"Böyle zamanlarda kaçış hayatta kalmanın ve düş kurmayı sürdürmenin tek yoludur." Burak Laçin`in yeni yazısı...
Uyuyamadım… Yataktan kalktım ve uzun zamandır seyretmediğim, gitmeyi hep hayal ettiğim küçük Yunan adasında çekilen “Mediterraneo” filminin vhs kasetini arşivimden çıkarttım.
Tabi filmi bulana kadar bi sürü vhs kaseti de elden geçirmek zorunda kaldım. Kasetlerde neler vardı neler. Reha Muhtar’ın yana yakıla sunduğu Show Tv haberleri. Sevgili Zeki Müren’in ölüm haberlerini hararetli ve duraksız veriyor, olayı ballandıra ballandıra anlatıyordu.
Eeeee Reha Muhtar’ın genç hali de bir başkaymış vesselam. Bugünlerde saçlarında ve yüzünde artık yoruldum dercesine bir ifade hakim Sevgili Reha ağabimizin.
Neyse. Sonunda Akdeniz Akdeniz (Mediterraneo) filminin vhs’sini videoma taktım. Film başlamadan önce Henry Laborit’in o muhteşem sözleri her seferinde uzak diyarlara gitmem gerektiğini bana hatırlatıyor.
“Böyle zamanlarda kaçış hayatta kalmanın ve düş kurmayı sürdürmenin tek yoludur.”
Hayatım boyunca beni etkileyen en muhteşem sözlerden birtanesi.
Filmi her seyredişimde artık buralardan kaçmak istiyorum diyorum. Daha huzurlu ve daha rahat bir yerde yaşamak, belki de hayalini kurduğum o küçük adada olmak…
Keşke hiç İstanbul’da doğmasaydım. Keşke o muhteşem filmin çekildiği o küçük Yunan adasında olsaydım. Ve devamlı Sirtaki yapsaydım. Ege’nin sularında denize girseydim.
Eeeee Aydınlı olunca ister istemez Ege kültürüyle büyüyorsun. Bizde Harmandalı onlarda Sirtaki… Temelde aynı oyunlar…Aşk, güçlü erkek ve bağımsızlığın simgeleri…
Ne bileyim gecenin bu vaktinde sizlerle ufak da olsa bunları paylaşmak istedim. Belki benimle aynı düşüncelere sahip, tüm kariyerlerini bir anda bırakıp uzak diyarlara gitmeyi hayal edenler olabilir diye...