Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, iletişimin en üst noktasında, teknolojinin tavan yaptığı bir dönemde yaşadığımızı sanıyoruz. Hâlbuki bundan otuz sene önce de o dönemde çalışma hayatının içinde olan insanlar içinde durum bundan pek farklı değildi. Teknoloji önlenemez şekilde ilerliyor ve bizler de sürekli hayatın esiri olarak koşuşturmaca nın içine dalıp çabalıyoruz.
Daha önce başka bir yazımda da yazmıştım. Hepimiz yalnız doğup yalnız ölüyoruz ve arada geçen zamana ise yaşam ya da başka bir deyişle hayat diyoruz diye.
O halde, maden yalnız geldik yalnız gideceğiz aradaki zamanı neden güzel ve tadını çıkararak geçirmeyelim? Herkesin kendine göre sorumlulukları var. İşinizi gücünüzü bir kenara bırakın demiyorum size. Ama işinizi iş zamanında yapın. İşten arta kalan zamanlarda ise kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın. Hayatımız sürekli bahaneler üzerine kurlu olmaya başladı ve bu saçma durum benim canımı çok ama çok sıkıyor. Hayatta tek bir gayeniz olsun. O da dolu dolu yaşamak. Aksi halde geriye dönüp baktığınızda torunlarınıza vereceğiniz nasihat; biz çalıştık çabaladık, işte geldik gidiyoruz, siz hayatın tadını çıkarın demekten ileriye gitmez.
Düşünsenize ne saçma ve acı. Biz yaşayamadık, yapamadık siz yaşayın, yapın. Be adam aklın nerdeydi. İş zamanı bir insan elbette ki işini iyi yapmak adına işine iyi odaklanmalı. Ama iş dışı zamanlarını da yine işine verdiği önem gibi kendi sosyal yaşantısına önem vererek dolu dolu yaşamasını bilmeli.
Açın interneti, outdoor sporları yazın önünüze bir sürü seçenek çıkacak. Gidin bir hafta sonu melen çayında rafting yapın, ya da atv kullanarak doğa içerisinde bir gezi yapın. Geziden sonra dostlarınızla güzel bir mangal keyfi yapın. O da olmadı gidin paint ball oynayın. Bunların hiçbirini yapmak istemiyor musunuz? Alın sevgilinizi, annenizi babanızı ya da dostunuzu gidin sahilde bir kahvaltı sonra da üzerine güzel bir yürüyüş yapın.
Gidin yapın.
Sevgilerimle
Dr. Bora Çavuşoğlu
boracavusoglu@windowslive.com
TEŞEKKÜR
Olumlu eleştirileriyle destek veren sevgili okuyucularıma teşekkür ederim. Çok şükür şimdiye kadar olumsuz bir eleştiri almamış olmak da güzel diyerek olumsuz eleştiri gelirse de, amacını aşmadığı sürece onlara da teşekkür ederiz.
Şimdiye kadar hiçbir sorunuzu yanıtsız bırakmamaya çalıştım. Bundan sonrada durum bundan farklı olmayacak.
Doktora tezimi verdiğimde nezaket gösterip siteden sizlerle de paylaşma inceliğini gösterdiği için bir teşekkürde sevgili Cenk Babaeren’e.
Geçen hafta pilates hakkında sohbet ettiğim sevgili öğrencim Selay Yalçın'a da tekrar teşekkür edip sevgilerimi gönderiyorum. Pilates yapmak isteyenler ve Yeşilköy civarında oturanlar mutlaka ve mutlaka Selay Yalçının stüdyosuna gitmeli. Sağlıklı doğru pilates yapmak istiyorsanız her önünüze gelenle değil doğru kişilerle çalışın uyarımı lütfen unutmayın. Selayın web sitesini de inceleyip gerekli bilgileri bu sayede ya da telefonla öğrenebilirsiniz.
Pilates Eğitmeni Selay Yalçın
http://pilatesadvanced.com/
Telefon: (0212) 663 25 49 - (0537) 474 34 16
Dr. BORA ÇAVUŞOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER