İnsanın en önemli ihtiyacı, kalbine karşı bir kalp bulmasıdır. (Hikmet Suner)
"İnsanın en önemli ihtiyacı, kalbine karşı bir kalp bulmasıdır. Kalbine karşı bir kalp bulmuş olanlar, beraber ağlayip birlikte gülerler .
Onlar, candaştır, sırdaştırlar.
İki cihanda arkadaştırlar.
Nikah,
Böyle bir sözün verilmesi ves onsuza giden yolda, bozulmayacak olan arkadaşlık anlaşmasına imza atılmasıdır"..
Günümüze baktığımızda, evliliklerin bu duygu ve düşüncelerle yapıldığını maalesef göremiyoruz.
Göremiyoruz, çünkü evlilikten kısa bir süre sonra geçimsizlikler, kavgalar ve ayrılıklar yaşanıyor.
Eskiden, kız gelin olurken baba, "bu eve ancak misafir olarak gelirsin, senin yerin artık kocanın yanı" der, o kız da "ayrılmayı" aklından bile geçirmez, idare eder, çoluk çocuğa karışır, bir ömür boyu birlikte yaşar ve yaşlanırmış.
Tabii bunun acı ve yanlış neticeler doğurduğu da bir gerçek.
Dayak, huzursuzluk, aldatma gibi insan onuruna yakışmayacak olaylar yaşanır, kötü sonlar da olduğu gerçekleri de var tabii.
Canı istediği zaman evlenen, canı istemediği zaman boşanan insanların kurdukları keyfi müesseseden, kanaatkâr olmayı bilmeyen, şükretmeyen insanların evliliklerinden ne hayır gelir ki?
Bütün mesele ailelerin çocuklarına iyi örnek olmalarıdır.
Çocuklarını iyi insan ve hoşgörü sahibi olarak eğitmeleridir.
Çocuk ailede, ne zaman konuşup ne zaman dinlemek gerektiğini, fedakarlığı, paylaşmayı, affetmeyi, birlikte çalışmayı, egoist olmamayı, varı-yoğu, örfünü-adetini, dinini, geleceğini en hayırlı ve en doğru şekilde planlamayı, olaylardan ders çıkarmayı, gerekiyorsa af dilemeyi, en önemlisi de sevmeyi-saymayı öğrenmelidir.
Yoksa, aile bitiyor, birlik ve beraberlik yok oluyor.