"Eskiler ve saklanası değerli şeyler illaki küf kokar, çoğu zaman naftalinlere ve mis kokulu lavanta torbalarına rağmen." Sevinç Çakmaz`ın yeni yazısı
Eskiler ve saklanası değerli şeyler illaki küf kokar, çoğu zaman naftalinlere ve mis kokulu lavanta torbalarına rağmen.
Oysaki küf kokan her şeyimiz çok da değerlidir, o koku yaşanmışlıkların sindirdiğidir, hatıraların kokusudur. Keskin ve de çarpıcılığı da hatırlatmasında gizlidir, belleğimizi zorlarcasına.
Sevmek lazım küf kokusunu…
Eşyalar gibi yaşanmışları da arada sırada çıkarıp havalandırıp lavantalara sarmak pek güzel olur, iyi hissettirir insana kendini, yüreğimize dokundurur elimizi şefkatle. Bazen gülümsetir, bazen gözlerimizi doldurur ve o kısacık yolculuk bugünümüzde bize iyi gelir, cebimizdeki değerleri, alınan dersleri sevgiyle kucaklamamızı sağlar. Fotoğraflar yaşanan anların tekrarıdır, aynalar ile dostluğumuzu artırır, her çizgi yada her saç telinde gizlenenler daha da bir sevilir, sahiplenilir.
Ben küf kokusunu pek severim, tüm yaşadıklarımı sevdiğim gibi.
Eski ile bugünü harmanlayıp daha da gülümseyebilmek için küf kokulu herşeyi iyi sağlamak gerekir değil mi, ya sizce ? …