Bayram'da sağlıklı beslenme
Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Ayhan Bayram’da sağlıklı beslenme ile ilgili akla gelen tüm soruları cevaplandırdı...
Beslenme, büyümek, vücut işlevlerini gerçekleştirmek ve yaşamı sağlıklı ve mutlu sürdürmek için vücudun yediğimiz gıdalardan yararlanmasıdır.Sağlıklı beslenme kişinin yaşı, boyu, kilosu, cinsiyeti ve herhangi bir sağlık problemi olup olmadığı da göz önünde bulundurularak her besin grubundan dengeli bir şekilde tüketmesidir. Bu besin grupları süt ve ürünleri, ekmek ve ekmek yerine geçen yiyecekler, sebze ve meyveler, et ve en son grup yağlar ve şeker olarak sınıflandırılmaktadır. Gün içersin de 3 ana 3 ara öğün olacak şekilde dağıtılması yani azar azar ve sık tüketilmesi doğru olacaktır.
Kurban bayramı nedeniyle oldukça fazla et yenilmesi mideyi nasıl etkiler?
Her besin ögesinin vücut içindeki işleyişi ve sindirim biçimi farklılık gösterir. Dini bayramlarımızdan biri olan Kurban Bayramında gereğinden fazla miktarda et tüketimi bir çok rahatsızlıklara neden olabileceği gibi olan rahatsızlıkların da ilerlemesine neden olabilir. Bunlardan biri de mideye olan olumsuz etkileridir. Aşırı miktarlarda et ( özellikle kırmızı et ) tüketiminin yanında ete uygulanan pişirme teknikleri de önemlidir. Pişirme yöntemi olarak kavurma ve kızartma gibi sindirimi zor ve mide asidesini artıracak yöntemler tercih edilmemelidir.
Etin mideye ve bünyeye zarar vermemesi için etle birlikte ne yenmelidir?
Ette, özellikle kırmızı ette demir oldukça fazla miktarlarda bulunur. Bu demirin vücut içinde biyo yararlılığını artırabilmek için, C vitamini yönünden zengin besin kaynaklarını etle birlikte tüketmekte yarar vardır. Örneğin, uygun pişirme teknikleriyle yapılan eti bol miktarda yapılan limonlu bir yeşil salatayla birlikte tüketmeyi tercih edebiliriz.
Sindirim sistemine etkileri nelerdir?
Et sindirimi zor olan bir besin ögesidir. O nedenle de aşırı miktarlarda tüketimi sindirimi güçleştireceğinden, midesinde sağlık problemleri olan kişilerin aşırı miktarlarda et tüketmesi sakıncalıdır. Sağlıklı kişilerde ise mideyi koruyucu olması düşüncesi ile aşırı miktarlarda tüketilmemesinde yarar vardır.
İshal ya da kabızlık görülebilir mi? Böyle bir durumda ne yapılmalıdır?
Et posalı bir yiyecek grubu değildir. Aşırı miktarlarda tüketimi sonucunda, kabızlık problemi ile karşılaşılabilinir. Bundan dolayı etin yanında en iyi posa kaynakları olan sebze ve meyve tüketilmelidir.
Alerjik etkisi olur mu?
Aşırı et tüketimi sonucunda oluşabilen herhangi bir alerjik durumla karşılaşılmamıştır. Fakat kişiye özgü karşılaşılabilen alerjik reaksiyonlar da gözlemlenebilir.
Kronik hastalığı olanlardan et yemeli midir?
Kronik hastalıklardan en yaygın olanları diyabet, tansiyon ve kalp damar hastalıklarıdır. Bu hastalıklardan biri veya birkaçı birlikte bulunan kişiler beslenmelerine dikkat etmeleri gereğinden dolayı aşırı miktarlarda et tüketmeleri sakıncalıdır. Aşırı miktarlarda ve uygun koşullarda pişirilmemiş etler tansiyonun ve şekerin yükselmesine neden olur. Doymuş yağların aşırı miktarlarda tüketimi kalp damar hastalıkları için sakıncalıdır ki et fazla miktarda doymuş yağ içerir.
Bazı uzmanlar taze etin hemen tüketilmemesi gerektiğini dile getiriyor. Doğru mu?
Hayvanlar ilk kesildiklerinde ölüm sertliği dediğimiz sertlikte olur. Bekledikçe metabolizma ile oluşan asitlarin de etkisi ile bu sertlik yavaş yavaş kaybolur. Ölüm sertliğinin geçmesi hayvanın cinsine etin beklediği ısı derecesine bağlıdır. Kümes hayvanlarında ölüm katılığı 1 saatte geçer. Sığır, koyun gibi büyük baş hayvanların ölüm sertliği 0 derecede 10 gün içinde, 15 derecede 3 günde kaybolur ve et yenecek konuma gelir.
Etin sağlığa faydaları nelerdir?
Et, geniş anlamda sığır, koyun,kümes, av ve deniz hayvanlarının yenilebilen kaslarıdır ve iyi bir protein kaynağıdır. Kişinin günlük enerjisinin % 12-15’ i proteinlerden sağlanmalıdır ki, bu protein ihtiyacının bir çoğunu etten sağlarız. Vücudun büyümesi, gelişmesi ve hastalıklara karşı direncinin sağlanabilmesi için proteine ihtiyaç vardır.
Fazla et yenmesi halinde vücutta ne gibi zararlar görülebilir?
Et hayvansal kaynaklı bir besin grubu içinde iken aynı zamanda içeriğinde doymamış yağları bulundurur. Aşırı miktarlarda tüketilmesi sonucu kan yağlarının yükselmesine bağlı kalp damar hastalıklarının oluşmasına neden olur. Kırmızı etin yapısında oldukça fazla miktarda demir bulunur. Kırmızı etin fazla tüketilmesi halinde alınan fazla demirden dolayı idrarla kalsiyum atımı gözlenir. Yine aynı şekilde aşırı et tüketilmesi sonucu tansiyon yükselmesi, şişmanlık ve insülin metabolizma dengesi bozulacağından diyabet gözlenebilir.
Tansiyona etkisi nedir?
Fazla miktarlarda kırmızı et tüketimi kan basıncını olumsuz etkileyeceği için tansiyonun yükselmesine neden olabilir.
Nasıl saklanmalıdır?
Etler uzun süre saklanılmak istenildiğinde birer pişirimlik parçalara ayrılarak yağlı kağıda sarılarak -2 derece ki buzdolabında bir kaç hafta saklanabilir. Etler soğuk depolarda –32 derecede dondurularak, -18 derecede uzun süre saklanabilir. Donmuş etler soğuk yerde yani buzdolabında çözdürülür. Çözdürülen etlerin tekrar dondurulması tehlikelidir.
Et yemeyenler, vücudun ihtiyacı olan bu açığı nasıl kapatabilir?
Et yemeyenler vücudun ihtiyacı olan proteini diğer besinlerden sağlamaya çalışmalıdır. Örneğin süt, peynir, yumurta, gibi diğer protein kaynaklarını, yine yüksek miktarda protein içeren kuru baklagilleri ( kuru fasulye, nohut, mercimek,.. ) tüketmelidirler. Daha öncede belirttiğimiz gibi etin yapısında fazla miktarda demir bulunur. Gerekli miktarlarda veya hiç et tüketmeyenlerde demir eksikliğine bağlı anemi gözlenebilir. Bu kişilerin demir içeren besin kaynaklarını ( pekmez, kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, kuru baklagiller,...) tüketmeleri yanında demir ihtiyaçlarını karşılayabilmek için hekimleri uygun görüyorsa demir içeren prepatlar kullanabilirler.
Bu konudaki uyarılarınız nelerdir?
Vücudun, kişinin yaşına, cinsiyetine, kilosuna, boyuna göre besin gruplarına olan ihtiyacı değişiklik gösterir. Her besinin fazlasının vücuda zarar verebileceği gibi fazla miktarlarda et tüketiminin de zararlı olacağı göz ardı edilmemelidir.
Eklemek istedikleriniz
Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarının nedenlerinden biri, beslenme bilgisinden yoksunluktur. Beslenme bilgisi, bireylerin, ailelerin ve toplumların beslenme durumları ve alışkanlıklarını etkileyen etmenlerden biridir. Bu etmen, özellikle yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından en çok etkilenen büyüme çağındaki çocukların, onları büyüten annelerin, yaşlıların ve kalıtımsal olarak belirli hastalıklara yatkınlıkları olan bireylerin beslenmesi yönünden önemlidir. Bu nedenle yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarının önlenmesinde araçlardan biri, beslenme araştırması ve eğitimidir. Ben ve benim gibi Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyet bölümünden mezun olan meslektaşlarım beslenme eğitiminde üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. En son olarak söylemek istediğim sağlıklı bir yaşam için doğru ve dengeli beslenin.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Evrim Ayhan
“Serhan Kurşun’un Kaleme Aldığı; “Garaz” 2.Baskısıyla Raflarda!”
“Egzotik Ülkelere Keşfe Çıkın”
“Yaşar’dan 20.Yıl Albümü: “Şehir Yalnızlığı””
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32