Pazar günlerinin olmazsa olmazı… Uyku! Hayatta sahip olduğumuz en değerli lükslerden biri olan uyku keyifli bir aktivite olmanın yanı sıra sağlığımız için de çok önemli bir rutin. Ancak bazı sebepler en gerekli rutinimi sekteye uğratabiliyor. Tıpkı uyku apnesi gibi… Avrasya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ferhat Oğuz, uyku apnesinin yarattığı olumsuzlukları, hayatımıza etkilerini ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.
Uyku apnesi nedir?
Uyku apnesi, horlama ve uykuda solunum durması olarak tanımlanıyor. Eğer uyku sırasında horlama ile birlikte nefesiniz 10 saniye ve üzeri sürede duruyorsa bu durum uyku apnesine işaret ediyor olabilir. Uyku esnasında nefesin durması ve yüzeysel hale gelmesi anlamına gelen uyku apnesi gece boyunca defalarca tekrarlayabilir.
Uyku apnesi sırasında, üst solunum yolunun açık kalmasını sağlayan kaslarda gevşeme olur. Dil kökü veya yumuşak damağın veya aşırı büyümüş bademciklerin hava yolunu tıkaması sonucunda en az 10 saniye nefes alamamak uyku apnesi olarak adlandırılır.
Uyku apnesi sırasında solunum çabası sürse de, bir süre sonra daha da artan bu çaba beyni uyarır ve hava yolu açılır. Solunumu durana kadar horlayan kişi, gürültülü bir homurdanma ile yeniden nefes almaya ve horlamaya devam eder.
Uyku apnesi birçok neden bağlı olarak çıkabilir
Uyku apnesinin nedeni, boğazdaki kasların havanın geçeceği alanı kapatacak şekilde gevşemesidir. Üst solunum yolundaki darlıklar çocukluktan itibaren, solunum yolunun yıpranmasına sebep olabilir ve bu da uyku apne sendromuna neden olabilir. Fazla kilolu olmak, büyük bademciklere ve geniz etine sahip olmak da uyku apnesi nedenleri arasında gösterilebilir. Uyku apnesi sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilir.
Bu belirtilere dikkat!
• Horlama
• Uykuda nefes kesilmesi
• Sabah yorgunluğu
• Sabah baş ağrısı
• Gün içinde uyuklama isteği
• Dikkati toplama bozukluğu
• Sosyal hayatın etkilenmesi
• İşte başarısızlık
• Trafik kazalarında artış
• Kalp sorunları ve hipertansiyon
• Gastroözofageal ve larengofarengeal reflü
• Cinsel isteksizlik olarak kendini göstermektedir.
• Ayrıca baş ağrısı, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, depresyon, sabah dinç uyanamama ve aşırı derecede uykulu olmak ve yorgunluk hali ise uyku apnesinin gündüz gözlenebilen belirtileri arasındadır.
Uyku apnesinde tanı süreci
Hastadan ayrıntılı bir şikayet öyküsü alınır. Daha sonra hava yolunu daraltacak bir rahatsızlık olup olmadığını anlamak için (burunda kıkırdak- kemik eğriliği, konka hipertrofisi, geniz eti, nazal polip olup olmadığı, ağız boşluğunda küçük dilin büyüklüğü, yumuşak damağın pozisyonu, bademciklerin, dil kökünün durumu) mutlaka değerlendirilmelidir. Ayrıca bu hastalara bir gece hastanede kalarak yapılan polisomnografi denilen uyku testi yapılmalıdır.
Kimler tedaviye ihtiyaç duyar?
Uyku testlerinden sonra elde edilen bilgiler değerlendirilerek uyku apnesinin gerçekten tedaviye ihtiyaç gösterip göstermediğine karar verilir. Günlük aktiviteler sırasında özellikle araba kullanılırken uyuklamalar, iş kazalarına yol açabilecek durumlar söz konusu ise, uyku apnesi ile ilişkili kalp yetersizliği veya oksijen saturasyonunda çok büyük düşüşler tesbit edildiği takdirde vakit geçirmeksizin tedaviye başlanması gerekir. Ayrıca; aşırı yorgun, uyku apnesine bağlı aşırı yüksek tansiyonlu, düzensiz kalp atışları olan kişilerde veya saatte 40'ın üzerinde apne sayısı tesbit edilenlerde de tedaviye gerek vardır.
Uyku apnesinde tedavi süreci
Uyku apnesinin tedavisi hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Fakat uyku apnesinde öncelikle cerrahi dışı tedaviler önerilmektedir. Bu nedenle tedavide ilk olarak halk arasında maske olarak bilinen CPAP cihazlarını önerilir. Apne sırasında solunum yollarında oluşan tıkanma nedeniyle tıkanan bölgedeki hava akımını sağlamak gerekir. Bu cihaz, odadaki havayı basınçlı bir şekilde burundan üst solunum yollarına üfleyerek, sürekli bir hava akımı sağlar.
Eğer problem burunda ise kıkırdak-kemik ise düzeltme işlemi yapılabilir. Sorun konkalarda (etlerde) ise hastaya lokal anestezi ile radyofrekans uygulanır. Bu işlemle konkaları küçültmüş, hava yolunu rahatlatmış oluyoruz. Yine ağız içerisinde yumuşak damak, bademciklerde radyofrekansla küçültme ve damak toparlanması için müdahale edilir. Bu durumda ise uvulpalatofanigolasti denen açık cerrahi tekniği seçilir.
Uyku apnesinde yaşam tarzı değişikliği şart!
Özellikle hafif ve orta dereceli vakalarda uyku apnesini ortadan kaldırmanın en iyi yolu yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerden geçiyor. Daha kaliteli bir gece uykusu bu önerilere dikkat;
• Oluşturacağınız alışkanlıklar ve rutinlerle daha sağlıklı bir uyku düzeni oluşturun. Yatak odanız serin, karanlık ve sessiz olmasına özen gösterin. Rahatsız yatak, ışık, gürültü, bunaltıcı sıcak uykunuzu bozabilir. Bunlara karşı önleminizi alın. Gerekirse telefon, saat, radyo, sokak aydınlatması gibi gözünüzü alabilecek eşyalardan uzak durun.
• Sigarayı bırakın ve fazla kilolara savaş açın. Sigara dumanı solunum yollarını daraltarak, yeterli oksijenin geçmesini zorlaştırır ve onları iltihaplandırır. Vücut ağırlığınızın yüzde 10’unu kaybetmeniz uyku apnenizin de üç kademe iyileşmesini sağlayacaktır. Bu rahatlığı elde etmek içinse yalnızca 4-5 kg vermesi yeterlidir.
• Alkol ve sakinleştiricilerden uzak durun. Kullandığınız alkol ve sakinleştiriciler beyin faaliyetlerinizin gücünü azaltır ve bununla birlikte yeterli oksijen almanızı riske atar. Uyku ilaçları düzensiz uykular için bir çözüm yolu gibi görünse de aslında sizi canlı tutma görevi olan beyninizi işinden alıkoyar.
• Burun tıkanıklığını görmezden gelmeyin. Eczaneden alabileceğiniz sprey ve damlalarla tıkanıklığınızı giderebilir ve sağlıklı nefes alma sürecini kolaylaştırabilirsiniz.
Uyku Apnesinde Kilit Rol; Yaşam Tarzı
Yorgun bir günün sonunda sığındığımız en korunaklı liman…
“Yağlı Saç Bakımı İçin 5 Altın Kural”
“Ferman Toprak Yeni Şarkısı “Seni Almadan Gitmem” İle Dinleyicileriyle Buluşuyor”
“Cosmoturk’e Malatya Uluslararası Film Festivali`nden Teşekkür!”
“Kaşlarınızı Masrafsız Şekillendirin”
“Yaşlılıkta Sık Yaşanan Kazalar”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32