"Çalışma odamın duvarlarında yankılanan bu muhteşem ses, sigaram ve kahvem… Daha ne isteyebilirim ki!..." Cenk Babaeren’in yeni yazısı…
SEN BENİM İÇİMDE YAŞATTIĞIM EN GÜZEL VARLIKSIN…
Gecelerin ne kadar özel olduğunu yıllardır yazar dururum. Kedilerim de yanımda uykuya daldığında ve güzel bir müzik eşliğinde bambaşka olurum.
Hatta şu an “Alfie Boe’den - Feneste Che Luc’u” dinliyorum.
Çalışma odamın duvarlarında yankılanan bu muhteşem ses, sigaram ve kahvem… Daha ne isteyebilirim ki!.... Oldum olası gecenin içinde kaybolmayı sevmişimdir. Bir çok insan uyurken onların rüyalarının arasında dolaşmak hoş bir duygu.
Bazen acıları, bazen de heyecanları arasında kaybolup giderim.
İçimde yaşattığım güzel varlıklar gecenin o muhteşem güzelliği içinde beni hiç yalnız bırakmazlar.
“Ne kadar güzel düşünürsen O kadar güzel yaşarsın”
Bu cümlenin içinde yaşamayı da severim.
Hayat, daha çok para, daha çok kariyer, daha güzel şeyleri satın almak olmadığına göre, bu cümle benim için parayla satın alınmayacak kadar değerli.
(Bi sn sıcak kahvemden bir yudum almam gerekiyor…..)
Çevremdeki insanları inceliyorum. Göz altlarındaki morluklarını fark etmeden yaşamlarını sürdürüyorlar. Sanki hiç yaşlanmayacaklar. Sanki yaşam bir gün gelip sonlanmayacakmış gibi…
Aslında kendilerini kandırıyorlar. Hayat akıyor ve bir gün bizler de yaşlanacağız. Allahtan tek duam acı çekmeden bu dünyadan gitmek. Hatta mümkünse “gülerken” öleyim. Yanıma gelenler beni gülümser halde bulsunlar.
“Bence Dünya, sadece gülümseyen insanlar sayesinde ayakta duruyor.”
Birbirini ezenlerse hep kaybediyor. Kazandıkları anda kaybediyorlar. Ve bunu o kadar geç farkına varıyorlar ki… İş işten çoktannnn geçiyor.
Bir çırpıda yaşamı yaşamak. Ve mutlu bir şekilde ölmek en önemlisi.
Ne ev, ne araba. Ne de dolabımdaki kıyafetlerim benimle gelecek.
Oldum olası çıplaklığı sevdiğim için, zamanı gelince de sevdiğim şekilde gideceğim ne güzel : )
Geriye dönüp baktımda sadece güzel şeyler aklımda kalmış, kötüler ise hafızamdan silinip gitmiş.
Ne güzel ki hayatımın yüzde sekseni güzel şeylerle geçmiş. Bundan dolayı oldukça şanslıyım.
Saat altı yirmiiki… Hava yavaş yavaş aydınlanıyor. Birazdan rüyalarınız beni terk edecek ve yaşam olanca hızıyla devam edecek. Bense sizler çalışırken uykuya dalacağım. Belki benim rüyalarım da sizin aranızda dolaşacak. Kim bilir….