Uyuyor Muyuz?

Bir cumartesi akşamı, hatta gece yarısına doğru, kendin kendine öylece otururken evinde, telefonun kıpraşır ve eline alıp baktığında gelen mesaj basit ama dibine kadar inersen kendi içinde hayli karışıktır. “ Ne haber? Uyuyor musun?”
Kimden geldiğine bağlı olan anlamları bin bir çeşit taşır. Mesela daha önce seninle sadece ilgileniyor gibi görünmüş bir adam, zamanında muradına erememiş olduğu halde, tam da bu saatte ve tam da bu içerikte bir mesaj atıyorsa bil ki gece boyunca aranmış, hep gitmiş pek gitmiş, bardan bara girip çıkmış ve kendine bir “gecelik” bulamamıştır. Ama hafta sonunun parıltısına, cazibesine yenilip de paşa paşa evine gidip uyumak ya da geceyi pijamayla TV karşısında sonlandırmayı da şanına yakıştıramaz. Bu düşüncelerle sana, seni aramaya razı olur kendi içinde. Tabi aklında bin bir hesap kitap. Aklı yettiğince.

Ne haber uyuyor musun? , bu bir öküzün sen bakarken soyunmak istiyorum deme şeklidir.

Bu öküz daha önce seninle defalarca flörtleşmiş ama daha sonrasında tüm yaptıklarını inkâr edecek her türlü tavrı takınmış, kalabalık bir masada, birkaç kadeh sonrası eski kırıklarından birini gözünün önünde mıncıklamış, akabinde sana hiçbir şey yokmuş her şey normalmiş gibi davranmış olabilir. Daha da ileri gidip sana, seninle her karşılaştığında “ bir sorun yoktur umarım? Her şey yolunda değil mi? Bak bir şey varsa söyle.” Demekten çekinmez.

Ne haber uyuyor musun? Bu bir öküzün benimle bu gece yatar mısın deme şeklidir. Uyumuyorum sevgili öküzcüğüm. Ama mesaj kutusunda adını görünce, seninle geçirdiğim gereksizlik dolu dakikalar aklıma gelmedi değil. Aramızda bir şey de geçmedi ki geçecek olsaydı bile karşına çıkan kadınların aynı zamanda insan olduğu gerçeğini otuzunu geçip de hala farkına varamadığın ve ben bu durumunu ilk birkaç görüşmede anladığım için geçmezdi.

Ne habermişmiş, uyuyor muymuşmuşum. Affedersin de sana ne şekerim? Bu bir çeşit “seninle ilgileniyorum bak, bu güzel cumartesi akşamında evde oturmana gönlüm razı gelmedi.” Deme çaban mı? Keşke görüştüğümüz ve her seferinde kendi evime ve tek başıma döndüğüm akşamlar nedeniyle “Ne kadar da sıkıcısın. Hayatın hep böyle monoton mu?” dememiş olsaydın da belki o zaman bu gösterme gerçeğine kapılırdım. Sana göre sıkıcı olan bana göre doğru olduğundan.

Ah be öküzüm, şekerim rutubetlim, işim olmaz senle benim. Uyanık da olsam, giyinik de olsam, ayakta da olsam yatakta da olsam sana faydası yok ki. O yüzden sen git bir dolaş, az hava al sonra tekrar gir sana en yakın bara. Takıl orada. Zaten yeterince içtiğinde gönüllü uyanıklar bulacaksın etrafında bolca.

Hadi ben kapıyorum şimdi fazla yazmasın. Başım da ağrıyor zaten uyuyacağım daha.

Öptüm bay şekerim: Bu bir öküzseverin sana hadi yoluna deme şeklidir.

https://twitter.com/#!/Fername
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931