Kalp krizi riskini 6 adımda önleyin!...
Kalp krizi geçirme riskini en aza indirmek, kişinin kendi elinde. Ancak göz ardı edilen bazı ayrıntılar var.
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Deniz Şener’e göre 6 risk faktörünü ortadan kaldırmak, kalp krizi riskini yarı yarıya azaltıyor.
Bir kişinin hiçbir risk faktörü altında olmasa bile hayatı boyunca kalp krizi geçirme riski yüzde 1’dir. Ancak; yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, ailede kalp hastalığı öyküsü, hareketsiz yaşam ve 40 yaş üzeri olma gibi faktörler, kişinin kalp krizi geçirme riskini yüzde 50 oranında artırmaktadır.
Kalp krizi geçirme riskini en aza indirmek, kişinin kendi elinde. Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam kalp krizini önlemenin en etkili ve klasik yolları. Ancak göz ardı edilen bazı ayrıntılar var ki, işte onları uygulamak bu riski en aza indirmek için yeterli.
Mutlu evlilikler kalbe iyi geliyor
Düzenli ve mutlu bir evlilik, kalp krizi riskini düşürmektedir. Evli olmak, genelde toplumda kabul görme anlamına geldiği için evli olan insanlar toplumda sosyal barışı yakalar ve bunun getirdiği stres faktörlerinden de uzak olurlar. Mutlu bir evlilik ve düzenli bir yaşam, kişinin kafasındaki bir takım sorumlulukların eve yönlendirilmesine neden olur. Her şeyden önce eş ve çocuklar ile belli sorumluluklar düşünülür. Bu durum kadın için de erkek için de geçerlidir. Bekar insanların konsantrasyonları dağınık olur. Sosyal açıdan da toplum tarafından kabul görmedikleri için büyük bir stres altına girerler. Bu stres de kalp krizi riskini tetiklemektedir.
Sağlıklı bir kalp için gülün
Gülmek ve ağlamak aslında aynı şey. Her ikisi de duyguların boşalması anlamına gelir. Genellikle aşırı üzüntü, öfke, aşırı yük gibi faktörler ağlama ya da gülmeye neden olur. Kişi gerçekten durumu kafasında algılayarak mizah duygusu ile hareket ederek gülerse, büyük oranda rahatlar. Gülmek, keyif hormonlarını salgılar ve stres hormonlarının baskılanmasına yardımcı olur. Bu sayede kalbe zararlı olan faktörler de ortadan kalkar.
Çevrenizdeki olayları dert etmeyin
Savaşlar, doğal afetler ve patlayan bombalar kalbi yorar. Anlık üzülmeler kalbe çok büyük zarar vermez. Kişinin bir yakınını kaybetmesi halinde üzülmesi çok olağan bir durumdur, bunun dışında hareket etmesi düşünülemez. Ancak kişilik yapısı üzülmeye çok meyilli olan insanlar kendisi dışında çevresinde gelişen olaylara ve insanların yaşadıklarına çok hassas yaklaşabilir. Sürekli kederlenebilir ve olayları kendine dert edinebilir. Bu durum özellikle doğu kültürlerinde çok yaygındır. Günlük yaşantıda bunun dışına çıkabilmek çok önemli. Çevredeki olayların çok fazla etkisi altında kalmak ve onlar için kederlenmek, kalbe oldukça zararlı. Çünkü kişinin sürekli kendini memnun ve mutlu edecek bir şeyler bulması, kalp krizi geçirme riskini düşürmektedir. Mutluluk, var olan hastalıklarının ilerlemesi de yavaşlatır. Hastalara önerimiz, kendilerini mutlu edebilecek ayrıntıları yakalamaları. Bunun için bir uğraş bulmak, bahçe işleri, hayvan besleme, beyni mutluluk verici detaylarla doldurmak gerekir. Savaşlar, doğal afetler, patlayan bombaları sürekli düşünmek kalbi hırpalanmaktadır.
Hareketsiz yaşam sürmeyin
Sürekli masa başında olan insanların kalp hastalıklarına yakalanma riski çok yüksektir. Bu kişilerin öncelikle masa başından kalkmaları gerekir. Hareketsiz olarak 2 saati masa başında geçirmek ciddi bir kalp krizi riski oluşturmaktadır. Öncelikle günlük 45 dakikalık yürüyüş yapmak çok önemlidir. Otururken yapılabilecek egzersizler çok önemlidir. Bunlar; boyun çevirme, bacakları karna çekip uzatma, pedal hareketi yapma ve kolları arkaya doğru açarak germedir.
Öğlen bir saat uyuyun
Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası bir saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur bu da kalp krizi riskini tetikler.
Doğum kontrol hapı kullanmayın
Doğum kontrol hapı kullanımı, kalp damarlarında pıhtılaşma meylini artırmaktadır. Bu pıhtının damarların dışında akciğerlerde ve beyinde oluşma riski de çok yüksektir. Doğum kontrol hapını çok büyük bir mecburiyet yoksa kullanmamakta yarar vardır. Hele ki kişide kalp hastalığı söz konusu ise doğum kontrol hapından kesinlikle uzak durması gerekir. Çünkü uzun kullanımlarda damar içindeki pıhtı oluşma riski de artmaktadır.
Bir kişinin hiçbir risk faktörü altında olmasa bile hayatı boyunca kalp krizi geçirme riski yüzde 1’dir. Ancak; yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, ailede kalp hastalığı öyküsü, hareketsiz yaşam ve 40 yaş üzeri olma gibi faktörler, kişinin kalp krizi geçirme riskini yüzde 50 oranında artırmaktadır.
Kalp krizi geçirme riskini en aza indirmek, kişinin kendi elinde. Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam kalp krizini önlemenin en etkili ve klasik yolları. Ancak göz ardı edilen bazı ayrıntılar var ki, işte onları uygulamak bu riski en aza indirmek için yeterli.
Mutlu evlilikler kalbe iyi geliyor
Düzenli ve mutlu bir evlilik, kalp krizi riskini düşürmektedir. Evli olmak, genelde toplumda kabul görme anlamına geldiği için evli olan insanlar toplumda sosyal barışı yakalar ve bunun getirdiği stres faktörlerinden de uzak olurlar. Mutlu bir evlilik ve düzenli bir yaşam, kişinin kafasındaki bir takım sorumlulukların eve yönlendirilmesine neden olur. Her şeyden önce eş ve çocuklar ile belli sorumluluklar düşünülür. Bu durum kadın için de erkek için de geçerlidir. Bekar insanların konsantrasyonları dağınık olur. Sosyal açıdan da toplum tarafından kabul görmedikleri için büyük bir stres altına girerler. Bu stres de kalp krizi riskini tetiklemektedir.
Sağlıklı bir kalp için gülün
Gülmek ve ağlamak aslında aynı şey. Her ikisi de duyguların boşalması anlamına gelir. Genellikle aşırı üzüntü, öfke, aşırı yük gibi faktörler ağlama ya da gülmeye neden olur. Kişi gerçekten durumu kafasında algılayarak mizah duygusu ile hareket ederek gülerse, büyük oranda rahatlar. Gülmek, keyif hormonlarını salgılar ve stres hormonlarının baskılanmasına yardımcı olur. Bu sayede kalbe zararlı olan faktörler de ortadan kalkar.
Çevrenizdeki olayları dert etmeyin
Savaşlar, doğal afetler ve patlayan bombalar kalbi yorar. Anlık üzülmeler kalbe çok büyük zarar vermez. Kişinin bir yakınını kaybetmesi halinde üzülmesi çok olağan bir durumdur, bunun dışında hareket etmesi düşünülemez. Ancak kişilik yapısı üzülmeye çok meyilli olan insanlar kendisi dışında çevresinde gelişen olaylara ve insanların yaşadıklarına çok hassas yaklaşabilir. Sürekli kederlenebilir ve olayları kendine dert edinebilir. Bu durum özellikle doğu kültürlerinde çok yaygındır. Günlük yaşantıda bunun dışına çıkabilmek çok önemli. Çevredeki olayların çok fazla etkisi altında kalmak ve onlar için kederlenmek, kalbe oldukça zararlı. Çünkü kişinin sürekli kendini memnun ve mutlu edecek bir şeyler bulması, kalp krizi geçirme riskini düşürmektedir. Mutluluk, var olan hastalıklarının ilerlemesi de yavaşlatır. Hastalara önerimiz, kendilerini mutlu edebilecek ayrıntıları yakalamaları. Bunun için bir uğraş bulmak, bahçe işleri, hayvan besleme, beyni mutluluk verici detaylarla doldurmak gerekir. Savaşlar, doğal afetler, patlayan bombaları sürekli düşünmek kalbi hırpalanmaktadır.
Hareketsiz yaşam sürmeyin
Sürekli masa başında olan insanların kalp hastalıklarına yakalanma riski çok yüksektir. Bu kişilerin öncelikle masa başından kalkmaları gerekir. Hareketsiz olarak 2 saati masa başında geçirmek ciddi bir kalp krizi riski oluşturmaktadır. Öncelikle günlük 45 dakikalık yürüyüş yapmak çok önemlidir. Otururken yapılabilecek egzersizler çok önemlidir. Bunlar; boyun çevirme, bacakları karna çekip uzatma, pedal hareketi yapma ve kolları arkaya doğru açarak germedir.
Öğlen bir saat uyuyun
Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası bir saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur bu da kalp krizi riskini tetikler.
Doğum kontrol hapı kullanmayın
Doğum kontrol hapı kullanımı, kalp damarlarında pıhtılaşma meylini artırmaktadır. Bu pıhtının damarların dışında akciğerlerde ve beyinde oluşma riski de çok yüksektir. Doğum kontrol hapını çok büyük bir mecburiyet yoksa kullanmamakta yarar vardır. Hele ki kişide kalp hastalığı söz konusu ise doğum kontrol hapından kesinlikle uzak durması gerekir. Çünkü uzun kullanımlarda damar içindeki pıhtı oluşma riski de artmaktadır.
“Jimmy Key 2023/24 Sonbahar-Kış Comfy Mood Serisi Tanıtıldı”
“Babam’a”
OUTLET CENTER ADRESLERİ
MODA TASARIMCILARI
MAĞAZA ADRES VE TELEFONLARI
DEKORASYON FİRMALARI
AKSESUAR VE TAKI TASARIMCILARI
DOĞUM FOTOĞRAFÇILARI
BUTİKLER
AYAKKABI VE ÇANTA MAĞAZALARI
İKİNCİ EL GİYSİ MAĞAZALARI
GECE HAYATI VE EĞLENCE MEKANLARI
POPÜLER MEKANLAR (RESTAURANTLAR)
DİYETİSYENLER
SAÇ TASARIMI VE KUAFÖR SALONLARI
YOGA MERKEZLERİ
SPA MERKEZLERİ
ANAOKULU VE KREŞ REHBERİ
MODA İKONU MAĞAZALAR
DİĞER ADRESLER
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32