KAZIK KADAR KIZ EVDE YALNIZ KALAMIYOR
Utanıyorum bunu söylemeye ama evde yalnız kalamayan kazık kadar kız ben oluyorum. Hatta evde iki kedim olmasına rağmen yalnız kalamıyorum işte.
Birincisi ben karanlıktan çok korkarım. Evin tüm ışıkları yanıyor, bu durumun da bir hafta süreceğini düşünecek olursak, elektrik faturası bu ay coşacak annem beni daha çok sevecek. Ama bu konuda yapabilecek bir şeyim yok, çocukluktan beri karanlıktan korkarım. Hatta korkmadığımı anladığım anlarda, “aha şimdi arkanda biri var, aha da cin, aha da ruh, aha da bu da katil” diyerek kendimi korkutmayı başarabiliyorum. Şu anda durum yine iyi, koşa koşa gidip ışıkları yakıyorum sakinleşiyorum. Bir kaç yıl öncesine kadar karanlıkta yürürken kendimi öyle korkuturdum ki, arkama bakarak son hız koşarak uzaklaşırdım. Hatta bu sensorlu ışıklardan nefret ederim ben. Bir yerdesin wc’de tam oturdun ışık söndü. Hayır derdim karanlıktan korkmam benim…Öyle bir tırsıyorum ki el kol havada yakmaya çalışıyorum. Hatta bir keresinde ayakkabımı çıkarıp çalıştırmıştım o ışığı…
Geceleri uyumak ayrı bir işkence böyle zamanlarda benim için. Işıklar ve televizyon açıktır, ben de salonda uyurum.Ama gecenin bir vaktinde televizyonun sesine uyanır bir de evin sessizliğinde yine korkarım. Ayrıca bazen Osman veya Piti horluyor ve ben de uyku sersemi ”eyvah eve hırsız girdi uyuyakaldı” diyip panikliyorum. Hadi kışın kocaman yorganların altında saklanabiliyorum da yazın o pikeden kesin görür O(o her kimse)… Ah bir de yalnızken hep yatağın altından biri çıkacakmış gibi hissediyorum o yüzden kendi odamda yatamıyorum. Birde narsist bir bünye olarak yatak odalarında ki tüm dolaplar dana kadar ayna kaplı. Ama ben gece hele yalnızsam o aynalarla yüz yüze gelemem. Kendi görüntümden korkup sıçrayabiliyorum.
Diğer bir korkum da, balkondan içeriye birinin gelmesidir. Salağım aslında hadi hırsız balkona girdi, ne diye zahmet edip eve grisin ki, en fazla salondan plazmayı falan çalar. Balkonda bilgisayar var, ona yeter sanırım. Yani sen git balkonu çalışma odası yap, resmen daya döşe, sonra hırsızın zahmet edip taaaa evin öbür ucundaki odana gelmesini bekle. Bu hırsızlık olayına kafayı çok taktığım için girebileceği yerlerde çalınabilecek eşya listesini ve yerlerini içeren bir yazı döşemeyi düşünüyorum. Yeter ki benle göz göze gelmesin:)
Evde yalnızken o kadar çok korkuyorum ki, uyanıp da tuvalete giderken koşa koşa gidip odama dönüyorum. Hatta eskiden odamın kapısı, antre’nin kapısı mutlaka kilitli olurdu. Zekaya bak, yangın çıksa kendimi pişirecekmişim haberim yok.
Gece evde yalnız kalamama korkusu nerden çıktı bilmiyorum ama beni alacak olan adam yandı. Kesinlikle evde olamayacağı akşamlar olmamalı, ha olursa da birilerini nöbetçi koruyucu olarak yanıma koymalı.
Diyeceğim şu ki, bu hafta annem ve kızlar evde yoklar, ben terk edildim ailem tarafından ve bana hıncınız var da korkutmak isterseniz bundan iyi bir fırsat olamaz…Bu yazımı okuyup da hırsızlık yapmak isteyen varsa da ne olur yormasın bana mektup bıraksın ben kargoyla yollarım istediklerini:)
Gabriela Oana Olaru
gabrielaolaru@hotmail.com
www.gabrielaolaru.com
GABRIELA OLARU
YAZARA E-POSTA GÖNDER