"...geçmiş yıllardan kalan hatıralarım ve sevgi kırıntılarının dansı var gözlerimin önünde." Sevinç Çakmaz`ın yeni yazısı..
Herkes yeni yıldan umutlar bekleyip, yeni yıla dair hayaller kurarkan, geçmiş yıllardan kalan hatıralarım ve sevgi kırıntılarının dansı var gözlerimin önünde. Çocukluğumun yılbaşları, hayalleri, sevinçleri….
Kar taneleri niyetine pamuklardan nasibini alırdı küçük çam ağacı. Mutluluk dediğimiz de pamuklar kadar narin ve akça değil mi? Sevgilerimizi, azca yakaladığımız sevinçlerimizi pamuklarda saklamıyormuyuz uzun zamandır….
Kuşlar kışın inadına hala ötüyor, küçük bir çocuk ıslık çalıyor. Dinliyorum, ama benim tanıdığım ve hala duymayı ne çok istediğim ses değil. Yıllardır duyduğum her ıslıkda o tınıyı aradım, belki diye. Ama o da sana özeldi, senden kalan kulaklarımdan silinmeyen en güzel melodi o… Daha hiç kimse o notaları, havadaki dansının ritmini keşfemedi. Nedense hep sonbaharlarda çalınıyor kulağıma, tatlı rüzgarla dans ederek geliyor, yumuşacık okşuyor şefkatle …
İlk aşkım, ilklerim sende kaldı be koca adam...
İlk çocuğun değildim ama ilk sırtında taşıdığın bendim değil mi? Tutkal misali sırtına yapışık, hiç kopmak istemeksizin. Biliyormusun şimdi ben seni sırtımda, yüreğimde, elimde, dilimde taşıyorum heryere.
Bu yeni yıl da senle daha bi güzel ve anlamlı. Ben büyüyorum tatlım, büyüdükçe sen daha da yüceleşiyorsun, daha bi baba duruyorsun…
İşte, yeni yıldaki ilk yazımı ilkime yazmak istedim,