Wintergreen
Wintergreen, Amerika Birleşik Devletlerinin ve Kanada’nın ağaçlık yerlerinde ve açık arazilerinde yetişen bir çalıdır. Yaprakları, aspirine yakın bir molekül olan salisilik asit bakımından zengindir. Yerliler tarafından, geleneksel olarak ağrıları dindirmek için kullanılmaktadır. Kozmetolojide, ferahlatıcı ve pürüzsüzleştirici etkisi ve hücre yenilemesini sağladığı için tercih edilmektedir.

Semizotu
Semizotu’nun anavatanı Hindistandır ve Avrupa bu bitki ile İngilizler sayesinde 16. yüzyılda tanışmıştır. Kalın, etli sap kısmı ve yapraklarıyla, lezzetli, taze ve sulu bir bir sebze olarak tanınmaktadır. Popüler bitkileri içerisinde en eski olanlarındandır, salatasının ve yemeğinin yapılabilmesinin yanı sıra, tıbbi bir bitki olarak da kullanılmaktadır. XIV. Louis’in bahçevanı, semizotu salatasını bir sağlık kaynağı olarak görmekteydi. Omega 3 yağlı asitleri ile, ‘’Girit Diet’’inin temellerinden birisi ve sağlıklı bir beslenme ve uzun ömür için en iyi besinlerdendir. Terapötik alanda, sindirim ve solunum yolları rahatsızlıklarının tedavisinde eski çağlardan beri kullanıla gelmektedir. İlk Yunan eczacılarından Dioskorides tarafından anti-enflamatuar ve rahatlatıcı etkilerinden bahsedilmiştir ki kozmetik sektöründe kullanılmasının sebebi de tam olarak budur. Erkek cilt bakımında kullanılmasının sebebi, traş bıçağının sebep olduğu yanmaya karşı savaşmak, iritasyonları yatıştırmak ve kızarıklıkları gidermektir.

Grindelia
Grindelia’nın anavatanı California ve Güney Doğu Amerika’dır. Bu bitkinin tamamı, çok güçlü bir antibakteriyel etkiye sahip olan ve içeriğinin hemen hemen tamamı Terpenik asitlerden oluşan bir reçine ile kaplıdır. Kozmetoloji de ilk defa kullanılmaktadır.

Galanga
Galanga veya ‘’Çin Zencefili’’ orjini Güney Doğu Asya olan bir çalı bitkisidir. Siyah ve budaklı rizomu, zencefile çok benzemektedir. Endonezya civarlarında, geleneksel olarak yemeklerde çeşni olarak kullanılmaktadır. Tıpkı zencefil gibi, Çinli eczacılar tarafından sindirimi kolaylaştırma özelliği dolayısıyla bilinmektedir ancak bundan çok daha fazla, enerji verici hatta afrodizyak özellikleri sayesinde tanınmaktadır.
Organizmaya, hayat enerjisi sağlaması ve Yin ve Yang arasındaki dengeyi sağlaması sayesinde ün kazanmıştır. Cilt üzerine uygulandığı zaman enerji ve canlılık sağlar. Clarins Araştırmacıları, rizomundan, eşsiz zenginlikte bir ekstre elde etmişlerdir (temel yağlar, flavanoidler, mineraller, şekerler...) Bu bitkinin cilt üzerindeki uyarıcı, canlandırıcı ve anti serbest radikal özellikleri kozmetikte ilk kez kullanılmaktadır.

Bizon Otu
Bizon otunun anavatanı Avrupa ve Kuzey Amerikadır. Soğuk ve rutubetli iklimlerin bu aromatik bitkisi, yaz sonuna kadar büyür ve 60 cm.’ye kadar uzayabilir. Latince adı olan Hierochle odorata, Hieros ‘kutsal’ ve ‘cloe’ bitki yani kutsal bitki anlamına gelmektedir ki bu adı kutsal karakterini yansıtmaktadır. Kuzey Amerika’da uzun yıllar boyunca ayinlerde tütsü olarak kullanılmıştır. Kuzey Avrupa’da ise bu bitki kiliselerin girişine kucaklar dolusu atılmaktaydı. Vanilya benzeri hassas kokusu, şekerlemelerde ve parfümlerde temel madde olarak kullanılmaktadır. Bu bitkinin votka için de bir tatlandırıcı olarak kullanıldığından dolayı bize yabancı değildir. Bu sebeple ‘Zubrowka’ ismindeki bir votkanın ismine ilham vermiştir ki bunun anlamı ‘bizonun en sevdiği ot’ demektir.Tıbbi özellikleri; Öksürük tedavisinin, boğaz ağrılarının ve vasküler düzensizliklerin tedavisinde kullanılmaktadır. Bu bitki; erkek cildi üzerindeki canlandırıcı , kan dolaşımını hızlandırıcı spesifik özellikleri sebebiyle adapte edilmiştir.

Pinus Lambertiana
Kuru ve rüzgarlı bölgelerde bulunan bu ağaç, kuraklığa karşı gösterdiği olağanüstü direnç ile tanınmaktadır. Bunun sebebi, bitki dokularının hidrasyon seviyesini dış etkenlerden (soğuk, tuz, kuraklık) etkilenmeksizin mükemmel bir şekilde regüle etmeyi sağlayan pinitol maddesidir. Bu yüksek dayanıklılığa sahip olan madde, 25 yıl önce kurutulmuş bitkilerde dahi özelliğini korumaktadır. Vitro üzerinde, hücre kültürleri üzerinde yapılan deneylerde, nemlendirme etkisini 7 saat boyunca sürekli olarak sürdürdüğü görülmüştür.