Şişman zayıf bütün kadınların ortak derdi selülit en çok yaz aylarına yaklaştığımızda aklımıza geliyor. Tıp dilindeki adı 'hidrolipodistrofi' olan selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun, bağ dokuları arasında sıkışması sonucunda derinin üst kısmının portakal kabuğu görüntüsü almasına deniyor.

Alman Hastanesi Dermatoloji uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar Selülit ile ilgili bilgi verdi. Selülitin oluşma nedenleri arasında, ailevi nedenler, sigara, dengesiz beslenme lenf ve toplardamar dolaşımının bozulması, hareket azlığı, hormonal nedenler, menopoz, doğum kontrol hapı kullanımı gibi nedenler sıralanıyor.

MEZOTERAPİNİN ETKİSİ

Selülit ile mücadelede çeşitli yöntemler var. Bunlardan biri de mezoterapi. Bu yöntem aktif ilaçların orta deri tabakasına, kıl inceliğindeki iğnelerle enjeksiyonla verilmesidir. Mezoterapi; yağ tabakalarını parçalar, damar uçlarını uyararak genişletir. Böylelikle parçalanan yağlar kolayca atılır. Ayrıca kan dolaşımını da hızlandırır. Selülitler yok olurken, incelme de sağlanır. Mezoterapi; vücutta genel etki yapmadan, sadece selülitli olan bölgelere uygulanıp lokal etki oluşturarak yağları parçalar. Bunun için 8-15 seans yeterlidir.

Diğer yöntemler:

Bir başkası ise elektrolipoliz tekniktir. İğneler selülitli ve lokal yağ fazlalığı olan alanlara belli açı ve mesafelerle uygulanır. İğneler düşük voltaj ve amperli çalışarak elektrik akımı veren alete bağlıdır. Kıl gibi ince olan iğneler, girdiği alandaki yağ ve selüliti parçalayarak, lenf ve toplardamara drenajın sağlar. Haftada bir kez uygulanan seanslar yaklaşık 1-1,5 saat sürer. Ortalama 6-12 seansın yeterli olduğu elektrolipoliz işleminin 6 ayda 1 kez tekrarlanması, daha iyi sonuçların alınmasını sağlamaktadır.

KARBOKSİ TERAPİ

Karboksiterapi ise karbondioksit gazının tedavi amaçlı deri altına enjekte edilmesine dayalı bir yöntemdir. Karbondioksit, uygulandığı dokuda metabolizma ve kanlanmada artış oluşturarak, selülitin görünümünde düzelme sağlar. Böylece yağların parçalanıp atılımı sağlanmış olur.