American Society of Clinical Oncologists derneği toplantısında açıklanan çalışmaya göre D vitamini yetersizliği olan göğüs kanseri hastalarının riskleri %94 artırdığı gözlenmiştir. Bu nedenle kadınlara günde 800-1,000 IU D vitamini desteği önerilmektedir.
Öte yandan günde 1-2 kadeh alkol alan bayanların %32 daha fazla içenlerin ise %51 kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle alkol tercihen günde 1 kadeh ve altında sınırlanmalıdır.
Bazı besinler kanser hücrelerinin yayılmasına hız katabilecekken bazıları da bu süreci yavaşlatabilir. Bu nedenle vücudun kendi kendini arındırabildiği sistemleri provoke edip bağışıklığı güçlendirmek gerekir. Buna göre kansere savaş açan besinlerin başında bol renkli, mevsiminde sebze, meyveler, doymamış yağlar (zeytinyağı, kanola, keten tohumu yağı gibi), sarımsak, baharat ve otlardır. Et ve yumurta düşündürücüyken, temel ilke yukarıda saydığım besinlerden en az 1-2 tanesini her öğünde bulundurmaktır.
Yeşil çay: Mükemmel antioksidan ve detoksifiyer yani vücudu temizlediği gibi aynı zamanda damarlarda tümör gelişimini de önleyebilir. Karaciğerle dost olduğu için vücudun kir çözücüsü gibidir. Aynı zamanda kanser hücrelerinin ölümünü de desteklediği, radyasyon tedavisine katkı sağladığı da görülmüştür.
Nar suyu: İçeriğindeki yüksek antioksidanlar sayesinde bilinen en iyi kanser savaşçılarındandır. Düzenli tüketimi agresif kanser hücrelerinin dahi önüne geçebilmekte, prostat kanserini %50’lere varan oranlarda azaltabilmektedir. Özellikle kahvaltıda 220 ml kadar alınması önerilir.
Taze zencefil: Kanser hücrelerinin gelişimini önleyebildiği gibi tümör gelişimini de yavaşlatır. Kemoterapi ya da radyoterapi alan hastalarda mide bulantılarına da iyi gelir. Meyve salataları, sebze sotelere rendelenebilir, bitki çaylarına da demlerken katılabilir.
Çemen otu: Köride de bulunan çemen vücutta inflamasyonun önüne geçen en doğal bitkilerdendir. Kanser hücrelerinin yok olmasına, tümör gelişiminin yavaşlamasına ve tedavinin hız kazanmasına destek olur. Özellikle kara biberle karıştırıp, zeytinyağında çözülerek tüketildiğinde etkisi artmaktadır. Bu karışım çorba, salata, sebze yemeklerine ekstra lezzet ve sağlık katar.
Brüksel lahanası, Çin marulu, lahana, brokoli ve karnabahar çok önemli kanser savaşçısı bitki özleri içerir. Bu sayede vücut potansiyel kanser hücrelerini yok edebilir, kanser hücrelerinin intihar etmesini kışkırtır bu sayede tümör gelişimi de durdurulur. Ağzı kapalı olarak buharda ya da mikrodalgada pişebilir, hızlıca çok pişmeden yemek gibi tüketilebilir. Sakın haşlamayın.
Sarımsak, soğan, yeşil soğan içeriğindeki özler ise özellikle kolon, göğüs, prostattaki kanserli hücrelerin ölümünü pekiştirir. Çok sarımsak tüketenlerde prostat ve böbrek kanser türlerinin az görüldüğü umut vericidir. Sarımsakta yer alan etken maddeler zeytinyağı ile alındığında daha etkilidir bu nedenle hafif yağda soteleyip sebzelerle karıştırmak doğrudur. Özellikle çemen ve kara biberle karıştırılıp, sebzelere, salatalara, sandviç ve çorbalarda da kullanılabilir.
Genetiği ile oynanmadığından eminseniz bir diğer süper besin de soyadır. İçeriğindeki izoflavonlar sayesinde doğal hormon görevi taşımaktadır. Dilerseniz soya sütü, tofu, soyalı ürünler kullanabilirsiniz.
Yağlı balıklar; içeriklerindeki sağlıklı yağ zinciri sayesinde vücutta üretilemeyen yağları temin ederek damar içi iltihaplarını önler. Haftada 2 kez özellikle küçük balık tüketimi kanser riskini azaltmaktadır. Büyük ve denizlerin diplerinde yüzen balıklarda kontaminasyon ve ağır metal birikimi fazla olabilir. Öte yandan lezzet, hijyen dışında besleyicilik olarak da taze balık yemek çok önemlidir, zamanla azalan omega 3 içeriği yararını düşürmektedir.
Portakal, mandalina, limon ve greyfurt içeriğindeki flavonoidlerle vücudun arınmasına, karaciğerdeki karsinojenlerin atılmasına destek verir. Öte yandan turunçgillerin beyaz kısmındaki etken maddeler beyin kanser hücrelerin ölmesini sağlar. Bu faydalı meyveleri kendilerini yemek dışında salatalara, soslarına, kahvaltılık ürünlere, çaya demlerken katılabilir. Bazı balık yemeklerinin yanına da hafif ızgara edilmiş greyfurt katabilirsiniz.
Çilek, ahududu, böğürtlen, kara dut, yaban mersini gibi böğürtlengiller tümör gelişimini inhibe edebilir. Özellikle antosiyanidinler ve proantosiyanidinler kanser hücrelerinin ölümünü hızlandırabilir. Meyve olarak ara öğünlerde tüketilmesi dışında, mısır gevreklerine sütle eklenmesi, yoğurtla karıştırılması hem lezzetli hem de besleyici olacaktır.
%70 kakao içeren çikolatadaki antioksidanlar kırmızı şaraptakinden iki kat fazla iken yeşil çayla da eşittir. Bu antioksidanlar kanser hücrelerinin gelişmesini sağlayan damarların beslenmesini engellerler.
Porsiyon kontrolüyle, bitter çikolata olmak şartıyla faydalıdır. Sütlü çikolatadan uzak durulmalıdır bu kansere karşı koruyuculuğu azaltmaktadır.
Diyetisyen Berrin Yiğit
Kiloss
Valikonağı caddesi Ece apt
No:106 Kat:3 Daire:8 Nişantaşı
0212 240 77 71
Diyetisyen Berrin Yiğit
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
