Dün gece dört takımımızda Avrupa da futbol maceralarına devam etmek için mücadele etti.
Sonuç ne? Hüsran.
Sadece Beşiktaş tur atlayarak UEFA liginde mücadele etmeye hak kazandı.
Diğer takımlarımız ve rakipleri kimlerdi?
Fenerbahçe – Paok Skor: 1-1 Fenerbahçe kendi taraftarı önünde elendi.
Mackolik.com’dan alıntı yaparak takım kadrolarını inceleyecek ve mali değerlerini karşılaştıracak olursak.
Fenerbahçe
Volkan Demirel, Diego Lugono, Bilica, Gökhan Gönül, Emre Belezoğlu, Alex, Miroslav Stoch, Cristian Baroni, Andre Dos Santos, Mehmet Topu, Mamadou Niang.
Yukarıda isimleri yazılı futbolcuların ilk 11 değerlerine bakıldığında Fenerbahçe’nin İlk 11 Değeri : 93.750.000 EUR.
Peki ya Paok’un ilk 11 değeri nekadar? İlk 11 Değeri : 30.400.000 EUR
İki takım arasındaki toplam fark: 63.350.000 EUR.
Bu ne demek oluyor?
Fenerbahçe’nin ilk 11 i ile üç tane Paok futbol takımının 11 i gibi takım kurabilirsiniz.
Peki ya Galatasaray? Galatasaray, Fenerbahçe’den çokmu farklı?
Hayır, kesinlikle farklı değil.
Ufuk Ceylan, Lucas Neill, Ali Turan, Hakan Balta, Servet Çetin, Barış Özbek, Arda Turan, Mustafa Sarp, Ayhan Akman, Serdar Akman, Milan Baroş
İlk 11 Toplam Değer: 59.100.000 EUR
Peki ya Karpaty Lviv’nin ilk 11 toplam değeri ne? 7.200.000 EUR
Aradaki Fark: 51.900.000 EUR
Yani Galatasaray’ın ilk 11 ile Karpat Lviv’Den 7 tane takım kurabiliyorsunuz.
Durumun vahameti. Bu işler parayla pulla olmuyor diyenlere katılmıyorum.
Para önemli. Para pul olacak ki takımı kurabileceksin. Paran olmazsa adam gibi takım kuramazsın.
Ama aynı zamanda bu işler para pulla da olmuyor.
Diyeceksiniz ki bir karar ver Bora Hocam.
Ben kararımı zaten vermişim. Tecrübeli, kaliteli futbolculardan oluşan bir takım kurmak için para şart.
Amma velâkin 1 liralık futbolcuya da 10 lira verirsen sana derim ki bu işler parayla pulla olmaz.
Peki, parayı nerden kazanıyor bu kulüpler?
Kazandıkları maçlardan, seyirci gelirleri, UEFA’dan gelen paralar, forma satışları, bilet satışları, reklam gelirleri, sponsorluklar, vs.
Para kazanmak, güçlü bir takım kurmak istiyorsan da başarılı olacaksın, çıkacak oynayacak ve kazanacaksın. Yoksa kuru gürültü yapmakla işler yürümüyor.
Milyonlarca insanı üzmeye, hayal kırıklığı yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
Bence artık insanlar Alex, Lugano yada Emre Türkiye’nin en iyi futbolcularıdır demek yerine yada Arda, Messi den acaba daha mı iyi futbolcu diye gereksiz ve saçma bir karşılaştırma yapmak yerine ellerindeki adamları nasıl oynatacaklar onu düşünsünler.
Avrupa sevdaları bitti bari ligden kopmasınlar.
Gereksiz saçma kıyaslamalara diyecek tek bir söz var. Lafla peynir gemisi yürümez.
Trabzonspor’a gelecek olursak. Trabzonspor’a laf yok. Takım yeni sayılır. Liverpool’un kalitesi ortada.
Buna rağmen az kalsın olacaktı. Keşke olsaydı. Çokta güzel olurdu.
Yakışırdı Trabzonspor’a, Trabzonlu kardeşlerimize.
Sağlık olsun seneye artık. En azından ellerinden geleni yaptılar
Şenol Güneşi, kutlamak lazım. Elendiler diye kinayeli bir kutlamadan bahsetmiyorum.
Hocanın insanlığı da, kalitesi de her zaman ortada. Ulusal Takımı Dünya Üçüncüsü yapmış, bununla birlikte büyük bir aşkla bağlı olduğu Trabzonspor’a her zaman gönülden hizmet etmiş ve halen etmekte olan bir insan.
Hocayı zamanında apar topar gönderdiler ses çıkarmadı. İhtiyacımız var dediler gene tek laf etmedi katlı geldi. Daha ne yapsın!
Sonuç olarak dün gece futbola doyduk. Ama başarıya gene doyamadık.
Şampiyonlar liginde Ülkemizi temsil edecek olan Bursaspor’a ve dün gece yüzümüzü güldüren tek takım Beşiktaş’a başarılar dilerim.
Azimle devam ettikleri bu yolda neden Galatasaray’ın zamanında yaptığı gibi UEFA kupasını alamasınlar! Neden Olmasın!
Dr. BORA ÇAVUŞOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER