Her bölümünde hayatımıza dokunan bir ismin içindeki sesi duyduğumuz www.redbull.com/icimdekises adresinde yayınlanan ‘İçimdeki Ses’in yeni konuğu teknoloji alanında önemli fikir liderlerinden, gazeteci-yazar Serdar Kuzuloğlu oldu.

Neden gazetecilik mesleğini seçtiğini anlatan Kuzuloğlu, kendisine bitcoini olup olmadığı sorulunca öğrendiği eski bir mesleki kuralı tekrarladı “Anlattığın, yazdığın şeylere asla yatırım yapma”

Gece ışıklar kapandığında odama gidiyorum…

Kuzuloğlu çalışma rutinini ise şöyle anlattı; “Küçük bir çalışma odam var, gece ışıklar kapandıktan, herkes yattıktan sonra bazen oraya gidip kendi kendime konuşuyorum. Bir konu açıyorum. Saat ikide başlıyorum. Sustuğumda bir bakıyorum ki saat beş olmuş. Üç saat konuşmuşum. Ödüm kopuyor, ben kendimle konuşurken biri içeri girecek diye. Ben konuşmayı çok seviyorum. Bunları, tüm öğrendiklerimi birilerinin bilmesi gerek, bunlar benim içimde kalırsa ur çıkar diyorum.”

Bilgi bulaştırıcısı gibiyim

“Bir bilgi bulaştırıcısı gibi çalışıyorum. Salgın gibiyim. Bilgiyi yayma isteği beni yiyip bitiriyor. Çocukluğum boyunca gazeteci olmaktan başka bir şeyi düşünmedim. Bu işi iyi bilen ahlaklı, düzgün üstatların elinde yetiştim. Bana öğrettikleri şeylerden birisi, ‘Yazdığın şeylere asla yatırım yapma’ idi. Ben bugün kripto paralar hakkında bir sürü yazı yazdım. Herkesle bilgiler paylaştım. Bitcoin’im ya da herhangi bir kripto param yok. Pişman da değilim. Ben Bitcoin sahibi olsaydım, sürekli onun derdiyle yatıp kalkardım.  Böylece inandırıcılığımı, eleştirel yönümü kaybetmiş olurdum. Paramı yatırdığım şeyin geleceği olmadığı ihtimalini göremezdim. Bitcoin’im yok, bu nedenle inandırıcılığımı kaybetmeden konuşabiliyorum” dedi.

Sakalıma değer biçseler onun bile değeri olur!

Kuzuloğlu son dönemde giderek hayatımıza giren ve yatırım değeri artan kripto paralarla ilgili, “Kripto paraların değerinin olup, olmadığı tartışılıyor. Biri gelip benim sakalıma değer biçse, sakalımın bile değeri olur. Bir nesnenin değerini insanlar belirler.

Bitcoin yaşar, ölür bunu bilemem ancak kripto para geleceğin parasıdır” ifadelerini kullanan Kuzuloğlu, “Teknolojiyi biz yarattık, ondan biz korkuyoruz. Biz aslında kendimizden korkuyoruz” şeklinde konuştu.

Star Wars değil de Türkiye’de kaç kasaba var sen onu söyle

Nerd, geek gibi internet kullanımı artıkça hayatımıza yeni giren kavramlara değinen Kuzuloğlu: “Nerd terimi herkesin dilinde. Nerd demek, gerçekliği olmayan bir konuda en ince ayrıntıyı, detayına kadar bilmek demek. Star Wars Nerd’leri var mesela. Adam Star Wars evreninin en uzak köşesindeki galaksiyi bile biliyor. Oradaki yaşam hakkında söyleyecekleri, anlatacakları var. ‘Yahu bırak sen Star Wars’ı da Türkiye’de kaç kasaba var sen onu söyle’ demek istiyorsunuz ama söylemiyorsunuz işte…” diye devam etti.

İki sezondan sonra tüm diziler bozuyor

Tüm dizilerin iki sezondan sonra bozduğunu iddia eden Kuzuloğlu, “İlk profesyonel dizi deneyimim Lost ile başladı. İki sezon çekilmesi planlanan dizi tutulunca uzatıldı. Uzadıkça bozuldu. Son bölümünü izledikten sonra ben ne yaptım diye sordum kendime. Ben vaktimi neye harcadım? Mesleğimden dolayı Black Mirror’u izledim. O da iki sezondan sonra bozdu. İngilizlerin yayından kaldırılan Ütopya adında bir dizisi var. Meraklısına kesinlikle öneriyorum” dedi.

Yemek yapmak ve yemek arasındaki dengesizlik…

Yemek yapmak ve yemeği yemek arasındaki zaman, emek dengesizliğinden nefret ettiğini söyleyen Kuzuloğlu, “Biri benim saatlerimi vererek sardığım dolmayı bir lokmada yiyecek ve şurası şöyle olmuş diye eleştirecek… Sinir olurum! Bence o emeğe karşılık dolma yavaş yenmeli, bir dolmaya en az 15 dakika ayırmalı mesela” diye konuştu.

Serdar Kuzuloğlu’nun içindeki sesi dinlediğimiz RedBull.com içeriği İçimdeki Ses’in tamamı, https://www.redbull.com/tr-tr/icimdeki-ses-serdar-kuzuloglu adresinde yer alıyor.