştirici, sevgi ve hoşgörüyü ön plana çıkarıcı özelliğine bugün daha fazla ihtiyacımız olduğunu görebilmektedir. Bu bilince sahip aileler, anne babalar çocuklarının da bayram geleneklerini devam ettirmesine çaba harcamakta ve yaşatmaya, sonraki nesillere aktarılmasına çalışmaktadır.”

Ritüellerden uzaklaşılıyor

Toplumun sosyal, kültürel ve tarihi yapılanmasında önemli bir yeri ve olumlu katkıları olan bayramların, bu özelliğini değişime uğrayarak da olsa devam ettirdiğini belirten Uzman Psikolog İhsan Öztekin, “Ancak özellikle büyük şehirlerde, bayram geleneksel yapısından, ritüellerinden uzaklaşıp, bayram tatili dönemini tatil yörelerinde geçirme eğilimi artmaktadır. Genç nesiller bayramların bireysel ve toplumsal önemini ve fonksiyonunu kavramaktan uzaklaşmaktadırlar. ‘Nerede o eski bayramlar’ söylemi, bugünkü bayramlarda aynı heyecan, coşku ve sevincin yaşanmadığını ifade etse de aynı zamanda çocukluğumuzdaki mutlu günlere özlemi de ifade ettiği için geçmişten bugüne nesiller boyunca da yetişkinlerin bir söylemi haline gelmiştir” dedi.

Bayramlar bencilliği azaltıp paylaşım duygusunu yükseltiyor

Bayramların insanlardaki duygu, düşünce, sevinç, söylem ve eylem birliğinin oluşmasına yardımcı olduğunu kaydeden İhsan Öztekin, “Ortak değerlere sahip olmak ve birlikte olmanın zevkini, mutluluğunu yaşatır. Bayramlar insan olmanın, birlik ve bütünlük içinde bir toplum olmanın da ete kemiğe bürünüp somutlaştığı anlardır. Bu özelliği ile bayramlar insanlardaki bencilliği, çıkarcılığı, bölücülüğü, fitneyi azaltıp sevgi, saygı, barış, kardeşlik, mutluluk ve paylaşım duygusunu yükseltir” dedi.

Hayatın yoruculuğuna kısa bir mola

Bayramlarda yapılan ziyaret ve bayramlaşmaların dargınlık ve küskünlüklerin ortadan kalkmasına vesile olduğunu belirten Öztekin, “Böylece sene boyunca fazla ilgilenemediğimiz, ihmal ettiğimiz, sadece haberleşebildiğimiz yakınlarımızla yüz yüze bayramlaşarak duygusal ve manevi bir hava teneffüs etme fırsatı da bulunmuş olur. Hayatın yoruculuğu ve stresi içerisinde bizlere de nefes alma, hayatı ve hayatın faniliğini sorgulama fırsatını da vermektedir” diye konuştu.

Bayram ziyaretlerinin, sevdiği insanlarla birlikte olmak, onlara sarılmak, günlük rutinin dışına çıkarak beyni ve ruhu alışılmış duygulardan ve düşüncelerden kısa süreliğine de olsa uzaklaştıran faydalı bir aktivite olduğunu belirten İhsan Öztekin, sevdiklerimizle birlikte olmak sadece mutlu olmamızı değil, sağlığımız açısından faydalı pek çok hormonun salgılanmasını da sağlamaktadır” dedi.