Kızmalarımın hepsi kendime!
Senin tarafından büyük bir hayal kırıklığına uğradım hepsi bu.
Ama bunun da sorumlusu benim yine!
Seninle ilgili düşündüğüm hiç bir şeyi söyleyemedim sana çünkü vaktim çok sanıyordum.
Değilmiş!
Nasıl anlatsam bilmiyorum.
En sevdiğim gömleğimi giymekle aynı şey bu. Ne zaman giysem üzerine bir şey dökülür.
Mahallenin güzel kızına poz vermeden çıkarmak zorunda kalırım. Ne de güzel ütülerim ama olmaz işte.
Dediğim gibi sana hiç kızmıyorum.
Bunu bir film gibi düşünüyorum.
Bu filmin iyi adamı ben idim. İyi adamlar hep bu tip davranışlara maruz kalıyorlar.
O yüzden basımıza gelen şeyi çokta enteresan görmüyorum.
Ne ben anlatabildim beni, nede sen seni.
Araf da kalmış silik bir rüya gibi bu.
Rüya gördüğümü biliyorum ama ne gördüğüm ile ilgili hiç bir fikrim yok.
Olsa ne değişir artik? Sanırım hiç bir şey.
Simdi olacak şeyler ise söyle; birbirimizden daha da uzaklaşacağız silineceğiz rehberlerden her yerden.
Yıllar sonra kurulan
"böylede bir adam tanımıştım"
ya da
"böylede bir kadın tanımıştım"
cümlesinin gizli özneleri olarak arada hatırlanacağız.
Fakat ben ne zaman o cümleyi kurarsam senin gülümsemen benim gözlerime gelecek daha bir ışıltılı olacak o an bakışlarım.
Sonra geçecek!
Seni ya da sana dair hiç bir şeyi unutmayacağım ve hatırlamayacağım.
Çünkü ben iyi adamım ve benim bu filmde ki rolüm bu…
“Merhaba ben iyi adam. Film boyunca herkes bana “sen çok iyisin” diyecek ama kimse benimle kalmayacak.
-Seni seviyorum..!
-Evet beni seviyorsun. Ama benim istediğim gibi değil!
FERHAT HAKAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER