Mesai Model Robot 2

“ben seni görmek istiyorum.”… yazdığım email bundan ibaretti 22 Kasım Salı günü. Gayet net, aktarması olmayan bir isteğimi dile getirdim. Derken cevap geldi; “360’da Number One TV partisi var, beraber gidelim istersen?”… seve seve Bianca!

Ben mekanik hayatımda huzur bulmuş yaşarken, biraz kışkırtıcı bir davet… bir restoranın önünden alıyorum onu, 23 Kasım’a sarkıyor beraberliğimiz. Saatlerce sohbet ediyoruz, derken 2 hafta geçiveriyor. Aradaki hergünde bir doz Bianca, daha doğrusu “sunshine” var! Tam olarak anlayamıyorum ben de… daha önce geçirilen onca zaman ve birden, sanki yeni tanışmışız gibi başka bir boyutta geçiriyoruz saatlerimizi. Yeni tanışmışız ama geçmişimiz çok yerde paralel yaşanmış. Aynı terzinin elinden çıkmışlık hissi veriyor paylaştıklarımız. Saatlerın devamında çok alışık olduğum bir oyun perde perde yaşanıyor, doğal isteklerimiz herşeyin önüne geçiyor ve iİlişki arayan E.T. gene kendini ucu gözükmeyen bir tünelde buluyor.

(Bu satırları yazarken düşünüyorum bir yandan; “Türkiye’ye geldiğimden beri yaşadıklarımdan çıkardığım onca ders vardı ama hepsinden gene kaldım sanırım…”)

Bütün bunlar kafamda Pazartesi akşamı karşıma alıp konuşmaya başlıyorum. “Biz neyiz?” diyorum. Beklediğim türde bir karışık salata yapıyor ortaya cevap olarak. Nedense çok rahatsız olmuyorum, kadın gibi bir kadınla geçirdiğim saatler var çünkü, benim için çok değerli saatler! (Ya da ben mantık dersinden geçmişim.)

Duygulara tamamen kapılmadan yavaş atmaya çalışıyoruz adımları sanırım. İlişki yaşıyor muyum? Cevap basit aslında, İngilizce’deki “I’m seeing someone” tabirinin Türkçe karşılığı olmamasına kafayı yedirecek birşey bizim yaşadığımız… ama hiç olmazsa gözlerden uzak köşelerde değiliz. Hayatlarımıza ortak da değiliz, belirli çizgilerle ayırmışız durumu, sosyal hayatlarımıza tecavüz yasak. Zamanla ya bu çizgiler silinecek ya da biz birbirimizden silineceğiz…

Kısaca, mekanik bir hayat yaşamadığımı bana kanıtlamak istercesine girdi hayatıma! Sağol Bianca, becerdin valla!

“I sure am enjoying the moment!” derdin heralde sen olsan…

Sevgi/saygı,

E.T.