"Sizlere çok özel bir itirafım var. Biraz geç kalan ama açıklamam gereken bir sırrım... Gerçek mutlaka paylaşılmalı." Burak Laçin`in yeni yazısını okumak için tıklayın...
İtiraflarım 2
Bazen hayattan ne istediğimi ve ne beklediğimi sorgulayıp duruyorum. Hani insan kendi kendine kalır ve düşünür ya gecenin bir saatinde sanırım böyle bir düşünceye kapıldım ve yatağımdan kalkıp yazımı tamamlamaya karar verdim.
Geçen hafta yazdığım itiraflarım serisine bu hafta da devam etmek istedim. Bu süre içerisinde okurlarımla yazıştım. Onlarla aramızda kalacak çok özel sırları paylaştım.
Eee bazen benim de farklı bir sırdaşa ihtiyacım olamaz mı?
Gerçeğini isterseniz bu yazımda hepinizin yakından tanıdığı gizli sevgilimi açıklamamın zamanı geldi diye düşünüyorum.
Hani yazılarımda kendisini devamlı sevdiğimi söylediğim bir an olsun bile ondan ayrılamadığım biricik sevgilimi…
Ben aşka sonuna kadar inanan bir insanım… Aşkın insanı ayakta tuttuğuna ve hayatın en büyük anlamını ifade ettiğine yürekten katılıyorum… Bunun için bazı okurlarıma da gönderme yapmak istiyorum.
Yazılarımı kullanarak sevgilimi baştan çıkartmaya çalıştığımı yazan bazı okurlarıma…
İşte yazımın en önemli noktası…
Hani yazılarımda hep sözünü ettiğim, gözlerine, saçlarına ve kişiliğine vurulduğum sevgilimi yazıp duruyordum ya…
İşte o sevgilim benim üç senelik eşim… Hatta üç seneyi doldurup dördüncü senenin sıcaklığını hissetmeye başladığımız en değerli hayat arkadaşım.
Benim gizli sevgilim ve gerçek güç kaynağım…
İnsan durup dururken eşine sevgilim der mi diyenleriniz olabilir. Bence sevgili gerçek aşkı paylaştığınız insana takabileceğiniz en güzel sıfat…
Toplumda hatun, karım gibi cümlelerle evliliğin yıpratıldığına inanlardanım. Bence evlilik paylaşılması gereken en güzel şey.
Birlikte uyumak, gezmek, nereye gittiğini bilmeden bazı sokaklara dalmak ve sevişmek…
Ne güzel şey sevişmek. İki insanın paylaşabileceği, vücutlarının sıcaklığını hissedebildikleri en güzel an…
Hemen bazı okurlarımız bana cevap yazmaya başlayacaklar.
Sevişmek evlilikte en önemli şey mi? diye… Valla ne diyeyim sevişmek sadece güzel bir ayrıntı sadece… Birlikte yaşanan dakikalar daha önemli bence..
Bazı okurlarım evlilikten korktuklarını, doğru insanı bulamadıkları için gelecek kaygısı taşıdıklarını yazıyorlar.
Evlenmeyen okurlarıma üstüne basa basa yazıyorum. KORKMAYIN.
Evlilikten hiçbir zaman korkmayın. Doğru insanı bir gün mutlaka buluyorsunuz. Siz aramıyorsunuz. O sizi buluyor.
Kadere inanıyorum. Herkesin ne olacağı, kiminle evleneceği, kiminle mutlu olacağı mutlaka yazılmıştır.
Ve bunu değiştirmekte elinizde değil bence… Olacağı varsa olur… İster katılın ister katılmayın ama ben buna inanlardanım.
Bugüne kadar niye evli olduğumu açıklamadığıma gelince.
Sadece aşktan söz etmek istemiştim. Sevgiden ve sevginin gücünden bahsetmeyi tercih etmiştim. Evli olmamın öneminden çok sevginin ağırlığından bahsetmek benim daha hoşuma gitmişti.
Peki durup dururken neden evli olduğumu açıkladığımı soruyorsanız işte cevabı…
Çünkü sevginin farklı boyutları da sizlerle paylaşmaya karar verdim. Artık evli bir adamın ağzından evliliğin güncesini yazmanın daha doğru olacağına inanıyorum.
Evliyim, çünkü mutluyum. Hayatta bana destek veren gerçek bir kadının varlığını bilmenizi istedim. Geçmişte olduğu gibi tek gecelik bir ilişki değil. Devamlı ölünceye kadar benim yanımda zor günlerimi geçireceğim bir hayat arkadaşımdan bahsetmek... Çektiğim onca çileden sonra başımı yaslayacağım gerçek bir varlık…
Hep kadın mı erkeğin omuzuna başını yaslayacak. Omuzunda ağlayacak. Erkek de bunu yapabilir. Hem de ölünceye kadar…. Hiç bıkmadan…
Aşkı bulan ve bulmaya çalışan herkese…
Gerçek aşk bir gün mutlaka sizi bulacak. Siz isteseniz de istemeseniz de…