Bağ Bozumu Bitti. Kavaklıdere ile lezzet keşfinize devam edin....

Vitrinlerinde çeşitli dillerde ‘Beaujolais Nouveau geldi’ yazan şarap dükkanları, o yılın taptaze ürünleri olan bu genç şarapları içmek için sabırsızlananlarla dolup taşar.

Fransa’da her yıl geleneksel olarak Kasım ayının 3. Perşembesi piyasaya çıkarılan Primeur Şarapları geleneğini, ülkemizde Kavaklıdere Şarapları 1988 yılından beri sürdürmektedir.

Son bağbozumu üzümlerinden üretilen Primeur Şarapları, üretim koşullarına bağlı olarak fermantasyonu hızlı tamamlarlar ve şişelenirler.Aroma kalitesi yapıldığı üzümün yaz boyunca iklim koşullarına bağlı olarak, her sene bazı farklılıklar gösterebilir. Genç ve taze şaraplar oldukları için, Primeurlar aroması açısından oldukça zengindirler. Bu şaraplarda özellikle muz, ananas ve taze meyve kokuları hakimdir. Aromalarının zenginliğini hissedebilmeniz için kısa sürede içmeniz tavsiye edilir.

Primeur şarap esprisi Türkiye’de il kez 1988 yılında Kavaklıdere Şarapları tarafından ortaya atıldı ve ülkemize özgü, kaliteli şarap veren iki çeşit Öküzgözü ( Elazığ) ve Boğazkere (Diyarbakır) üzümleri kullanılarak Avrupa’daki eşdeğerleriyle özdeş ilk Türk Primeur kırmızı şarabı, yine aynı espriyle Kapadokya bölgesinin kaliteli şarap veren beyaz üzüm çeşidi ‘Emir ’ üzümünden de il Primeur beyaz şarabı üretildi.Firmamız, Türkiye’de Primeur Şarapçılığı ticari bir atılımdan ziyade, ülkemizde genç şarapları tanıtmak, sevdirmek ve geliştirmek amacıyla ele almıştır.

Kavaklıdere, şarapseverlerden gördüğü yakın ilgiyle her yıl Kasım ayının 3.haftasında, Primeur şarapları gelenekselleşen bir tanıtımla sunuluyor.

Primeur şarapları diğer şaraplardan ayıran diğer önemli farklılık, üzümün şaraba işlenmesinde kullanılan yöntem farklılığıdır.Karbonik maserasyon olarak adlandırılan bu yöntem ‘Beaujolais ’ bağcıları tarafından icat edilmiş yeni bir teknik değildir. Yöre şarap üreticileri bu geleneksel yöntemi yaşatarak günümüze taşımışlardır.

Yöntemin esası; üzüm salkımlarını doğrudan doğruya (parçalamadan ve saplarını ayırmadan) karbondioksit’le doyurarak oksijeni uzaklaştırılmış bir küv’de fermantasyona bırakmaktır. Parçalanmış üzüm taneleri oksijenden uzak ortamda hücre içi fermantasyona uğramakta ve malik asitin yarısı parçalanmaktadır. Kendiliğinden akan şıra ve pres şırası birleştirilerek fermantasyon tamamlanmaktadır.

Karbonik maserasyonla bir yandan hücre içi fermantasyon sonucu aromatik bakımdan zengin, diğer yandan gövdesi fazla zengin olmayan dolayısıyla, uzun süre yıllandırmaya elverişli olmayan şaraplar elde edilmektedir. Burada iklim, topark ve çeşitten gelen farklılıkları da gözden uzak tutmamak gerekir.

Sonuç olarak Avrupa ülkelerinde giderek artan bir ilgi gören ve artık gelenekselleşen genç şaraplar, son yıllarda Türk şarap piyasasında da aranılmaya ve zevkle içilmeye başlanmıştır. Anadolu üzümlerinin kendine özgü zengin aromalarını , gençlik ve tazeliğin verdiği çekicilikle birleştiren ‘Kavaklıdere Primeur şaraplar’ın daha da gelişip yayılacağına inanıyoruz.


PRIMEUR 2003 BEYAZ

Kapadokya yöresinin kumlu topraklarında yetişen, zarif ve ince meyve aromalarına sahip Emir üzümünden üretilen Primeur 2003 Beyaz, gençliğinin yanında cıvıl cıvıl zerafetiyle içine canlılık katan özelliklere sahip.

Peribacaları’nın çevresindeki bağlarda Orta Anadolu güneşiyle olgunlaşan Emir üzümünün doğal açık sarı rengi, Primeur 2003 Beyaz’a parlak bir biçimde yansıyor.

Primeur 2003 Beyaz, taze meyve aromalarıyla, aperatif olarak günün her saatinde içilebilecek nitelikte bir şarap.

Canlı ve dengeli yapısıyla, sadece meze ve şarküteri ürünleriyle değil, hafif yemeklerle, özellikle balık ve tavuk ızgaralarla uyum gösteriyor ve soğutularak içilmesi tavsiye edilir. (6 - 8 derece)

PRİMEUR 2003 KIRMIZI

Anadolu’nun ünlü Öküzgözü üzümünden üretilen Primeur 2003 Kırmızı, canlı, taze ve dengeli yapısıyla, her damağa uyumlu taze bir şarap...

Elazığ yöresinde yetişen Öküzgözü’nün doğal rengini, parlak ve canlı kırmızı tonlarıyla gövdesine yansıtan Primeur 2003 Kırmızı, aroma yönünden çok zengin.

Aperatif olarak içilebileceği gibi, peynirler, ızgara etler ve şarküteri ürünleriyle iyi uyum sağlayan Primeur 2003 Kırmızı, hafif yemeklerle birlikte uyum sağlar.

Oda ısısına göre bir müktar soğutulmaya da müsait olan Primeur 2003 Kırmızı (12-15 derece), tüm bu özellikleriyle, ilkbahara kadar günün her saatinde tüketilebilir.