Dünya kadınlar gününü ertesinde hazırlıklara başlamıştım.. Tam tarihi 8 Mart’ı çok net hatırlıyorum. Uykucu olmama rağmen, yataktan fırlayıp neler yapmam gerek tek tek defterime not aldım. Sonrasında yeniden uykuma devam etmek için sıcak yatağıma girmiştim. Böyleyimdir ben, sevdiğim bir işi yapınca, gecenin bir vakti yatağımdan uyanır ve çalışırım. Dört yıl aradan sonra yeniden uykularımdan uyandıracak heyecanlar bulmuşum kendime.
Sabah uyandığımda yapmam gereken her şey defterimde yazılıydı ve geride “başlamak” kalmıştı. Hızla metinlerimi yazdım, ilgili kim varsa irtibata geçtim ve duyurusunu yapmaya başladım. İnsanlar çok güzel tepkiler verdiler ve geri dönüşleri genellikle hep olumlu oldu.
Bu süreçte doktora derslerimden birinden kaldım, okumam gereken kitapları okuyamadım, mekan çekimleri aksadı. Hazırlıklara bir hafta kala özel hayatımda değişmeler oldu ve onun getirdiği keyifsizlikle bir ara hiç bir şey yapamadım. Neyse ki kısa zamanda toparlanarak son bir haftayı yoğun geçirerek tüm hazırlıkları tamamlayabildim. Yardımcı olan, destek veren arkadaşlarım olmasalardı hiç bir şey yapamazdım ve onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.
Dün Küçükyalı Kimsesiz Çocuklar Yuvasındaki Çocuklarla birlikteydik en sonunda.
Şansımıza hava inanılmaz güzeldi.
Sabah 11.30 gibi sevgili Ufuk Özgül geldi ve bizim aileyi topladı. Annem, Kardelen, Selenay ve Seloşumun okuldan arkadaşı ve ablası. Arabaya bizler, meyve suları,hediyeler, abur cuburlar hep birlikte doluştuk. Yolda telefonum hiç susmadı desem yeridir, arayan arayana ve yuva’ya gidene kadar gelecek olan diğer arkadaşlarla da iletişimi sağladık.
Yuva’ya girdik orada çalışan 2-3 bey eşyaları taşımamıza yardım etmeye başladı. Nazlıhan Şevik de elleri kolları dolu bahçede bizimle buluştu. Derken Team Fores Mimarlık ofisinin “manken kadrosundan” çalışan Alper bir araba dolusu oyuncakla yuvaya giriş yaptı. Her şey yemekhaneye taşındıktan sonra hazırlıklara başladık. Masalar getirildi, hediyeler paketlendi, örtüler serildi. Derken Kadir bir ton meyve ile giriş yaptı. Bir ton meyve diyorsam inanın ki o kadar çoktu. Allah ona bol kazanç versin demek istiyorum buradan.
Bu arada Friend Feed sakinlerinden sevgili Banu Kerse ve 20 çocuk en az 15 veli ve öğretmenleri Ali bey ile geldiler. Anneleri hemen mutfağa aldık ve meyveleri soymaya başladılar. yani Banu hanım bu güzel anneleri getirmeseydi Kadirin meyvelerini nasıl hazırlardık bilemedim.
Sonra Cafe Kaave’nin güzelim sahibesi Ahu Yükselen ve kızı Ceren geldiler. Onlar ütüleri aldıklarından elleri kolları ütüler, oyuncaklar doluydu. Ahu tüm hamaratlığıyla masaları düzenlemeye başladı. Nazlıhan ben ve Ufuk balon şişirmeye çalıştık.Çalıştık diyorum çünkü zor işmiş balon şişirmek.
Eyvah pizzalar nerede kaldı derken saat tam 14.00 te Little Caesars görevlileri tüm endamlarıyla giriş yaptılar. Bizleri pizzaya boğdular ve bu anlamlı destekleri için kendilerine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
Pizzalar gelince aklıma dondurmalar geldi ve soluğu soğutucu odasında aldım. Algida 200′den fazla Cornetto ve Max göndermişti sevincim katlanmıştı.
Phyto 7′nin hamarat işletmecisi Ayla Hepgül’de oğlu Cankut ile giriş yaptı bu dakikalarda. Onların da elleri kolları doluydu ve Ayla ile Ahu’nun gelmiş olması hazırlıklar konusunda beni baya rahatlattı. Nede olsa her ikiside cafe işleten bayanlar.
Ayla’dan sonra içeriye Yeditepe’den yıllardır arkadaşım olan ve etkinliğin afişini de tasarlayan Şafak Kömürlü geldi. Kendisine fotoğraf makinemi verdim ve kameraman ilan ettik.
Derken Milliyet Blog yazarlarından sevgili Sema Bozalan Çürük ve eşi de geldi. Söylememe gerek yok sanırım onların da elleri kolları doluydu. Ayrıca yaka kartında isminin Cem olduğunu gördüğüm ancak tanışamadığım bir arkadaşımız ve onun arkadaşları etkinlik boyunca çocuklarla birlikteydiler. Teşekkürler!
Etkinliğimizi Milliyet Blog’dan duyan yazarlarımız da vardı ve ben isimlerini not almadığım için şu anda yazamıyorum, ayıp ediyorum ama atlamak istemedim.
Etkinliği duyan ve oğluyla birlikte Bahçelievlerden gelen Özlem hanım bendeki anlamı bir başka oldu. Ayağına, yüreğine sağlık.
Etkinliklere katılan ve çok da duyarlı olan biricik arkadaşım benim ona taktığım isim ile Nefes’im : ) teşekkürler canım geldiğin için.
Müziğimizin olmasını sağlayan Berk Pınar, eşi ve güzel şarkılarıyla çocuklara konser veren sevgili Öykü ve eşi. Onlar olmasalardı bu kadar renkli geçmezdi sanırım.
Cosmotürk köşemden komşu olan ve maddi manevi destek veren sevgili Adil Gürpınar, o muhteşem fotoları için sonsuz teşekkürler.
İş yerinden ve okuldan arkadaşım olan sevgili Selin Onat’ın sayesinde tanıştığım güzel insan Ali Sıtkı Özkan ve arkadaşları, çocuklarla bahçede top oynamanız ve en son giden grup olmanız çok güzeldi, yüreğinize sağlık.
Team Fores Mimarlık ekibi ve hızı gibi yetişen, hayatımda ilk defa tonla oyuncak almamı sağlayan, bana tüm desteğini veren sevgili Serter Karataban ve beni onunla tanıştıran sevgili Tolga Şansal’a binlerce teşekür.
Ayrıca etkinliğin erken bitirilmesinden dolayı yoldan evine geri çevirmek zorunda kaldığım sevgili Göktaşımıza da teşekkür ediyorum. Onun için özel bir etkinlik düzenlemek borcumdur artık.
Ayrıca her adımda destek veren:
Müge Cerman
Morkedipatisi Berrin Köknar,
Bilgisayarı alan iki isimsiz kahramana
Ütü masalarını alan bir isimsiz kahramana daha
Destekçimiz olan ve diğer ütü masaları ve MP3 playerlara ön ayak olan sevgili Serhat Uygur’a
Kangurum.net pazarlama müdürüne
Pastalarıyla destek veren Küçük Pasta Dükkanı ve Alaparslan Bey’e
oyuncak ve abur cubur gönderen isimsiz ajansımıza:)
Doğa Tatil Köyü çalışanlarından Sema Yeşilova, Fatma Topçu ve Mehtap Arı Altay’a, ile meşrubat ve abur cuburlarla destek veren müdürüm Nilüfer Hün’e de sonsuz teşekkürler. (ha birde pastalardan birini bize sağlayan satın alma müdürümüz Tolga Onur’a)
Son olarak yeniden : Algida(Corneto ve Max), Little Caesars Pizza, Meyve Suyu Endüstrisi Derneği, Team Fores Mimarlık ana sponsorlukları için yeniden teşekkürler.
Aslında çocuklara dair yazacak çok şeyim var ancak duygusal açıdan sizleri üzmek istemiyorum çünkü toplanma amacımız “mutluluk”tu.
Ama anladım ki bu çocuklara ve tüm kimsesiz, sokaktaki çocuklara bir şey yapmak istiyorsam eğer, ya devlet bakanı ya da çok zengin biri olmam gerek. Belki olurum kim bilir:)
Son olarak 9 mayıs benim de doğum günümdü ve 1 mayısta o kadar mutlu ettiniz ki beni, doğum günümü kutlamış oldum sayenizde. Alabileceğim en güzel hediyeyi bu şekilde almış oldum ben de. Geride tek dileğim kaldı, umarım o da gerçekleşir:
“Mutlu olacağım:)bir işte, sevdiğim insanlarla birlikte çalışmak..”
Bu dileğim de gerçekleşirse 2010′da benden mutlusu olmayacak
Cadınız
GABRIELA OLARU
YAZARA E-POSTA GÖNDER