Uzun zamandır batan güneş bana ayrılan iki sevgilinin gözyaşlarını hatırlatıyor, iki dostumun yaşanmışlarının acısını ….Geçmiş mutlu halleri hep gözümün önünde…Anlayamıyorum,belki de anlamakdan kaçıyorum,kimbilir…
Geriye dönüp baktığımızda hep bir özlem var yüreğimizde , hep bir dönme arzusu yeniden , yine yeniden özlemlenen unutulmayan anları yaşama isteği.
Oysa herkesde geçmişle bir hesap hali var,bitiremediği,hayatı paylaşamadığı…
Bugünü yaşamak varken , yarından umut edip beklemek varken nedir bu geçmişle alıp verilemeyen ?
Yaşadıklarımızı en güzelini çekip çıkarıp yine tazeleyerek yaşama isteği,
Bugünden memnun olmadığımızdan mı ? Yarının ne getireceğini bilmediğimizden mi ?
Anı yaşamak varken niye ki ?
Çekmeceleri karıştırıyorum , raflardan tozlu anıları indiriyorum özenle , resimler daha da büyüyor avuçlarımda sıkı sıkı tutuyorum onları kırışıklarını düzeltiyorum .
Bir film başlıyor antraksız , cıvıl cıvıl bir gençlik filmi bu , aşkın en çılgın yaşandığı ,dostlukların karşılıksız olduğu , kahkahaların göğe savrulduğu en bolundan , deli dolu yürekle atılan cesaret naraları ile dolu …. Öyle ki dere tepeler aşılıyor, azgın dalgalara karşı göğüs geriliyor, boşver be arkadaş denip denizlerde taş sektiriliyor.
Her güzel filmin sonunda olduğu gibi çok hoş bir tat bırakıyor , hafif bir sarhoşlukla dalınan hayallerden nasip ne düşerse o ana dair ona da hoş geldin selamı veriliyor en içteninden ….
Şimdi , bugünden yarının senaryosunu yazmak lazım .
Kamera hep açık zaten, ışıklarda hazır, dekor ne olursa olsun fark etmez , oyuncuların hepsi saatinde hazır olmalı , yönetmeninin sesi geliyor uzaktan duyuyorum ;
FİLM BAŞLIYOR !
Sevinç Çakmaz
07 Mart 2011
sevinc@cosmoturk.com
SEVİNÇ ÇAKMAZ - KEDİ GÖZÜ
YAZARA E-POSTA GÖNDER