Rüzgar gibi geçti valla…
"2004 değil, kız kardeşimden bahsediyorum. En son görüştüğümüzde yer ve zamanı kestirememiştik..." E.T.'nin yeni yazısı...
2004 değil, kız kardeşimden bahsediyorum. En son görüştüğümüzde yer ve zamanı kestirememiştik sonraki buluşma için… İstanbul’muş… geldi 15 saatlik yolu 24 saatte kat ederek, hayalet kıvamında indi uçaktan. “e alsanıza be bavullarımı” lafı klasik! Özlese bile belli etmez zaten domuz… eve gittik, anlayamadık bir süre, o kadar zaman sonra aile ortamında beraberiz. İnsanlar değişiyor tabi biraz… ama ikimiz gibi radikal değişiklikler yaşayan insanlar… lise yıllarında en manyak eleman kardeş, ve hep mantıklı olup sonradan sapıtan abi. Biraz da pazar yaratma isteği tabi bendeki psikolog adayı kardeşe. Geçtiği kanepeden kaldırmak pek mümkün olmadı kendisini 14 gün boyunca. Mantık yumağı olmuş, kendine has mimikleri ve her seferinde yenilenen deyimleri…
Geldiği sırada içinde bulunduğum ruh hali son derece karmaşık olsa da bir türlü yardım edemedi bana. Akrabaları hastası olamazmışmış… halbuki profesyonel yardıma son derece ihtiyacım olduğu bir dönemi yaşıyordum/yaşıyorum! Etrafımdaki insanlar içinde boğulmaya başladım. Yaşadığım özel anları açık artırmaya çıkarır gibi insanlar arasında konuşmaya, en nefret ettiğim davranış biçimini sergilemeye başladım. Ertesi gün düşündüm, zorlandım algılamakta ama değişiyordum, hem hızlı hem de istemediğim yönde. Acaba uyum sağlama süreci bitmemiş miydi? Bütün bunlar bir yan etki miydi? Uzun zaman dilimlerine yayılsa çok daha faydalı olacak programları, insanları tüketerek günlük hale getirdim. Bir yandan da kendimi tüketmeye başlamışım şimdi yeni yeni anlıyorum. Arkadaşlarımın bile pek sabır edecek halleri kalmadi bana son zamanlarda… ciddi ciddi endişelerini dile getiriyorlar. Yaşadığım çalkantının nedenini çözmeye çalışıyoruz hem ailem hem arkadaşlarım… Amerika’da birşeyi bırakıp mı geldim acaba? O kadar macerayı, güçlüğü sanki başkası aşmıştı ve yeter diyip bırakıp gitmişti. Belki de uçaktan hiç inmedi o karakter…
Neydi beni bu kadar bunaltan, yaşadığım herşeyden huzursuz eden… anın ilerisinde koşmama neden olan? Hayat bana en güzel yanlarını gösterdi son aylarda oysaki, iyi insanlarla eğlendim, çok güzel bir işim oldu, duygusal bağlar kurmaya çalıştım tanıştığım tatlı kadınlarla… ancak herşeyden kendimi uzaklaştırmaya başladım. Hergün ayrı bir noktasına takılır oldum hayatın, günler küçüldü saatlere sıkıştı. Benim insanlarla yaşadıklarım, aylar/yıllar tadı vermeye başladı. Farklı ortamlarda arızalı hareketlerde bulunup zamanı biraz yavaşlatmayı denedim olmadı. Yanımda en yakın/en kolay ulaşılabilir olan kadınları, en yakın erkek arkadaşlarımı rahatsız ettim. Onları da boğdum… farklı kadınlarla beraber oldum kendimi belki biraz bulurum diye. O da olmadı. Sanki çok ağır bir değişim sürecine girmişim de en arkadan takipteyim. Etrafta gördüğüm uygun insanlara tutunmaya çalışıyorum belki birisi eski E.T.yi bulur çıkarır bende diye. Olmuyor, ben daha çok sıkılıyorum…
Arkadaşlar ben güya yırttığım askerlikte öğrenmem gerekenleri sosyal ortamda daha zor şartlar altında öğreniyorum. Hayatın şimdiye kadar kaçtığım gerçek yüzü bana son derece sıkı bir disiplin içerisinde komut ediliyor. Daha fazla karşı koyacak halim de kalmadı aslında…
Sevgi/saygı,
E.T.
et_notlar@hotmail.com
DİĞER HABERLER
Kadınların Araba Seçiminde Dikkat Ettiği Özellikler
Kadınların alışveriş konusunda ne kadar titiz olduklarını eminiz ki bilmeyen yoktur.
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
“Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul 2013 | Tween”
“Akaretler’de Yepyeni Bir Wellness Etkinliği: BloomFest!”
“Akay 2015 Gelinlik Koleksiyonu”
“Bu Yaz Sportif Olmaya Ne Dersiniz?”
“Dünya Tiyatro Günü’nde 8 Ücretsiz Oyun”
“Yeni Yıl Coşkusunu Rixos Tersane İstanbul’da Yaşayın”
“"Lipozone Seti" kazanan okurlarımız... ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32