Kadınlar ne ister?

Yıllar önce Mel Gibson’ın oynadığı duygusal ve komedi türünde bir filmdi. Başarılı ve yakışıklı bir moda dergisi editörünü canlandıran Gibson’ın hayatı, başına getirilen kadın müdürle birlikte değişmeye başlar. Hem karşı cins üstlerle çalışmanın zorluğu hemde kıskançlık işin içine girer. Önce düşmanca ve çeşitli ayak oyunları ile alt etmeye çalışsa da, daha sonra onu anlamaya, dost gözüküp arkadan vurmaya çalışır. Ancak o güne kadar kadınlarla ilişkilerinde hiç zorlanmayan bu yakışıklı maço erkek, birden bire bambaşka bir dünyaya adım atar. Karşısında çözmesi gereken, tarihin en başından beri süre gelmiş, çok basit gibi gözüken ancak aslında çok çok zor olan bir problem vardır: Kadınlar ne ister?

Evet erkeklerin belli objelere dayalı, basit ve kesin çözüme gitmeye çalışan beyinlerinin yanında, kadınların müthiş komplike, sürekli değişen objelerle dolu , nasıl çalıştığı asla çözülemeyen çok sıra dışı bir beyinleri var. Bu tamamen gözlem ve yaşanmışlıklara dayanan, nacizane benim fikrim. Bu yazımda değişik yaş gruplarına ayırarak, günümüz modern kadınlarının ne istediklerine dair bir çıkar yol bulmaya çalışacağız.

İlk evremiz 13-18 yaş arası ergenlikle başlayan devre. Bana göre en anlaşılabilir devre olsa da, daha sonraki yaşamlarına yön vermesi açısından çok önemli bir devredir. Başlıca konular karşı cins, karşı cins ve karşı cinstir. Vücutlarında oluşan değişiklikler ve bu değişikliklerle birlikte erkeklerin ilgisini çekmeye başlayan kızlar öncelikle kuvvetli ve dayanışma içinde gruplar kurarlar. Derslerden arta kalan tüm zamanlarda, diğer kız gruplarını çekiştirir ve okulda ya da çevrelerinde bulunan yakışıklı ve göze batan erkekler hakkında konuşurlar. Tüm hayatları boyunca devam edecek olan hemcinsleri hakkında olumsuz yorumlar yapmak içgüdüsü ( ay ne kötü giyinmiş, aman bırak o ineği, ne kadar sinir bir kız, çok ukala, çok kendini beğenmiş, erkek arkadaşı ne buluyor ki onda vs. ) bu evrede başlar ve artarak hiç durmadan devam eder. En önemlisi de ilk aşklar, ilk öpüşmeler, ilk heyecanlar, ilk hayal kırıklıkları ve karşı cinste yarattığı etki ile istediklerini elde edebilecekleri keşfi bu yaşlardadır.

İkinci evremiz 18-25 yaş arası ilk gençlik evresi. Ergenlik evresinde edinilen alışkanlıklara öncelikle iyi bir eğitim dürtüsü katılır. Her ne kadar çekiştirmeler ve erkekler devam etsede, bunların yanına üniversite heyecanı eklenir. Üniversiteye hazırlık aşamasında diğer etkenler unutulmasa da biraz geriye atılır. Üniversite kazanıldıktan sonra, sadece ilk edindikleri gruplar ve ilk konuşulan erkek isimleri değişir, hayatlarına yeni gruplar ve yeni erkekler girer. Erkek seçiminde yine ön planda olan yakışıklı ve ilgi çekici olmasıdır. Okulda adı geçen ve göze batan erkekler hemen önlerde yer alır. Ancak kesinlikle doğru olan bir şeyde okul hayatları erkeklerden daha başarılıdır. Mezuniyetle birlikte artık kariyer hesapları öne çıkar. İyi bir iş, rahat bir yaşam en gözde olan konulardır.

Üçüncü evre 25-35 yaş arası gençlik dönemi. Okul bitmiş bir işe adım atılmıştır, öncelikli hedef kariyerdir. Kadınlar iş hayatında daha hırslı ve acımasızdır. İlerleyip bir konum elde edebilmek için çok çalışırlar ve bunun için takdir edilmesi gereken bir çaba harcarlar. Kariyer hedeflerinden sonra artık yavaş yavaş, aslında çok küçük yaşlardan beri bilinçaltında olan evlik dürtüsü öne çıkmaya başlar. Artık erkeğin yakışıklı olması ve çok ilgi çekmesi öncelikli hedef değildir. Akıllı, duygusal, ev işlerinde yardımcı olabilecek ve de kariyerli bir erkek ideal koca adayıdır. Böyle bir erkek bulan ve onu gözüne kestiren kadından kurtuluş imkansızdır. Genelde evlilik teklifi erkekler tarafından edilir ya da erkekler dile getirir ama bu teklife kadar, devamlı imalar, herşekilde kendisinin erkeğin hayatında olduğunu belirten hareketler, erkeğin ailesine yaklaşmalar, erkeğin evinde gittikçe fazlalaşan küçük eşyalarını bırakmalar ortamı hazırlar. Aslında teklifi yapan erkektir ama yaptıran kesinlikle ve kesinlikle kadındır.

Son evremiz 35+ ortayaş evresidir. Güzel bir iş, (kadın devamını istiyorsa) güzel bir evlilik ve çocuklar vardır. Bu evre aslında ilk evremizin aynısıdır. Yani amaçlarına ulaşmış olan kadınlar tekrar güçlü arkadaş grupları kurarak, diğer kadın gruplarını çekiştirmeye, yakışıklı erkekler hakkında konuşmaya devam ederler. Akıllı kadın kesinlikle herşeye ulaşmış, mutlu ve başarılı olmuştur, artık onu kimse yıkamaz. Bu devre kadının bütün ihtişamını ortaya koyduğu ve yıkılmaz olduğu devredir ve bize düşen sadece taktir etmektir.

Yazdığım bu evrelere göre çok anlaşılır olması gereken kadınlar, aslında hiç anlaşılamazlar. Esasında biz anladığımızı düşündüğümüz her dönemde tekrar tekrar hayrete düşmeye ve darbe almaya devam ederiz. Fakat herşeye rağmen kadınsız bir hayat düşünülemez. Üstelik kadınlar bu kadar hayret verici ve değişken olmasa biz erkeklerin yaşadığı hayat çok monoton olurdu. Bu yüzden iyi ki kadınlar var ve iyi ki ne istediklerini asla bilemiyoruz, böylece hayatımız devamlı renkli geçiyor.

Son olarak, yazdıklarıma kızacak olan bayanlar varsa lütfen beklesinler, çünkü bir dahaki yazım erkekler ne ister olacak. Bu kadar uzun olur mu bilmem, hatta olmayacağına eminim ama bakalım neler çıkacak.

Bana mail atmaya ve görüşlerinizi bildirmeye devam edin, sizden gelen yazıları okumak, bu yazıları boşuna yazmadığım hissiyle beraber , ister olumlu ister olumsuz olsun bir takım insanların duygularını ve düşüncelerini paylaşmak, aldığım en büyük zevk.

Şimdilik hoşçakalın, en yakın zamanda tekrar görüşmek üzere...

Tufi
tufi@cosmoturk.com