İçimdeki Çocuğa Mektup..

Sevgili 8 yaşındaki ben,

Seni hala duyabiliyorum. Kapa çeneni artık!
Bana yazdığın mektupları okudum. Hepsini önceden belirlediğin tüm zamanlarda. Hala okunmamışlar var. Son kalan 3 tane. Nasıl bir manyakmışsın ki oradan buraya yetmek için zamanında o küçücük kafanı bu kadar patlatmışsın yetmemiş bir de aradakileri bulaştırmışsın. 17 lik 20 lik ve 25lik benler de senin yüzünden rahat durmamış. Yememiş içmemiş yazmış.
Ananemlerle parka gittiğin o doyum olmaz günlerde bir köşeye çekilip psikopat gibi kitap okuyup bunları yazmaya uğraşacağına adam gibi daha doğrusu gerçek bir çocuk gibi kırlarda koşup beynini kullanmadan yaşayabildiğin kadar yaşasaydın hayatın tadını çıkarsaydın noolurduu?
Ama yok illa rahat batacak değil mi? Peki öyleyse anlatayım pek de duymak istemeyeceklerin gerçekleri;

Evet hâlâ bekârım geri zekalı. Evet yalnız değil tek başınayım keyfim yerinde yani. (Ayrıca belirteyim insan öyle lönk diye koca buldun mu diye yazmaz. )
Hayır 30.yaş günümde Disneyland’da olamadım ama birkaç yıl önce bu gerçeğe karşı önlem almak için hayatımı Disneyland’a çevirdim. Sadece yaşamadım eğlendim hala da devam ediyorum, eğleniyorum aldığım her nefesten. Hatta senden bana kadar teknoloji çok gelişti facebook diye bir şey çıktı görebilsen profil fotoma bayılırdın.
Ehliyet aldım evet ama pek kullandığım söylenemez kısmet olmadı. O dediğin içi Mickey ve Minnie desenli kumaşlarla döşenmiş pembe jip alma konusunda da endişelerim var ama sözümüzü tutacağız artık. Yemişiz madem bir halt.
St Bernard’ım yok kapıda birkaç yıl önce el kadar bir köpek buldum kırma böyle acayip bir şey türü bile yok ama sevimli oraya buraya işeyip deli gibi de tüy dökmüyor. Sadece biraz (!) asosyal. Kediyle büyüdüğünden miyavlıyor falan ama bunları tahmin edemezdik tabi. Bana da bu denk geldi.
O iş olmadı ya yollar ayrıldı yan yattı suya battı insanlar karıştı falan derken planlar tutmadı yani. Ayrı çalışıyoruz. Anladın sen onu.
“Üç kuruşa elalemin kölesi olmak” kısmına takıldım ben. Sen o yaşta nasıl bir kafaya sahiptin ki böyle bir cümlenin yüklemine taktın soru işaretinin kancasını? O ne boyundan büyük laf etmektir öyle. Hangi filmi izledin de böyle oldun sen daha o zamanlardan? Soruya net bir cevap vermemek için yeterince kaynatabildiysem diğer cevaba geçiyorum.
Bana bak küçük şeytan, agresif cadı, çok bilmiş soytarı, sana ne boyumun kaç olduğundan? Beden yaşı kullanmadığım 17 yaşındaki bana verdiğim sözü tutarak 25’te sabitlendiğimden beden boyu kullanmamaya da bu mektubunu okuyunca karar verdim. Senden daha uzun olduğum kesin işte. Gerisini de kurcalama.
Yok maalesef Barış Manço yetişemedi bugünlere değil tanışmak bir kere göremeden diğer boyuta geçti Sezen Aksu hala yaşıyor şükür. Yonca Evcimik ise hala senin de bildiğin ve en son gördüğün gibi. Zaten artık onu tanıyan bilen kimse yaşlanmasını beklemiyor.
O kadar yıl o kadar olay o kadar kişi birikti ki anlatacak tahmin bile edemezsin. Aslında keşke şimdi tam da karşımda olsaydın. Sen bana içini dökmüşsün sayfa sayfa, açacağım tarihi de zarfa yazıvermişsin ama bir gün bir yerde karşılaşma ümidi ya da herhangi bir koordinat belirtmemişsin. Yoksa hep benimle miydin? Hissettiğim sendin değil mi? Olsun sen yine de sus. Yeterince söylemişsin zamanında .

Çok şey yapmak istersin, nereden başlayacağını bulamazsın o yüzden hiçbir şey yapamazsın hani. Öyle durumları çok yaşadım sen yokken. Ne kadar sinir etse de sesin beni, hep dinledim.
Çok canım sıkılıyor bazen sonra uyuyorum geçiyor. O yılların tadı çıkmıyor şimdilerde. Eskiye özlemden herkes geçmişini didikliyor. Ben de onlardan oluyorum çoğu zaman. Geçmişten, senden kalanlara çıkabildiğim kadar sahip çıkıyorum, iyi geliyor. Bana en büyük emanetine hâlâ gözüm gibi bakıyorum korkma. Gayet iyi.

İçim acıdı şimdi aniden. İşte geçmişin en büyük acayipliği burada başlıyor. Geçmişteki mutlulukların yaktığı canlar saymakla bitmiyor.
Daraldım yine seni hatırlayınca. Neyse kapıyorum ben fazla yazmasın. Ne de olsa taaa yıllar sonradan sesleniyorum sana. Başım da ağrıyor zaten uyuyacağım daha.

https://twitter.com/#!/Fername
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931