Doğrudan cildin alt tabakasına altın iğnelerle koyulan altın ipler, kısa sürede yaşlanma belirtilerini siliyor ve güzellikte ve gençlikte altın çağ dönemini başlatıyor.
Yer çekimine maruz kalan bedenimizde, zaman içerisinde yanak, çene altı ve gıdı sarkmaları, alın ve boyunda ki derin kırışıklıklar görülebiliyor ve bu belirtiler yaşlanma korkumuzu tetikliyor. Saf altın, içindeki iyileştirici moleküller sayesinde, sarkma bulunan 30 -65 yaş arasındaki kadın ve erkeklere rahatlıkla uygulanabiliyor ve bu kişilerin daha genç görünmesini sağlıyor.
Altın ip ile yüz germe işlemini ülkemizde ilk uygulayanlardan Medikal Estetik Doktoru Emre ÇİÇEK, altın iple ameliyatsız yüz germe işlemi ile ilgili şöyle konuştu: ‘Altın İp, ameliyat olmayı gerektirmeyen, dolayısıyla acı çekmenize de neden olmayan bir işlemdir. Bu yöntem erkeklere ve kadınlara, cildinin daha genç görünmesini isteyen herkese uygulanabilir. Hastaya işlem öncesinde vektörel bir çizim yapılır, hangi bölgeye hangi iplerin kullanılacağını planlanır. Başladıktan 20 dakika sonra işlem tamamlanır. Altın iple yüz germe işlemi ameliyat gerektirmediği için kişi; genel anestezi risklerinden hiç biriyle karşılaşılmaz.
Son derece güvenli minimal invaziv bir uygulamadır. Ağrısız bir tedavi olması, tedavi sonrasında kadınların hemen makyaj yapılabilmesi, iplerin zararsız ve vücutta kendiliğinden erimesi, kollajen üretimini harekete geçirmesi, ince kırışıklıkları gidermesi, basit ve güvenilir olması, iz kalmaması ve istenilirse uygulamanın tekrarlanabilmesi tercih nedenleri arasında yer alır.’
Kısa Sürede Uygulanırken Etkisi Uzun Yıllar Devam Eder
Yüzünde kırışıklıklar ve sarkmalar oluşmuş, özellikle alt göz kapaklarında, ağız/dudak çevresinde kırışıklıkları olan, yüzünü gençleştirmek ve yenilemek isteyen kişilerde altın ip ile istenilen sonuç 3 ay sonra tamamen görülebiliyor ve kalıcılığı 3 yıla kadar devam ediyor.
Dr. Emre ÇİÇEK, altın ip ile yapılan uygulamanın hemen ardından kişinin günlük yaşantısına döndüğünü, ancak bu süre içerisinde mimiklerin çok kullanılmaması ve ağızının çok açılmaması gerektiğini söyledi. 3 hafta kadar yüze fazla baskı yapılmaması, yüz üstü yatmaktan kaçınılması gerektiğine de dikkat çekti.