İnsanlar düzenli ve çağdaş bir yaşam için bir takım kurallara uymak zorundadırlar. Günümüzde, sosyal yaşamda unutulmaya yüz tutmuş bu kurallar, bireyler arasında saygıyı da ortadan kaldırmaktadır. Bu kurallar eskilerin deyimiyle ‘adabı-ı muaşeret’ kuralları, günümüzdeki deyimiyle görgü kurallarıdır.
Toplum hayatının düzenlenmesinde etkili olan genel görgü kurallarına uyan kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik şeklinde nitelemek mümkündür.Bu kurallar, toplumdaki uygarlık düzeyinin de göstergesi olabilir. İnsanın bencil, kaba düşüncelerden sıyrılarak, başkalarına karşı davranışlarını bir düzene koyması, onun duyarlı ve nazik olmasını sağlar. Bu da insanların birbirleriyle olan ilişkilerini sağlıklı ve tutarlı olmasına neden olur.
Görgü kuralları, toplumların inanç, eğitim, ekonomik güç, teknolojik seviye, örf ve âdetlerine göre farklılıklar gösterir. Dünyadaki toplumların görgü kuralları, değişik olabildiği gibi, zamanın geçmesi ve teknolojik ilerlemeler de bazı görgü kurallarını kaldırıp, yerlerine yenilerinin konulmasına sebep olur.
Ülkemizde kabul görmüş ve önemini yitirmiş olan görgü kurallarından bazılarını sıralayalım:
1- Toplum içinde saygın bir yer elde etmek için ilk önce kişisel temizliğe önem verilmelidir.
2- İnsanların, sosyal yaşamdaki rollerine göre birbirlerini mutlaka selamlamaları gerekir.
3- Tanışma ve tanıştırılma esnasında kişiler birbirlerine sıcak ve samimi davranmalıdır.
4- Tanışma ve tanıştırılmada yeni gelenler mevcut olanlara, erkekler bayanlara ( Devlet başkanları, krallar, cumhurbaşkanları hariç), astlar üstlerine, küçükler büyüklere ,gençler yaşlılara, tanıştırılır.
5- Kişi, çalıştığı kuruma, amaca, ortama, zamana ve koşullara; yaşına ve vücuduna uygun giyinmelidir.
6- Yaşantımızda genel bir kural olarak söze büyük başlar, konuyu o seçer ve değiştirebilir. Sözlü iletişimin başlaması ve kurulmasında kadının önceliği vardır.
7- Kim olursa olsun 18 yaşından büyük olan şahıslara ‘ siz ’ diye hitap edilmelidir.
8- Hanımların yaşı sorulmaz.
9- Hanımlara kilo almışsınız denmemelidir.
10- Emin olunmadıkça hanımlara ilk hitapta kaç çocuğunuz var diye sorulmaz. Ya yoksa?
11- Özel olarak konuşan iki kişiye kulak kabartılmamalıdır.
12- Bir erkek, hanım kendisi istemedikçe ve izin vermedikçe, kendisine adıyla hitap etmemeli; “sen” dememeli; daima “siz” demeli ve “hanımefendi” diye hitap etmelidir.
13- Bir yere girerken veya bir yerden çıkarken, bir hanımla karşılaşınca, hanımın genç, yaşıt veya yaşlı olmasına bakılmaksızın, onun girmesi veya çıkması için kapıyı tutmak ve hanımı hafifçe başla selamlamak saygı ve nezaket gereğidir.
14- Kapalı yerde (odada, büroda, salonda vb.) içeriye bir hanım girince erkeklerin ayağa kalkmaları bir inceliktir. Gerekirse, oturması için kendisine yer vermelidir.
15- Bir hanıma saygı göstermek, iyilik ve yardım etmek her erkek için bir şereftir. Hanımlara karşı saygısız, kaba, kırıcı ve sert olan bir erkeğin, toplum içinde saygın ve uygar bir insan olması ve saygı görmesi mümkün değildir.
16- Bir hanıma randevu veren erkek, randevuya asla geç kalmamalı, beş dakika önce gelmelidir. (Hanım ise, beş dakika geç gelebilir.)
17- Bir eğlence, davet, ziyafet vb. sosyal etkinlikten sonra bir erkek eşlik ettiği hanımı veya erkek arkadaşı olmayan tanıdık hanımı evine kadar götürmeli, fakat evine girmemelidir.
18- Restoran, tiyatro, opera, bale, konser salonu, sinema, gece kulübü, bar vb. kalabalık yerlere hanım ile birlikte girerken ve bu gibi kalabalık yerlerden çıkarken erkeklerin önden yürümeleri usuldendir. Ancak, kapıdan daima önce hanım geçer. Ayrıca, kalabalık, dar veya karanlık bir yerden geçerken de, erkek önden giderek yolu açar ve hanıma yardım eder (onu korur ve kollar).
19- Bekâr bir erkek, tanıştığı bir hanımı yalnız olarak restorana davet edebilir, evine ise; başka bir konukla birlikte davet etmelidir. Evli bir erkek, bir hanıma yapacağı yemek davetini kendi eşi aracılığıyla iletmelidir.
20- Bir bayan yemeğe götürüldüğünde, garson doğrudan bayana ne arzu ettiğini sorsa bile, bayanlar arzu ettiklerini erkeğe söylemelidir. Erkekte, hem kendi hem de bayanın siparişini garsona söylemelidir.
21- Otobüs, tren, metro, tramvay, uçak ve gemiye hanımlar önce biner, erkekler bu taşıtlardan önce inerler. Taksiye erkek önce biner, hanım taksiden önce iner. Erkeklerin, taşıtlara biniş ve inişlerde hanımlara yardımcı olmaları temel kuraldır.
22- Kaldırımda bir hanımla birlikte yürürken, erkek daima sokak, cadde tarafında (yol kenarından), hanımın solunda yürür, ancak alışveriş merkezi, çarşı, pazar gibi açık ve kalabalık alanlarda, hanım ve erkek birlikte yürürlerken sağda veya solda olmak önemli değildir.
23- Dar bir merdivenden çıkarken önde hanım çıkar, inerken önde erkek iner. Geniş merdivenlerde hanım erkek yan yana iner, çıkarlar. Ancak hanımlar duvar kenarından yürürler.
24- Bir hanımın sigarasını yakmak nezakettir. Erkek hanımın sigarasını yaktıktan sonra hanıma teşekkür etmelidir. (Hanım da “ben teşekkür ederim” demelidir.)
25- Tokalaşmada önemli ilke, önce büyüğün elini uzatmasının beklenmesidir.
26- Erkekler hiçbir zaman bayanlardan önce el uzatmamalıdır ve hemen bayanın elini sıkmaya davranmamalıdır.
27- Ellerin aşırı derecede sıkılması doğru ve nazik bir davranış değildir.
28- Erkeklerin özellikle resmi karşılama ve davetlerde birbirleriyle öpüşmeleri, birbirlerinin ellerini öpmeleri görgü ve nezaket dışı, kabul edilemez davranışlardır.
29- Davetlere ve resepsiyonlara, davetiyede belirtilen kıyafet ile iştirak etmek gerekir.
30- Resmi davetlerde katılamama durumu davetiyedeki ilgili telefona bildirilir. Bu bölüm davetiyede ‘ LCV ’ diye adlandırılır. Açılımı ‘ Lütfen Cevap Veriniz ’dir.
31- Telefon konuşması bütün hassasiyetinizin, dikkatinizin ve nezaketinizin bir arada kullanılacağı belki de yegane andır.
32- Telefonu açınca ilk yapılacak iş, kendimizi gayet nazik bir şekilde takdim etmektir.
33- Amirinizle, üstünüzle, patronunuzla, yaşça sizden büyük birisiyle veya bir bayanla konuşurken, telefonu ilk kapayan siz olmayın.
34- Çiçek göndermek en makbul ve nazik davranışlardan biridir.
35- Çiçekler duruma göre elden veya çiçekçi ile sunulabilir. Çiçekçi ile gönderilen çiçeklere, gönderenin kartı iliştirilmelidir.
36- İlke olarak erkeklere çiçek sunulmaz. Gönderilmesi gerekiyorsa, yalnız beyaz çiçeklerden oluşan bir buket çiçekçi ile gönderilmelidir.
37- Sosyal yaşamda bir arkadaşın, dostun ya da aile yakınlarından birinin hastalandığını duyunca hastanede veya evinde, kendisine geçmiş olsun ziyaretine gitmek insani bir görevdir.
38- Cenazelerde, cami avlusunda, ölenin yakınlarına başsağlığı dilenir, ailenin üzüntüsüne iştirak edilir. Beklerken yüksek sesle konuşulmaz, gülünmez. Cenaze töreni bitince aileye tekrar başsağlığı dilenerek ayrılınır.
39- Sosyal yaşamda içki adabındaki en önemli birinci kural, içki içmenin ayıp olmadığını bilmektir. İkinci kural ise kesinlikle kararı kaçırmamak yani limitleri aşmamaktır.
Başarılı insanların çoğu, düzgün görünüm ve görgü kurallarının, doğru kullanıldığında sadece hayatta kalma mücadelesinde güç vermekle kalmayıp, yukarı doğru tırmanmada, gerçek bir avantaj sağlayan, kişisel ilişkileri kolaylaştırdığını çabuk kavramışlardır.Toplumda bireylere düşen en önemli görev, sevgi ve saygıya dayalı bir dünya için bu sosyal davranış kurallarını unutmamak ve uygulamaya devam etmektir.
Kaynaklar :
1- Protokol, Görgü ve Nezaket Kuralları (Genelkurmay Başkanlığı Yayınları)
2- Protokol Yönetimi (Nihat Aytürk)
DERLEYEN :
CİHAN SUNU
cihansunu@hotmail.com
CİHAN SUNU
YAZARA E-POSTA GÖNDER