1. Kişisel bilgisayarınızdaki sesi ya da müziği sadece siz duysanız yeter. Bu yüzden mutlaka kulaklık kullanmalısınız.

Herkes aynı müzik zevkini paylaşmak zorunda değil elbette. Üstelik kimseyi buna mecbur etmek gibi bir hakkımız da yok. Bu yüzden kulaklık kullanmak, sadece ofisteki diğer kişiler için değil, sizin için de büyük rahatlık olacaktır.

2. Cep telefonunuzun sesini açık bırakmamalı, hatta titreşim yerine sessiz konuma almalısınız.

Masanızda olmadığınız bir an çalan telefonunuz, bir süre sonra ofiste çalışan herkesi rahatsız edecektir. Titreşim halinde olsa bile uzun uzun çalan bir telefon, arkadaşlarınızın dikkatini dağıtmak için yeterli.

3. Telefon konuşmalarınızı masanızda değil, çalışma alanının dışında yapmalısınız.

Evde dikkatlice televizyon seyrederken bile ailenizden birilerinin yaptığı telefon görüşmesi sizi nasıl rahatsız ediyor, bir düşünün. Özellikle ortak çalışma alanında telefon konuşması aracılığıyla, kimse kimsenin kişisel dünyasına tanıklık etmek istemez.

4. Arkadaşlarınızla konuşmak için masadan masaya haykırarak bağırmamalısınız.

Bu sadece açık ofisler için değil, iki kişi dışında başkalarının da bulunduğu tüm ortamlar için geçerli. Üstelik insanlar başka şeylerle ilgilenirken sizin kendinizi kaptırıp gürültü yaratmanız da nerden baksanız hoş olmayacaktır.

5. Bacaklarınızı sürekli sallayarak yan masadaki arkadaşınızı rahatsız etmemelisiniz.

Huzursuz bacak sendromu dediğimiz bu olay, aslında biz farkında olmasak bile yanımızdaki insanları oldukça rahatsız ediyor. Özellikle yan yana olan ve mekanizması birleşik masalardan birinde bulunuyorsanız, kesinlikle diğer arkadaşınızı da bu sarsıntıya ortak ediyorsunuz demektir.

6. Çok fazla koku yayacağı belli olan yiyecekleri ofis içinde tüketmemelisiniz.

Bazen bizim isteğimiz dışında paket servisle gelen yemeklere kokan eklemeler yapılmış olabiliyor. Bunu hemen bertaraf edip, ortam kokusunu eski haline çevirebilirsiniz. Ancak vereceğiniz siparişinizin içinde soğan, sarımsak, balık gibi kokan malzemelerin yer aldığını fark ettiyseniz, mümkünse fikrinizi değiştirin.

7. İzin verilmediği sürece arkadaşınızın bilgisayarını kurcalamamalı hatta ekrana bile göz atmamalısınız.

Sizin bilmeniz gereken her şeyi zaten isterse arkadaşınız söyler, gerekirse de gösterir. Bunun dışında yapacağınız hareketler başkasının eşyasını karıştırmaya girer ve bu sadece açık ofislerde değil, her yerde uygunsuz bir davranıştır.

8. Ortak kullanım alanlarında tükettiğiniz yiyeceğin, içeceğin artıklarını ve çöplerini toplamalısınız.

Sizden sonra gelecek insanları da düşünmek aslında çok kolay. Bunun da dışında size ait olan bir atığı başkası temizlemek zorunda değil.

9. Rahatsız edici sesler çıkartarak sakız çiğnememelisiniz.

Bazen hepimiz sakız çiğnerken kendimizden geçiyor olabiliriz ama ortak alanlarda bir başkasını rahatsız edebiliyor bu durum. O yüzden eğer böyle bir eğiliminiz olduğunu biliyorsanız, sakız çiğneme işine hiç girmeyin.

10. Ofise "Günaydın" ya da "Selam" diyerek girmek herkes için iyi bir başlangıçtır; arkadaşlarınızı yok saymamalısınız.

İletişim, hepimizin en büyük ihtiyaçlarından bir tanesi. Bunu yok sayıp sadece kendinizin olduğu bir dünyanın varlığına inanmak isterseniz, hayal kırıklığı yaşamanız kaçınılmaz. Üstelik iş yerinde seviyeli bir sosyalleşme, çalışan insanın en büyük kurtarıcısıdır.

11. Ofis içinde grup halinde bir yerlerde toplanıp uzun muhabbetler etmekten kaçınmalısınız.

Çalışan diğer insanların motivasyonunu bozucu bir duruma sebebiyet vermiş olursunuz. Bu hem gürültüye, hem de çalışan insanın "Neden sadece ben çalışıyorum ki?" demesine sebep olacak bir durum.

12. Sadece kendi önceliğiniz için arkadaşınızın işini bölmek bencillikten başka bir şey olmaz; onun da uygun zamanını kollamalısınız.

Kendi işimiz bitince herkesin işi de aynı anda bitmiş olmuyor maalesef. Bu yüzden eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa, önce arkadaşınıza uygun olup olmadığını sormalısınız. Arkadaşınızın çalıştığını göre göre acele etmek pek medeni bir yaklaşım değil.

13. Klima gibi ortak alanlarda kullanılan cihazların çalışma zamanını, kendi ihtiyaçlarınıza göre belirlememelisiniz.

Ofiste bulunan diğer kişilerin ortak fikri bu konuda da oldukça önemli. Sadece kendi isteğiniz doğrultusunda herkesin faydalanacağı bir cihazı tekelleştirmeseniz iyi olur aslında.

14. Grip, nezle gibi virütik bir hastalığınız varsa mümkünse evde istirahat etmelisiniz.

Hasta olunca çalışmayı kim ister ki? Bazen biz hastalık konusunu oldukça hafife alıyor, buna rağmen çalışmaya devam ediyoruz. Her şeyden önce kendi sağlığımız için o gün iş yerinden izin almak oldukça faydalı olacaktır. Bunun da dışında, diğer mesai arkadaşlarımızın sağlığını da tehlikeye atmayı engellemiş oluruz.

15. İnsanları rahatsız edecek sıklıkta parfüm, koku ve kolonya kullanımına son vermelisiniz.

Parfüm bir zevk meselesi; herkes aynı kokudan hoşlanmayabilir. Bu gerçeğin de dışında, açık ofis sistemi içerisinde sıklıkla kullanılan parfüm, diğer çalışma arkadaşlarınızı rahatsız edecektir. Ayrıca alerjik hassasiyetlerin de göz önünde bulundurulması gerekir.

16. Kişisel temizliğinize özen göstermeli, kötü kokularla başkalarını rahatsız etmemelisiniz.

Açık açık söylemek gerekirse ter kokusu, ağız kokusu ve diğer vücut kokuları, yanınızda bulunan insanı en çok rahatsız eden kokular. Üstelik bunları halletmek de o kadar zor değil. Hem kendinize, hem de çevrenize saygı için...

17. Herkes argo kelimelerden hoşlanmaz; ortak alanda konuşurken kelimelerinizi özenli bir şekilde seçmelisiniz.

Evet, bu ayarsızlık gerçekten de hoş değil. Bunu siz yapmıyor olabilirsiniz ama eğer sıklıkla yapan bir mesai arkadaşınız varsa, onu uyarmak da sizin en doğal hakkınız.