Ülkemizin bir çok yeri yangın yeri gibi… Kutuplaşmalar diz boyu almış başını yürüyor.
Psikolojik baskılar, algı operasyonları daha baskın rol almaya başladı..
İnsanlar korku ile yaşar oldu...
Şu an yan komşusundan bile şüpheleniyor. Peki dedelerimiz zamanında hep bir arada yaşamıyor muyduk?
Ne değişti de böyle kutuplaşır olduk?
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu aziz vatanda…
Ne oldu da “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” cümlesini unuttuk..?
Siyasi kirli hesaplaşmalarla ülkeyi yönetmeye başladık.
Siyaseti sevmediğimi devamlı yazdığımı biliyorsunuz. Bundan dolayı siyaset pek benim harcım değil...
Benim derdim gelecek nesilleri "daha zor" zamanların beklemesi.
Bizler ara kuşağız, ailemiz bir önceki kuşak ve yeni nesil Y kuşağı.
Kuşaklar arasında mutlaka fikir ayrılıkları olacak. O zamanlar çığırtkan gazeteci çocuklar vardı, şimdilerde akıllı telefonlar.
Artık çoğu bilgiye çok çabuk erişebiliyoruz.
Kendimi kimseye akıl verecek durumda görmüyorum.
Her insan kendi kararlarını kendi vermeli.
Ancak son günlerde yaşanan olaylar, insanların kendi kararlarını vermesinden çok, duygularına sahip olmak isteyen bazı kişilerin yönlendirmeleriyle oluyor.
Sevgili arkadaşlar; saygıyla önünüzde eğildiğim genç arkadaşlarım…
"Birilerinin kirli oyunlarına alet olmayın. "
Eğer bir şey danışma ihtiyacı duyarsanız önce ailelerinize danışın.
Çünkü geçmişin yegane tanıkları onlar.
Belki yanlış şeyler bilebilirler.
"Olsun!.."
Anne – Babalar her zaman doğrusunu bilecek değiller…
Hiç değilse onların geçmişte yaşadıklarını öğrenmiş olursunuz.
Bir gün gelecek, isteseniz de danışacak büyüklerinizi "yanınızda bulamayacaksınız."