Her anne çocuğuna “dinini” öğretmekle mükelleftir. (Hikmet Suner)
Her anne çocuğuna “dinini” öğretmekle mükelleftir.
Şayet kifayet etmiyorsa, bilen yetkiliden yardım almalıdır.
Bu her din için geçerlidir.
Annenin görevi, yedirmek, içirmek, okutmak, çifter çifter lisan dersleri aldırmak, para kazanması için yol ve yöntem öğretmekten ibaret değildir.
Canından çok sevdiği evladına inancın ne kadar önemli olduğunu da öğretmek görevleri arasındadır.
Mesela, İslam dini için, abdes almak, namaz kılmak, dua etmek, hak yememek, hak etmediğini istememek, çok çalışmak, aç gözlü olmamak, hayata haris olmamak, Allah’ın emir ve yasaklarını öğretmektir.
Kelimeyi şahadet nedir ne demektir, öğretiyorlar mı?
Dinin direği namaz, nedir ne anlama gelir?
Zekat nedir, ne anlama gelir?
Anne babaya “off “bile dememenin bedelleri ve metodu öğretiliyor mu?
Anne baba bunları öğretmekle mükelleftir.
Bunun mazereti yoktur olamaz da.
Çocuk ne hayatın finans garantisi olmalı, ne de ailenin ilerde koruma elemanı.
Küçücük çocuklar, şakır şakır yabancı dilleri konuşurken, yıkanmayı abdesle bitiriyorlar mı, sonra büyüklerin ellerini öpmek, hayır dua almak gibi bir gelenek uyguluyorlar mı, merak ediyorum.
Namaz kılmak,oruc tutmak,zekat vermek,hacca gitmek gibi kurallardan haberleri var mı?
Tanışmışlar mı?
Öldükten sonra “sonsuz hayata” çocuğunu hazırlıyor mu?
Yoksa canından çok sevdiği evladını görevini tam olarak yapmadığı için elleriyle dünyada ve ahrette cehennem ateşine mi atıyor?
Aksi takdirde huzur evi sektörü tavan yapar.
Cennetin bedeli var ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil.