"Ne televizyon var ne de bangır bangır bağıran müzik sesleri. sadece kendiniz..." Burak Laçin`in yeni yazısı...
Geçen gün bilgisayarımı karıştırırken tozlu bir yazı buldum. Ve paylaşmak istedim. Ne zamanı demediğiniz sürece zamansız bir yazı…
Bir haftadır Akdeniz’in pek bilinmeyen bir koyunda tatil yapıyorum. Ortalama 20-30 kişi ile sessizliğin ve yaprak hışırtılarının arasında geçirmek çok güzel bir duygu. Hele ki yanınızda sevgilinizin olması ne güzel.
Bahsettiğim yer Çavuşköye bağlı Adrasan koyu. Sit alanı olduğu için yapılaşmaya izin verilmemiş. Köylüler ve kentlerin karmasasından köye geçis yapanlar tarafından işletilen pansiyonlar mevcut. Biz 10 bungolov ile ağaçların arasında saklanmış, sevgili Suna Teyze ve oğulları Rıza ve Mehmet’in işlettiği İKİZLER Motel’de konakladık.
Aslına bakarsanız oradan hiç ayrılmak istemedim. Sakinliği o kadar özlemişim ki sormayın. Günlük hayatın tüm sorunlarından uzaklaşmış olduğumdan sadece kendimi dinledim.
Adrasan Koyunu çevreleyen amazon ormanını andıran dağlar sizi alıp bir yerlere götürüyor.
Ne televizyon var ne de bangır bangır bağıran müzik sesleri. Koy köyün sağ tarafından akan nehirle birleşiyor. Nehirin üzerinde birbirinden güzel yemek yiyebileceğiniz veya Türk kahvesi içebileceğiniz güzel yerler var. Ördeklerde etrafınızda cirit atıyorlar.
Adrasan tam bir aşıklar köyü. Sizi kimse rahatsız etmiyor. Baş başa geçirebileceğiniz öyle güzel yerler var ki….
Özellikle geceleri. Deniz kenarında dalga sesleriyle birlikte ayın o muhteşem güzelliği sizi alıp uzaklara götürüyor.
Ne geçen zamandan haberiniz var ne de arkanızda kimleri bıraktığınızdan…
Sadece kendiniz….
Bence bu yaz kendinize bir iyilik yapın ve Adrasanı mutlaka ama mutlaka görmeye çalışın…
Girin denizin içine, sokun elinizi ve yakomozlarla saatlerce oynayın...