>

KÖŞE YAZILARI | CESUR DORUK

Yeni Bir Yıl ve Geride Kalan Çocukluk Anıları

Bir sene bitip de yeni bir yıl başlarken umutlanan, hayaller... (Cesur Doruk)
 
   
 
 
     

Bu seferki yazı Biradambirbebek.com’un doğmasını sağlayan bebişimizin annesinden, derginin ocak sayısında yayınladık, burada da paylaşmak istedim.

“Yeni Bir Yıl Ve Geride Kalan Çocukluk Anıları"


Bir sene bitip de yeni bir yıl başlarken umutlanan, hayaller kuran ya da bu sene neler yapacağım diye listeler hazırlayan biri değilim. Aksine “bir yaş daha büyüdük”, (bir süre sonra yaşlandık demeye başlayacağım ne yazık ki) ”ne çabuk geçti bu yıl da”, “geride ne hatıralar bıraktık” diye belki de biraz daha gerçekçi davranan biriyim.

Nazlı’yı kucağımıza alışımızın bile üzerinden neredeyse 2 sene geçecek. Biraz daha büyüdüğünde onun da kendisine ait hatırlar defteri dolmaya başlayacak. Tıpkı benim yüzlerce sayfası dolan ve hiç bitmeyen defterlerim gibi…

Çocukluğumu düşününce neyse ki aklıma hep içimi ısıtan, yüzümü güldüren anılar geliyor. Anneannemin evinde kalmayı çok severdim mesela. Nedense hep böyle değil midir, anneannenin yeri ayrıdır; o hiç kızmaz, evin patron sizsinizdir, o eve özel ritüelleriniz vardır ve sadece size aittir. Sabah uyandığımda yattığım odaya güneş vururdu, anneannem daha gölge olduğu için kendi odasında oturur, radyosunu dinlerken örgü örerdi. Bu arada rahmetli anneannem, tek başına bir sosyal sorumluluk projesiydi. Tüm sene aldığı yünlerden boy boy kazaklar örüp, yeterli sayıya ulaşınca onları Çocuk Esirgeme Kurum’larına götürürdü. Belki onun hikayesini bir gün ayrıca yazmam gerekiyor. Ben sessizce yataktan kalkarken, bir yandan da mutfaktan gelen demlenmiş çayın kokusunu içime çekerdim. Sonra çocukça bir edayla anneanneme böö diyerek kendimce korkuturdum. O evde geçirdiğim günler hiç bitmesin isterdim, kaç yaşında olursam olayım, ben hep o evin küçük torunuydum.

Biraz daha büyüdüğümde evde yalnız kalmaya başladığımda, bu sefer de evde kendi kendimin patronu olmuştum. O zamanlar da böyle planlı programlıydım, yemeğimi yer, ödevlerimi yapar, sonra da sokağa çıkardım. Daha küçükken ağaç yaprakları ve kumlarla sarma yapan apartmanın çocukları, biraz daha büyüyünce Amiral Battı, Katil Kim gibi kutu oyunlarıyla oynamaktan keyif alırdık. Aaa bir de lastik atlardık.

Yıllar gerçekten de su gibi akıp geçti ve ben artık kocaman! bir kadın oldum. Dedim ya bir süre sonra ne kadar yaşlandığımın hesabını yapmaya başlayacağım üzülerek. Ama hepsi bir yana, artık sadece benim değil, kızımın da çocukluk anılarını düşüneceğim ve mutlu olacağım. Bundan güzel bir sebep olabilir mi yeni bir yıla daha başlamak için… “


CESUR DORUK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>