Hemen hemen her gün karşımıza çıkan manzara trafikte kavga edenler. Özellikle büyük şehirlerde bazı sürücüler tepki göstermek için birbirine korna çalıyor, bazı sürücüler de hatalı gördükleri hareketlerde agresif hareketler sergileyebiliyor.

Bazen biz de başka sürücülerin bu tavırlarına anlam veremediğimiz için de ters tepkilerde bulunabiliyoruz. İşte bu tahammülsüz, nezaketten uzak hareketlerin ve bazen de şiddetli kavgaların nedeni şeker hastalığı olabilir.

Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, şeker hastalarının çoğunun yaşamakta olduğu hormonal dengesizlikler nedeni ile kontrolsüz, agresif tavırlar sergileyebileceklerini ifade etti.

Şeker hastalığının çok önemli sinir hasarı ve sinirsel etkilenimlere neden olabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Çelik, “Şeker hastaları kanlarındaki şeker seviyelerindeki dalgalanmalar nedeni ile ani parlamalar yaşarlar. Bu ani tepkiler genellikle birkaç dakika sürer ve 10-15 dakika içinde hastalar yaptıklarına anlam veremeyip pişman olurlar. Ancak bu durum için şeker hastaları suçlanmamalı. Çünkü ortaya çıkan bu durum onların ellerinde değil” dedi.

TAHAMMÜLSÜZLÜK ELDE DEĞİL

Doç. Dr. Çelik, şeker hastalığının hem kısa hem de uzun vadede sorunlara neden olabileceğini belirterek, “Sosyal yaşamda en ciddi sorun bu bireylerin ellerinde olmayan bir şekilde tahammülsüz tavırlar sergilemesi. Bu bağlamda en büyük sorumluluk hasta yakınları, arkadaş ve dostlara düşüyor. Hastanın çevresindeki bireyler bu durumun hastalığın bir yansıması olduğunu bilmeli” diye konuştu.

Şeker hastalığının uygun bir şekilde tedavi edilmesi durumunda hem öfke kontrolü gibi kısa vadeli, hem de organ hasarı gibi uzun vadeli sorunların giderilebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Alper Çelik, şeker hastalığı tedavisinde ameliyat yöntemlerinin de uygulanabildiğini söyledi.

ŞEKERİ BİTİREN TEDAVİ

Şeker tedavisi başarılı olmayınca cerrahi yöntemlere başvurulabileceğini kaydeden Doç. Dr. Çelik, “Şeker hastalığında ince bağırsağınızın son kısmındaki hormonlar çalışmaz hale geliyor. Eğer ince bağırsağın son kısmını başa alırsak oradaki hormonlar aktive oluyor. İnsülin direnci aşağıya çekiliyor, kan şekeri düşüyor. Ancak bu ameliyatı yaparken de ince bağırsağın baş kısmını devreden çıkarmamalısınız. Bu sayede hasta ömür boyu vitamin bağımlısı olmaktan da kurtulur.

Sistemi bozmuyorsunuz ve yine gıdalar ince bağırsaktan geçmeye devam ediyor. Bu yöntemle bireylerin yemek tercihleri, tokluk eşikleri bile değişiyor” dedi.