Kanal D Genel Yayın Yönetmeni İrfan Şahin, Full Ekran programında televizyon dünyasını ilgilendiren açıklamalar yaptı: "15 günde bir dizi yayınlamak gibi bir kararımız kesinlikle yok", "Meltem Cumbul ve Özcan Deniz'e 13 bölüm parasını peşin vermedik", "Doğuş Grubu, Kral TV için çok büyük umutlarla sektöre girer ama kısa zamanda hayatın gerçeklere uymadığını görürler."

Cengiz Semercioğlu'nun konuğu İrfan Şahin, CNN TÜRK'te yayınlanan Full Ekran programında şu açıklamaları yaptı:

• Dünyada bir ekonomik kriz var ve bu Türkiye’yi de etkiliyor. Krizin ilk etkilerini de her zaman olduğu gibi medyada görüyoruz. Sonuçta bir dereden geçiyoruz ve ıslanacağız. Yapımcılarla krize karşı önlem almak için konuştuk. Bir televizyon kanalı yapımcısından yöneticisine ve ışıkçısından kameramanına kadar bir bütündür. Yapımcılardan Kanal D olarak maliyetlerini gözden geçirmelerini ve yüksek olanları kısmalarını istedik. Kanal D programlarından vazgeçerek halkı bir açıdan cezalandırmak yoluna gitmek taraftarı değil; çünkü insanlar kriz dönemlerinde evde daha çok zaman geçiriyorlar.

• Bir dizi yüzlerce aileye bakıyor. Herkes üzerine düşen fedakarlığı yaparsa krizi rahat geçeriz; çünkü bu kez önceki krizlere göre daha hazırlıklıyız. Bu bir süreç ve biz bu süreci yavaş yavaş yaşıyoruz. Mesela 2001’deki krizde reklam gelirleri yüzde 50 oranında düşmüştü. Şimdi ise bu oran sadece yüzde 20 civarlarında. Sonuç olarak Kanal D, bu süreçte program prototipini değiştirmeyecek.

• Kriz döneminde amacımız, halkı ekrana bağlayabilmek.

• Binbir Gece hakkında çıkan haberleri ben de medyadan okudum.Kesinlikle böyle bir şey yok. Binbir Gece’yi kaldırmıyoruz.

• Binbir Gece çok yüksek reytinglerle en tepeden başladı, Yaprak Dökümü ise yavaş yükseldi. O nedenle Binbir Gece’nin reytinglerinde bir gevşeme olması, Yaprak Dökümü’nün ise yükselmesi gayet normal.

• Bir programı yayınlamak ve kaldırmak için reytingine, içeriğine, verdiği mesaja, Kanal D markasına olan yakınlığına ve katkısına bakarak karar veriyoruz.

• Gazetelerde çıkan 15 günde bir dizi yayınlamak gibi bir kararımız kesinlikle yok.

• Konuşa Konuşa’nın içeriği bizi tatmin etmediği için kaldırdık. Ayrıca reytingleri de düşüktü. Sezon başında programa başlarken arkadaşlarla böyle bir kriterimizin olduğunu ve performansına göre devam edip etmeyeceğine karar vereceğimizi konuşmuştuk.

• Sezona başlarken amacımız 10 diziydi ama başarı ayağımıza dolandı; yayınladığımız nerdeyse bütün diziler tuttu. Benim kaldırdığım en düşük dizim bile rakip kanallar için çok değerli. Çünkü onların hali hazırda yayınladıkları dizilerden daha çok reyting alıyorlardı. Cesaretin Var mı Aşka, Düğün Şarkıcısı gibi dizileri kaldırma kararımızı yapımcılara açıklarken çok zorlandım.

• Bir akşam BKM Mutfak’a gittim. Necati Akpınar ile oyunu izledim ve bunu Kanal D’ye yapalım dedim. Altı bölüm çekelim, bol tekrarını yayınlayalım, eğer tutarsa devam ederiz dedik ve tuttu. BKM Mutfak 3 yıldır orada duruyordu. Başka kanalda alıp yapabilirdi ama yapmadı. Bu bizim başarımız. Bir program üzerinde çok düşünüyor ve çalışıyoruz. Bizim de bir mutfağımız var. Genç, çalışkan ve yaratıcı bir ekibimiz var.

• Var mısın Yok musun’u ben daha önce yaptım ama olmadı. Acun yarışmayı başka bir formata getirdi ve başarılı oldu. Bu tamamen yapımcının ve sunucunun, yani Acun’un başarısı.

• Aşk Yakar reyting olarak beklentimizin altında kaldı ama uzun soluklu bir proje ve yavaş yavaş yükselecektir. Gazetelerden çıkan Meltem Cumbul ve Özcan Deniz’in aldığı ücretler hakkındaki haberlerin doğru olmadığını düşünüyorum. Dizinin yapımcısı Şükrü Avşar’a sordum, yemin billah ediyor o paraları vermiyorum diye. Şükrü o paraları veriyorsa, cebinden öder; çünkü benden o kadar para almıyor. Aşk Yakar bizim skalamızın ortalarından başladı.Reytingi yükselirse iyi para alır bizden.

• Yapımcılar arasında ücretler konusunda dengeyi korumaya çalışıyorum. Kanal D olarak reytinge göre para ödüyoruz. Yani otomatik bir sistem. Reyting arttıkça yapımcının aldığı para da artıyor. Kanal D’den en yüksek parayı şu an Yaprak Dökümü alıyor.

• Sezona sadece iki projeyle başladık; Aşk Yakar ve Aşk-ı Memnu. Aslında bu çok büyük bir riskti bizim için. Çünkü Binbir Gece, Yaprak Dökümü gibi işler üçüncü senesindeydi ve kötü gidebilirlerdi.

• Aşk-ı Memnu uzun soluklu bir proje ve fenomen olacak. Benim için çok önemli bir proje.

• Kavak Yelleri’ne bayılıyorum. Bence 5 yıllık bir proje. Lise son sınıftan başlayan hikaye, evliliğe kadar gidebilir. Yani oyuncular diziyle birlikte büyüyecek.

• Okan Bayülgen’i çok takdir ediyorum. Disko Kralı’nda Okan aynı Okan, sadece konsept değişti. Okan bir markadır. Ben yokken o vardı. Markalarımızı yenileyebilmek amacındayız ve onlara sahip çıkıyoruz. Her program tavan yapsın amacımız yok.

• Bizim Kanal D olarak Beyazıt Öztürk’ten beklentimiz yüksek reyting değil. Beyaz, Kanal D markasının çok yakınında ve seyirci için çok şey ifade ediyor. Çalıştığımız süre içerisinde kendisine hiç reyting sormadım. Aynı şekilde Seda Sayan’a da hiç reyting sormadım. Beyaz, Okan ve Seda’ya reyting sormaya gerek yok zaten, onlar benden önce bakıyor ve bir şey yapmaları gerekiyorsa kendileri yapıyor.

• Bir diziye başladığımda proje eğer kafama yatıyorsa 7 bölüme kadar hiç müdahale etmem. Ama eğer ilk izlediğimde aklıma yatmayan bir şeyler olursa hemen müdahale ederim. Hatta bu konuda bazı yapımcılar benden şikayetçidir.

• Gece Gündüz’ün hikayesini benim yazdığım hakkındaki haberler tamamen efsane. Sadece dizinin konseptini biz belirledik. Yapımcısına polisiye aksiyon türünde içinde komedi de olan bir dizi istediğimizi söyledik o kadar. Bu konuda yeteğimin olup olmadığını bilmiyorum ama Allah inşallah bana bir gün senaryo yazmayı nasip eder.

• Komedi Dükkanı’nın transfer etmek istediğimiz şeklinde çıkan haberler külliyen yalan. Sinan Çetin’le iyi arkadaşız ve zaman zaman görüşüyoruz ama bu konuda hiç konuşmadık. Ayrıca Kanal D’nin öyle bir projeye zaten ihtiyacı yok. Komedi türünde yeni projelerimi var.

• Kanal D olarak komedi, polisiye ve tarihi türde işler yapmak istiyoruz ve uzun vadeli olarak üzerinde çalışıyoruz.

• Televizyon sektörü tahmin edildiği gibi karlı bir sektör değil. Hatta sektördeki birçok televizyon zarar ediyor. Televizyon sektörünün büyümesi ve karlı bir sektör haline gelebilmesi için Türkiye’nin büyümesi lazım. Doğuş Grubu, Kral TV için çok büyük umutlarla sektöre girer ama kısa zamanda hayatın gerçeklere uymadığını görürler. Rekabet iyi bir şeydir ama sektör bunu taşıyacak kadar büyük değil. Ya Türkiye büyüyecek ya da birilerinin cebinden bir şey çıkacak.

• Kanal 1 çok yatırım yaptı ama nasıl ki uçak kalkerken çok yakıt harcar onlar da ilk dönem çok para harcadılar fakat daha sonra bunu finanse etmek istemediler. Ticari bir karar verdiler.

• Transfer teklifleri alıyorum. 17 yıldır sektördeyim ve 17’den fazla transfer teklifi almışımdır. Ama ben bir istikrar abidesiyim. Ayrıca Kanal D benim için aile ortamı, mesleğimi hobi olarak yapabildiğim, rahat, yaratıcı ve özgür olduğum bir yer.

• Düğün Şarkıcısı, Kanal D ölçütlerine göre reklam taşıma kapasitesinin altında kaldı. Reytingi iyiydi ama bizim çıta biraz yüksek.

• Kanal D olarak prime time’a ağırlık veriyoruz. Kanal D’nin hedefi, prime time’de her beş kişiden biri tarafından izlenmek. Televizyonu açık olanların yüzde 15-20’si bizi izlesin istiyoruz. Reytinglerden çok bizi kaç kişinin izlediğine bakıyoruz.

• Other kategorisinin yükseldiği bir gerçek ama biz Kanal D olarak yükseliyoruz. Ölçülmeyen kanallar yükselmeye devam edecek ama bu bizi etkilemeyecek.

Kaynak: Medyatava